Bütün dünyanın kendini güneş tutulmasına kilitlediği bir hafta, Avrupa’da Trabzonspor da tutuldu.
Artık, konfederasyon kupasına katılmamız bile mucizelere mi bağlı acaba?
Kızılyıdız’ı Trabzon’da yendiğimizde, kızılay gibi yardımımıza koşmuştu demiştik.
Şimdi, kabusumuz oldu.
Maçta;
O, olsaydı.
Bu, girseydi
Geçişlerde, başarı gelseydi
Formasyon, motivasyon, sahaya yansıdaydı.
Galip de olurduk da.
Maçın gerçeği suratımıza şamar gibi indi.
Adamlar, bizim için lig önemli dediği müsabakayı böyle bitirdiler. Ya önemli olsaydı..!
xXx
Elbette şans faktörü
Bugün eğer, direğe patlayan 2 şutumuz, gol olsaydı;
Elbette böyle yazmayacak
Elbette böyle konuşmayacak
Elbette böyle dertlenmeyecek
Elbette böyle ahlayıp, vahlanmayacaktık.
O nedenle mi Avcı oyunun karşılığı bu değil dedi.
xXx
90 dakikanın gerçeği
-Rakip, kesinlikle bizden üstün değildi
-Hücumda çoğalamadık
-Neyi nasıl planlayacağız, bilmemiz gerekir
-Monaco maçının ikinci yarısı, hep aklımızda hayalimizde
- Bir kere daha gördük ki, Trezeguet’in yeri burası değil
-Biz Lahtimi’yi niye aldık?
-Rakibin oyun kurmasına izin vermek, taktik anlayış mı? Zorunluluk muydu?
- Ve son söz, bu Kızılyıldız’a yenilmenin mazereti olabilir mi..?
xXx
Fatura!
Yine mağlubiyetin faturası Abdülkadir Ömür’e kesiliyor..
Yerlinin yerlisi, milli futbolcumuzun üzerine bu denli gidilmesi; ayıp ve rezil bir şey..
Şu 90 dakikanın faturasını Abdüş’e kesenler..
Siz Trabzonsporlu olamazsınız…
xXx
ZAYTUNG
Trabzonspor’un medya birimi; Kızılyıldız’ın zaferini(!) çok iyi işledi(!)