Ekonomide kantarın topuzu kaçınca, kuşkusuz herkesin beklentisi kamuda tasarruftan yanaydı. Öyle ya; ülkenin ekonomisi sıkıntıda ise, ilk önce kamuda kemere bir delik daha açmak gerekir.

Dolayısı ile öyle de oldu ve iktidar ortaya üç yıllık bir paket daha sundu.

Yine; üst yönetim için itibardan tasarruf olmadığını görsek de tedbirler gerçekten uygulanabilirse ekonomiye azımsanmayacak bir katkı sunacaktır.

Peki, pakette neler var, irdeleyelim…

Mesela; ambulans, savunma güvenlik gibi zorunlu ihtiyaçlar haricinde yeni araç satın almak, kiralamak 3 yıl süre ile durduruluyor. Yabancı menşeli araç kullanımı sonlandırılıyor.

Yani paket uygulanırsa; Diyanet İşleri Başkanı ne yazık ki(!) mecburen yerli otomobile binmek zorunda kalacak.

Mesela; yeni bina kiralanmasına izin verilmeyecek. Mevcut kiralamalar peyderpey sonlandırılacak.

Yani paket uygulanırsa; TİSKİ kiradan çıkacak.

Mesela; doğal afet hariç yeni lojman alınması, yapılması, kiralanması süresiz olarak kaldırılacak.

Yani paket uygulanırsa; en üst limitten maaş alanlar artık harçlık fiyatına devletin evinde oturamayacak.

Mesela; kamu çalışanlarının aldığı yönetim kurulu ücretlerine üst sınır getirilecek.

Yani paket uygulanırsa; devasa maaşlar hayal olacak.

Mesela; 3 yıl boyunca emekli olanlar kadar yeni personel istihdamı sağlanacak.

Yani paket uygulanırsa; eş, dost, akraba kolay kolay kamuda işbaşı yapamayacak.

Mesela; hizmet içi eğitimler otellerde değil sadece kamu tesislerinde yapılacak.

Yani paket uygulanırsa; şişirme faturalar son bulacak, aracılar avucunu yalayacak.

Mesela; kamu kurumlarının ajanda, takvim türü hediyeler vermesi yasaklanacak.

Yani paket uygulanırsa; hediye kisvesi altındaki ne idüğü belirsiz özel kalem giderlerine neşter vurulacak.

Bunlar paketten bazı öne çıkanlar.

Yapılabilir de söylenenler hayata geçerse ne ala.

Yapılamaz ise üç yıl sonra tüm memleket olarak kemere açarız bir delik daha!