Aslında maçtaki en enteresan olayı anlatarak başlamak istiyorum. Şenol Güneş Beşiktaş’ın hocası, İhsan Derelioğlu da Trabzonspor’un… İlginç olan her iki teknik adamın da Trabzonspor’da kalecilik yapmaları ve efsane olmalarıdır, şampiyonluklara imza atmalarıdır. Şimdi de rakipler. Hayatın cilvesi diyelim mi?

Gelelim maça, Trabzonspor’da, Beşiktaş’ta çok temkinli başladılar. Aman hata yapmayalım, dikkatlice futbolumuzu oynayalım havası vardı. Maçın ilk yarım saatlik bölümünde her iki takım pozisyon bulamadılar, sadece birbirlerini yoklayıp durdular. Trabzonspor’da öne çıkan Abdülkadir Ömür, Hüseyin Türkmen, Eren Elmalı ve Markoviç’di. Aslında Trabzonspor diğer maçlara nazaran daha bir konsantre görüntüsü vardı ve Derelioğlu hoca da bu kısa sürede takımı bana göre iyi toparlamıştı. Beşiktaş’a gelince, Şenol Güneş klas hoca, büyük tecrübeye sahip… O da kısa sürede Beşiktaş’ı yukarılara doğru tırmandırdı, hatta neredeyse yeniden şampiyonluk potasına sokar hale getirdi. 

Trabzonspor taraftarına bir parantez açarak devam edelim. Malum Ramazan ayındayız. Trabzon’da iftar vakti 19.07 idi. Maç 20.30’’da.  İftarlarını bozan bordo-mavililer jet hızıyla stadyumuna koşuk yanınızdayız mesajını vermesi çok önemliydi. Bu duygu geçen seneyi hatırlattı. Bunun devamını getirilmesi gerekiyor Trabzonspor taraftarının, bilmem yanılıyor muyum? Siz anladınız beni…

Beşiktaş ikinci yarıya daha bi baskılı başlar gibiydi ama Trabzonspor savunması bariz hata yapmadı diyebilirim. Hüseyin-Denswil ikilisi sanki daha iyi oynuyor değil mi?.. Bartra geldiği günden beri berbat ötesi oynadığı için aslında yerine kim oynarsa oynasın, ondan daha iyidir deme noktasına bizleri getirdi. Maalesef…

İhsan hoca yorulan Peres’in yerine anında Trezequet’i yerleştirdi, doğru da bir karardı, dediğimiz andan itibaren Beşiktaş’ın gereksiz sert futbolu tansiyonunda bir anda yükselmesine neden oldu, hakem Volkan Bayaslan oyunun kritik bölümlerinde kontrolü kaybetti, bu durum da sinirlerin bozulmasına neden oldu.

Neyse, Trabzonspor’un akın akın geldiği dakikalarda net bir gol kaçırdı ki inanılır gibi değildi. Dk 71’de Markoviç’in sert şutu harikaydı, kaleci Mert Günok’tan döndü, bir anda o top boşta kaldı, devamında Eren Elmalı’da topa dokunamayınca net pozisyon kaçmış oldu.  Sonrası dakikalarda da net kaçanlar vardı ki, Trezequet herkese inanın saç baş yoldurdu… Mert’in hakkını vermek lazım, kritik hamleler yaptı.

Sonuç olarak, Trabzonspor’da gözle görülür bir kıpırdanma başlamış. Ertuğrul Doğan ve yönetimi olaya el koymuş. Başta taraftarlar olmak üzere bir canlılık ben gördüm. İhsan Derelioğlu’nun takımda da bir canlılık vardı, istekliydiler. O eski ruhsuz halleri yoktu. Demek ki paralar zamanında ödendiğinde ve kulüp içerisinde de taşlar yerine oturmaya başladığında geçen sezona dönüş sinyali da verilmiş oldu gibi. Haydi hayırlısı diyelim...

Not: Kaptan Uğurcan Çakır’ın da hakkını verelim sonlara doğru iki tane yüzdü yüz gol çıkardı ki, takımını adeta ipten aldı da diyebiliriz.