Sosyal medyanın gücü her geçen gün artıyor. İnsanlar artık taleplerini dilekçelerle dile getirmek yerine Facebook ve Twitter gibi sosyal medyalar aracılığı ile iletiyorlar. Çünkü geri dönüşleri dilekçelerden hızlı ve muhatabı olunan kişi belli oluyor. Hal böyle olunca, işler kolay halledilir oldu kâğıt kalem rafa kalktı ve insanlar bir anlamda sosyalleşti. Bununla birlikte sosyal sorumluluklara da eğilim bir hayli artmış oldu.

Mesela lösemi hastalığı… Yıllar önce de var olan bu ciddi sorun, o kadar yazılıp çizilmesine rağmen, bu kadar kısa sürede gündem olamamıştı hiçbir zaman. Ancak son zamanlarda yapılan “sosyal protesto” ile bu konu gündemin ilk sıralarına taşındı.

Zaman zaman bu sosyal gücü kontrolsüz kullandığımız olsa da, bu gibi durumlarda da işe yaramıyor değil hani… Geri dönüşlerin erken olmasının ve kâğıt üzerinde değil de bu şekilde iletişimin sağlanabiliyor olmasının birkaç sebebi olabilir. Mesela onlardan biri; pek çok devlet adamının ya da ekonomiye yön veren iş adamlarının bir sosyal ağ hesapları var ve bunlar gündemi buradan takip eder oldular. Yani günlük gazeteni alma fırsatın olmamışsa ya da ana haber bültenlerini kaçırmışsan eğer üzülmüyorsun, açıyorsun hemen Twitter hesabını, giriyorsun TT (Top Tweet) listesine ve buradan da en popüler konulara, her şey önüne seriliyor zaten. Oradan da linkler üzerinden o link senin bu link benim derken haber turu, hava durumu, sinemalarda neler var gibi pek çok konudan anında ve en güncel şekliyle haberdar oluyorsun. Hatta öyle bir zaman oluyor ki, artık vatandaş gönüllü muhabir olmuş durumda. Hayır, işimizi elimizden aldılar valla… Olay anına tanıklık eden ve yoldan geçen bir kişi, muhabir ağzıyla olayın fotoğrafını çekip hemen haber metni oluşturuyor ve siz son dakika gelişmesi olarak o kişiyi takip ediyorsanız eğer, anında bilgi sahibi oluyorsunuz.

İşte bunlara en güzel örneklerden biri de bu hafta yaşandı. Twitter üzerinden açılan tabelada bu hafta boyunca “#TRABZON'daLösemiliÇocuklarHastaneİstiyor” yazdı. Duyarlı sosyal medya takipçileri konunun üzerine düştü ve olaya destek verdiler, lösemili çocuklarımıza sahip çıktılar. Sadece bu tabelayı içeren on binlerce
Tweet atıldı. Mesajımız şimdilik hedefine ulaşamasa da benim bu yazıyı yazdığım hafta içerisinde eminim ki bu yazıya, bu tabelaya sahip çıkacak birileri olacak ve lösemili yavrucaklarımız, hastalarımız kimsesiz bırakılmayacak.

Sosyal medyanın gücü nelere yetmedi ki bugüne kadar! En basitinden ve yakın zamanda cereyan eden T.C. skandalı mesela... Türkiye Cumhuriyeti ifadesinin T.C. ibaresi ile ifade edildiği resmi tabelaların kaldırılması ile sosyal medyada anında infial oluşmasının ardından Sağlık Bakanlığı geri adım atmak zorunda kalmış ve tabelaları yeniden düzenlemek zorunda kalmıştı. Neden bir “sosyal zafer” daha kazanmayalım? Haydi, sende tabelaya destek ver ve bu tabela o listeden asla inmesin, sosyal zafer bizim olsun onların yüzü hep gülsün