Doğrusunu söylemek gerekirse ‘Kent Konseyi’ çok irdelediğim bir yapı değildi. 
Çünkü;  konsey,  faaliyetleri ile adını çok duyuramamıştı. Bu durum benim suçum mu yoksa bugüne kadar yönetenlerin suçu mu onu da bilmiyorum. Hatta son konsey oluşumumda bir meslektaşım bana “yürütmeye girmelisin dediğinde“ siyasi bir oluşum, girmesem daha iyi olur” gibi bir cevap vermiştim!  İrdeledikce bilgi eksikliğim ile yüzleştim. Konseyin siyasetle ilgisi olmadığını tam tersi siyaset üstü bir oluşum olduğunu öğrendim. Ancak son yıllardaki yönetim anlayışına baktığımızda yanlış anlamamın benim bilgi eksikliğimden değil, konseyin bugüne değin kendini yanlış ifade edişinden kaynaklandığını anladım.

03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı belediyeler kanunu ile kurulması yasalaşan Kent konseylerinin, 08.10.2006 tarih ve 26313 sayılı resmi gazetede yayımlanan Kent konseyi yönetmeliği ile de yönetim ilkeleri, organları, görev ve yetkileri ile çalışma usul ve esasları belirlenmiştir. 

Kent konseyi yönetmeliği;  bir yıl içinde tüm belediyelerin kent konseylerini kurmalarını zorunlu hale getirmiş, bu zorunlulukla birlikte Trabzon’da 2007 yılında kent konseyi ile tanışmıştır.

Kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini ön planda tutmak amacı ile kurulan kent konseylerinin görevleri de yönetmelik ile belirlenmiştir.

Böylesine önemli bir yapının, çalıştırıldığında şehre çok katkı sağlayacak bir organizasyonun, yıllarca yönetilememesi ŞEHRİMİZ adına kabul edilebilir bir durum değildir. 

Yönetilemediği kanısına nereden mi vardım?

Anlatayım:

Ülkemizde, hem faaliyetleri hemde  yapılanmaları ile adından söz ettiren kent konseyleri var. 
Büyükşehir olarak Bursa ve İzmir, İlçe olarak ise Bodrum kent konseyi adından sözettiren kent konseylerinin başında gelmektedir.

Yazım daha da uzamasın diye ben Bursa’dan bahsedeyim siz diğerlerini araştırın lütfen.

Bursa Kent Konseyinde:
- Kırk tane çalışma grubu
-Beş tane çalışma ofisi
- Onsekiz tane proje var.

Bizde ise  bırakın görevini yapmasını, yapılanmasını tamamlamasını yada bir projeyi hayata geçirmesini, halihazırda kent konseyimizden  Büyükşehir belediyesi meclis gündemine gönderilmiş bir karar bile yok!

Bitti mi? Tabiki hayır.

Kent Konseyi kurulduğu günden beri kentin en önemli gelir kaynaklarından biri olan turizm konusunda etkin miydi?

Kent , tarih, doğa, kültür  konusunda yapılan çalışmalarda, yatırımlarda, planlamalarda etkin miydi?

Hangi yanlış karara yorum yaptı?

Cevaplarınızı duyabiliyorum!

Enterasan değil mi?

Eğer bu bilgilerde yanlış var ise ve birisi bunun aksini ıspat ederse; özrümü dilemekten de imtina etmem!

Haaa gel gelelim bugünkü duruma. 

2014 yılından beri STK yöneticiliği yaptığım bir şehirde ilk kez konseyin faaliyetine davet edildim.

Bende icabet ettim. 

Umarım neticesi hayırlı olur. 

Eksiği ile fazlası ile emeği geçenlere teşekkür ederim.

Bir çalışma yapılmış, raporlanmış ve dosya olarak katılımcılara dağıtılmıştı. 

Bu dosyada bir hata gördüm. Sehven yapılan bir hatadır dedim ve konseyin internet sitesine girdim. Malesef orada da aynı durum.
Anlaşılan yapılan hata sehvenin ötesinde bir durum.
Çalışma yeni.
Dosya yeni.
Site güncel.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünü temsilen İl Müdürü yönetimde. 
Gayet doğal bir durum.
Ancak o müdür şehrimizden başka şehire tayin olalı 1 yıl olmuş. Şuanda o koltukta vekaleten oturan başka bir müdürümüz var. Fakat listede eski Müdürün ismi?

Hem kente hem de o makamı temsil eden  müdürümüze yapılan bu haksızlık, sizce de garip değil mi?

Bu durum; mevcut konseyin geçmişin vesayetinden kurtulamadığının bir göstergesi mi yoksa dediğim gibi herhangi bir niyet taşımayan sehven yapılan bir hata mı onu çok merak ediyorum.