Trabzonspor yine kritik virajları iyi dönmeyi başardı. Neydi o bir anda oluşturulan puslu hava… İyi reaksiyon verildi, tarafından yönetimine kadar… Beklenen oydu. Rotasyonlu kadroyla sahaya çıkan Bordo-Mavililer, Beşiktaş maçının üstüne koyarak daha derli toplu bir oyun sergiledi. Tabi rotasyonun verdiği sorunlar da ortadaydı. Özellikle savunma bölgesi çok top kaybı yaşadı. Yine de sahada göze hoş gelen bir oyun ve pas trafiği vardı.

Sosa’nın boşluğunu Abdülkadir öyle güzel doldurdu ki, işte bu dedirtti.

Tabi Doğan'ın da hakkını yememek gerekiyor, topu ayağından çıkarmak konusunda her ne kadar eksik olsa da enerjisiyle daha iyi olabileceğinin sinyallerini veriyor. 

Mikel’in dün geceki performansına ise hayran kalmamak elde değil.

"Beklenen Mikel olmaya az kaldı" dercesine bir oyun oynadı saha içerisinde…

Orta alanın tüm bölgelerinde kendisine yer buldu. Gerekti takımı rahatlattı, gerekti takımı ileriye taşıyan pas trafiğini organize etti...

2-2'lik skora rağmen böylesine takım oyunu oynayan takıma karşı Trabzonspor'un iyi futbol oynadığını düşünüyorum. 

Tabi bu takımda Ekuban geri dönecek. Ekuban, Nwakaeme Sturridge 3’lüsü çok can acıtacak gibi duruyor. 

İngiliz forvet sahada oldukça iyi bir görüntü çizdi ama 1 haftası daha olduğunu düşünenlerdenim. 

Biraz daha zamana ihtiyacı var. 

Ayrıca takımın 80'den sonra forvetsiz oynaması ve Kamil Ahmet'in 11 başlamamasını anlamlandıramadım. 

Her ne olursa olsun grubun en iyi futbol oynayan takımını Trabzonspor elinden kaçırdı, 2-3 pozisyonun dışında bir varlık da gösteremediler. 

Şimdi Rize’ye odaklanma zamanı.

Trabzonspor’un bir numaralı stratejisi lig yarışından kopmamak olmalı.

Her ne olursa olsun bir şekilde yukarıyla arasındaki farkın açılmasına izin vermemeli.

Gaza bastığı zaman neler yaptığını görüyoruz.