Hakk'a inanan insanlar olarak, mübarek Ramazan ayı içersinde bulunmanın sevincini yaşıyoruz.

Evler, sofralar, camiler bu sevinçle dolup taşmakta.

İçimiz kıpır kıpır...

Tatlı mı tatlı bir telaş içersindeyiz.

*

Çünkü Ramazan ayı, merhamettir, paylaşmaktır, halden anlamaktır.

Çünkü Ramazan ayı, ele, göze, dile hakim olma ayıdır.

Çünkü Ramazan ayı, kafasına göre takılan bedenlere dur deme ayıdır.

Çünkü Ramazan ayı, kendisine yabancı olanların dahi utanabildiği bir aydır.

Çünkü Ramazan ayı, hastalıklı beyinlerin hastalıklarından arınmasıdır.

Çünkü Ramazan ayı, hiç görünmeyenleri görebilmektir.

Çünkü Ramazan ayı, sessiz çığlıklara kulak verebilmektir.

Özetle;

İnsanın başını elleri arasına alıp düşündüğü ve kendini bulduğu ayın adıdır Ramazan...

*

Yoksa.(!)

*

Ramazan ayı sadece aç-susuz kalmak demek değildir.

Ramazan ayı, bir kâse çorbanın komşuyla paylaşılmayıp, şatafatlı sofraların boy boy fotoğraflarının dünya ile paylaşılması demek de değildir.

Ramazan ayı, şıkıdım şıkıdım eğlencelerin tavan yaptığı, tombalaların çekildiği ay demek, asla değildir.

Ramazan ayı, akşam ne yesek, sahurda ne yesek, düşünceleriyle beyinlerin meşgul edildiği ay hiç değildir.

Velhasıl efendim.

Ramazan ayı çok başkadır.

Hakk'ı işitip, hakkını vermek lazımdır...

*

Ayrıca...

*

Parantez açmakta fayda var.

Derdimiz fetva vermek değil.

Zaten olur olmaz kişilerden, olur olmaz fetvaların fışkırdığı şu zamanlarda, fetva verecek en son kişinin biz olduğunun da farkındayız.

Aklımız elverip, dilimiz döndüğünce, Ramazan ayının manevi yaşantımız için ne denli önem arz ettiğini ifade etmeye çalıştık hepsi bu.

ZAMA ZAM...

Bu arada...

Bakkal, kasap, manav, fırıncı için de özel bir aydır Ramazan.

Öyle ki, diğer aylarla kıyas dahi edilemez.

Zira milli ekonominin seyrine göre yıl içerisinde hükümet tarafından yapılan rutin zamlara ilaveten bu ayda ekstra zamlar yapılır.

Örnek verecek olursak.

Mesela Nisan ayında kilosu 9,6 TL'den satılan nohut...

Fiyatı, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte 12 lira 3 kuruşa fırlamış.

Mesela, sucuk...

Yanlış anlamayın...

Çoluk çocuk sever ya hani...

Sırf o yüzden.

Ramazan ayından önce 225 gramlık sucuğun fiyatı 10,9 TL iken, şimdilerde 12 Lira 7 kuruş...

Sucuk ağır gelir, zeytin ekmekle idare edelim diyenler de unutulmamış.

Yine birkaç hafta önce kilosu 11,5 TL'ye satılan siyah zeytin Ramazan ayına özel yüzde 13'lük zamla birlikte 13 TL'ye satılmakta.

*

Et, kıyma, bonfile falan...

Bunlar zaten altınla yarıştığından, borsadan takip edeceksiniz.

*

Sebze, meyveye bakalım...

Mersin Komisyoncular Derneği yüksek seyreden fiyatlar için özellikle basın toplantısı düzenlemiş.

"Bizden giden ürünler, çarşıda-pazarda yüzde 200-300 farkla satılıyor." Diyorlar.

Belli ki fiyatlar, birilerinin moral motivasyon durumuna göre şekillenmekte...

*

Son olarak fırıncılara göz atalım.

Öyle ya, bir pidemiz kaldı.

Dokunmazlar mı?

Dokunurlar abi!

Geçen yıl Ramazan ayında 3 TL olan 500 gram susamlı pidenin fiyatı bu yıl 3 Lira 25 kuruş olurken, 540 gram olan susamsız pidenin fiyatı da 2,75' ten 3 Liraya yükseltildi.

Hal böyle iken pideye zam yok diyenlere aldanmayın sakın!

Çaplarından kesiyor, küçülttükçe küçültüyorlar pideyi.

*

Sözün özü, özgürlükler ülkesindeyiz vesselam.(!)

Gıda sektöründeki fırsat düşkünleri de sırf bu yüzden kafalarına göre kakılmakta...

*

Hadi hayırlı Ramazanlar...