Şimdi sizi biraz gerilere getireceğim.

Çok değil ama.

5 yıl geriye.

+++

Trabzonspor’da bir genel kurul var.

Sadri Şener ekibini değiştirecek.

Şener’in yönetimle sıkıntıları var, olağanüstü gerek kurul kararı aldı.

Yönetimini tümden değiştirmek istiyor.

“Derin Trabzonspor’da” buna yol vermiş.

+++

Ama o da ne?

Eyüp Aşık ben başkan adayımım diye ortaya çıktı.

Saha sonuçları iyi.

Ancak Aşık ciddi bir sinerji yaratmış durumda. İlgi bir hayli fazla. Ve öyle görünüyor ki, ciddi bir liste de oluşturacak.

Derin Trabzonspor’da panik havası.

Aşık, her yere giriyor. Her eli sıkıyor. Projeleri harika. İnandırıcı.

+++

Aşık’ı durdurmak gerek.

Peki nasıl?

Adam yönetimde değil.

Sorumlu değil.

İş başında değil.

Önce şöyle bir algı oluşturuldu.

Takım şampiyonluğa gidiyor yönetim değişmesin.

Aşık da diyor ki, iyi ya ben de şampiyon yapacağım takımı.

Bu algı Aşık’ı durduramayınca, bakın ne oluyor.

+++

Aşık, bir gün genel kurulun en sıcak anında, Gazeteciler Cemiyetinde toplantı yapacağını duyuruyor.

7 Ocak 2010’da.

Saat 11 gibi cemiyet lokaline gelen Aşık’ın basın toplantısında gazeteciler listesini açıklayacağını beklerken, başkan adayı “Adaylıktan çekildiğini” duyurdu.

+++

Haydaaa..

Aşık, aday değilim dedi.

Hayatının hiçbir yerinde hiçbir zaman işini yarım bırakmayan adam.

Aday değilim dedi.

Uzun uzun ne planladığını anlattı ama aday değilim dedi.

Sorduk o zaman o soruyu.

“Sizi tanıyoruz. Pes etmezsiniz. Siyasette Özal’a baş kaldırdın, Mesut Yılmaz’a rest çektin, Trabzonspor’da seni ne korkuttu..”

Şimdi dikkat.

İşte zurnanın zırt dediği yer.

Bakın Aşık 5 yıl önce o sorumuza nasıl cevap verdi.

Dün gibi aklımda.

Yazın Google görünsünüz.

Aşık’ın cevabını bir kere değil, on kere okuyun.

İşte paslı bir çivi gibi Trabzonspor gerçeğinin çakılan o cevap

“ Ben şimdi daha çok birlik beraberlik için kendimi de feda ederken dönüp ortalığı karıştırmak istemiyorum Evvelki gün  bu toplantıyı size duyurduğumda düşüncem adaylığımı açıklamaktı. Çok samimi, ciddi düşündüm, taşındım, olaylara da baktım. Girsem kazansam istediğim ekibimi kurdurmayacaklarını anladım. Ondan sonra bu ekibi kursam çalıştırılmayacağımı anladım.En kötüsü futbol takımının sabote edileceğini de anladım ve adaylıktan çekildim…”

+++

Evet Aşık, adaylıktan çekilirken tüyler ürperten bir iddia ortaya attı. 

Bir daha okuyun Aşık’ın cevabını.

Derinden.

Adam diyor ki, seçilsem çalıştırmayacaklardı. Hatta takımı bile sabote edeceklerdi.

Takımı sabote ne?

Tercüme edelim mi?

Kaos çıkartmak. Bazı futbolcuları ayarlama. Oynamayın, acı ama gerçek yenilin demek. Bilerek mağlup olun.

Ve Aşık korktu, ya da o gerekçelerinin çok ciddi olduğunu anladı ve Trabzonspor’u sevdiğinden başkan adayı olmadı.

+++

Şimdi ben ocu bucu değilim.

Ama, 2010’daki Aşık’ın tespitleri 2015’de Trabzonspor’da hala var.

Ve takımın bugünkü başarısızlığında;

Yönetimin dirayetsizliği kadar Aşık’ın 5 yıl önce söylediği “Takımı sabote bile edebileceklerini gördüğüm için aday olmadım..”  gerçeği de vardır.

Trabzonspor içerden de sabote ediliyor.

Masadan da.

Bunu böyle bir ey taraftar.

Uğruna canını vereceğin futbolcu içerden sabotenin bir piyonu.

+++

Onun için Aşık’tan Şota’ya dedik yazımızın başlığını..