Turizmde istihdam konulu yazımın ikinci bölümü ile merhabalar.

İlk yazımda turizm sektöründe personel motivasyonu, sektörün personel yetiştirmesindeki zorluklarını ön planda tutmuştum.

Bugünkü yazımda turizmin istihdam için önemini anlatırken biraz zülfüyâre dokunacağım.

Kıymetli okurlarım; Turizm sektörü, emeğin yoğun olarak kullanıldığı bir sektördür. Aynı zamanda tüm sunumlarda da dile getirdiğimiz gibi turizm sektörü kendinden farklı 50’i aşkın sektörde sürükleyici etkiye sahiptir.

Hizmetler sektörü başlığında değerlendirdiğimiz turizm, insan odaklı bir sektör olup, işsizlik sorununa çözüm sunan bir sektördür. 

Turizm sektöründe otomasyon veya makineleşme diğer sektörler kadar yoğun değildir. Bu durumdan dolayı turizm sektörünün yarattığı istihdam yoğunluğu diğer sektörlere oranla çok daha yüksek olmaktadır. 

Bir sektörün ekonomiye etkisini istihdama sağladığı katkı olarak da değerlendirdiğimizde turizm sektörü- istihdam ilişkisini ve dolayısıyla sektörün ülkemiz için önemi daha da iyi anlamaktayız.

Ülkemizin turizmde yaşadığı atak göz önünde bulundurulduğunda turizm sektörün yarattığı istihdamın ülkemiz içinde çok daha kıymetli olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız. 

Yukarıda da vurguladığım gibi turizm kendinden başka 50’i aşkın sektörü hareketlendirdiği için; turizm bu sektörlerde de istihdam artışına imkân sağlamaktadır.

Sadece ülkemizde değil tüm dünya için istihdamda önem arz eden turizm sektörü; Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC)’nin 2019 yılı verilerine dünya genelinde 330 milyon kişiye doğrudan ve dolaylı iş olanağı sağlayarak toplam istihdamın %10’unu oluşturmuştur.

Bu bilgiler ışığında bölgemizi incelediğimizde durumun çokta farklı olmadığını görmekteyiz.

Bölgemizde de turizm ana gündem konumuz, bölgemizde de istihdam için turizm sektörü büyük önem arz etmektedir.

Bölgemizde turizm sektörü istihdam için çok önemli ancak sektör nitelikli personel yetiştirme, yetiştirdiği personeli sürdürülebilir kılma konularında çok sıkıntılı.

Yıllardır yapılan araştırmalarda bölgemizin istihdamda yaşadığı en büyük sorun yabancı dil bilen nitelikli personel temini olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu gerçekle yüzleşmemize rağmen bu gerçeği bertaraf etmek için yürütülen çalışmaların yok denecek kadar az olması bizlerin gelecekte turizmde istihdam konusunda daha da büyük sorunlar yaşayacağımızın göstergesidir.

Bir gerçeğe değinerek devam edecek olursak, pandemi öncesi yakındığımız arz fazlalığı, pandemide azalmış ancak pandemi sonrası artışına devam etmiş ve 2023 yılında ise rekor seviyelere ulaşacaktır.

Bunca turizm yatırımı yapılmasına rağmen işgücüne yatırım yapılmaması, nitelikli işgücüne yönelik çalışmaların hızlandırılmaması kaçınılmaz sonun habercisidir.

Bu sonun öngörülmemesi mümkün değildir.

Bizlerin bir an evvel bu öngörü doğrultusunda aksiyon almamız gerekmektedir.

Zülfiyare dokunacağım dedim ya şimdi başlıyorum.

Pandemi sonrası turizmde tarihi günlerini yaşayan şehrimizde istihdamın artırılması, istihdamın nitelik kazanmasına yönelik yeterli çalışmanın olmayışına değindim üstteki satırlarda.

Arz fazlalığına da değindik.

Hemen hemen her gün turizm ile ilgili yatırım yapmak isteyen bir kişi ile karşılaşıyorum. 

Evini-villasını kiraya verecek, bungalov ya da otel yapacak, araba alacak arkadaşlarımızın sorularına sıkça muhatap olmaktayım.

İnanın hiçbir sohbet “personel bulabilir miyim?” sorusunu barındırmıyor. 

Bırakın niteliklisini normal personeli bile sorun olarak görmüyor yeni yatırımcı!

Bu bir kenarda dursun. 

Son yıllarda Valilikten, TTSO’dan, Belediyelerden, “Turizm Konseyinden” turizm sektöründe nitelikli personel eğitimi odaklı proje duydunuz mu?

Ne duyduk? 

Turizm ile ilgili tüm yetkili ve etkili yöneticilerin bir masa etrafında toplandığı “turizm konseyin” den Denizlerden dağlara Trabzon projesini duyduk.

Projeyi eleştirmiyorum. Bu ve buna benzer projelerin hepsi kıymetli. Şehir için katma değer sağlayacak projeler.

Turizm ile ilgili tüm paydaşların toplandığı bir yapı olduğu için o yapının projesini örnek verdim sadece.

Ancak ben diyorum ki bu projeleri yapalım yapmasına ama diğer bir yandan da bir grup bu projelerin getireceği turistlere hizmet üretecek alt yapı için uğraşsınlar.

Turist rehberimiz sınırlı sayıda, Arapça rehber zaten hak getire bırakın kokartlı rehberi resepsiyonlarda, seyahat acentalarında, restoranlarda dil bilen personele ulaşmamız bile çok güç. 

İşte bu noktada Arapça bilen ve şehrimizde yaşayan yabancı uyruklu kardeşlerimiz devreye giriyor.

Giriyor girmesine ama kayıt dışı giriyor.

Çalışma iznine takıldıkları için kayıt altına alınamayan yüzlerce yabancı uyruklu vatandaş bölgemizde istihdam ediliyor.

Tur araçlarında, otel resepsiyonlarında, restoranlarda daha doğrusu turizm ile ilgili ve turizmin etkilediğini söylediğimiz tüm sektörlerde bu arkadaşlarımızla karşılaşıyoruz.

Özellikle yaz aylarında yabancı dil sorununun çözümü için kayıt dışı çözüm oluyor!

Kıymetli okurlarım 2021 yılında ülkemizde 168 bin kişi çalışma izni alarak çalışmış.

Bu çalışma izinlerinin 11 bin 719’u konaklama, 4 bin 677’si yiyecek içecek hizmetleri, bin 957’si seyahat acentası ve tur operatörlerinde çalışmak için alınmış.

Türkiye genelinde turizm sektöründe 20 bin kişi çalışma izni ile çalışmış.

Trabzon’da ise TÜM SEKTÖRLERDE sadece 505 kişi çalışma izni almış.

Hem çalışan hem de çalıştıran hem de sektör için gerçekten büyük bir sorun bu.

Bu sorunun bertaraf edilmesi adına bir öneri ile yazımızı sonlandıracağım.

Turizm işletmelerin sezonluk dil bilen personel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 6735 sayılı uluslararası iş gücü kanunu- Uluslararası İşgücü Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 48. Maddesine bu konu ile ilgili bir bent eklenmesi sorununa çözüm olacaktır kanısındayım.. (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/02/20220202-8.htm)

Bu madde aşağıda paylaşacağım örneklere çalışma iznine tabi olmadan çalışabilmelerine imkân sağlamaktadır.

  • Sportif faaliyetler kapsamında çalışacak yabancılar dört aya kadar
  • Genel Müdürlükçe belirlenen mevsimlik tarım ve hayvancılık işlerinde çalışacak yabancılar altı aya kadar,
  • Tur operatörü temsilcisi olarak çalışacak yabancılar sekiz aya kadar,

Gençlik ve Spor Bakanlığı veya Türkiye Futbol Federasyonunun uygun görüşü olması kaydıyla spor meşruhatlı vize ile Türkiye’ye gelen profesyonel yabancı sporcu ve antrenörler ile spor hekimi, spor fizyoterapisti, spor mekanisyeni, spor masözü veya masörü ve benzeri spor elemanı yabancılar spor federasyonları ve spor kulüpleri ile olan sözleşmeleri süresince, çalışma izni muafiyeti kapsamında değerlendirilir.

Sektördeki personel ihtiyacı tamamlanıncaya kadar, işsizlikten yakınan gençlerimiz kendilerini sektöre hazırlayana kadar bu yönetmeliğe “turizmin gelişmekte olduğu bölgelerde sektöre fayda sağlayacak yabancıların turizm işletmelerinde üç aya kadar” maddesinin eklenebilmesi ümidi ile,

Kalın sağlıcakla.