Vay be, dünya gözü ile Kahire’yi de gördük.

Piramitlerde cirit attık.

Nil’de kürek salladık.

İnanılmaz trafikte (ki,anlatacağım biraz sonra) yol aldık.

Mezar evlerine girdik.

Sefaletle ihtişamı bir anda yaşadık.

Kahire..

Nüfusu 20 Milyon.

Gece 5 milyon daha ekleniyor.

İktidarda Müslüman Kardeşler. Henüz devlet yönetiminde çok acemiler. Ama Türkiye’yi rol model olarak alıyorlar. Taksim Gezi parkı eylemlerini Müslüman Kardeşlerin teorisyen  grubu içinde olan biri dedi ki “Dış güçlerin oyunu sakın olacağı Taksim’i Tahrir’le karıştırmayın..”

Bizde zaten öyle yaptık. Tahrir’de devrimden eser yok. Ortalık gerçekten eğer deyim yerindeyse çapulcu dolu. Fotoğraf çekmeye kalktığınızda hemen sizden para isteyen cüzdanda da parayı çıkardığınızdan çarpan insanlar var.

Tahrir’e dikkat..Bizden söylemesi..

PEKİ BEN NİYE KAHİRE’DEYİM

Şunun için, aslında Kahire’ye yani kendi imkanlarımız ile elbette gitme gücümüz var. Ama bir empati yapın bakalım. Madem şeffaflık çağın gerekliliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından sevgili dostumuz Bakan danışmanı Sadık Soylu dedi ki, Kahire’ye gidiyoruz bizimle gelir misin? Balıklama daldık evet dedi. De, niye Kahire diye de sorduk.

Efendim meğer, Başbakanımız R.Tayyip Erdoğan Kahire’ye son geldiğinde caddelerdeki çöp dağlarını görmüş, Erdoğan Bayraktar’a da anında o gün talimat vermiş, “Buraya çöp kamyonu verin hibe edin Türkiye Cumhuriyeti olarak” Bakan Bayraktar da emri yerine getirmiş. Çöp kamyonları hazırlanmış 150 tane, törenle teslim edilecek. İşte biz o töreni yerinde görmek için davet edildik.

Birçok gazeteci ile birlikte. Trabzon’daki yerel gazetelerin tümüne bu davet geldi. Ama 3 kişi davete icabet ettik Karadeniz'den Son Nokta’da Bahadır, Türksesi'nden Tarkan ve de bendeniz.

Kahire’ye gitmemizin sebebi bu işte. Anladınız

ERDOĞAN BAYRAKTAR ÇEVRE BAKANLIĞI KORUYACAK

Demin de ifade ettim ya Müslüman Kardeşler devlet tecrübesinden çok uzak. Erdoğan Bayraktar şimdi de Mısır’da çevre ve şehircilik bakanlığının nasıl oluşması gerektiğine dair çalışmalar yapacak.

Mısır hükümeti ondan bunu istedi. Tabi Bayraktar bu resmi temaslarını yaparken, Mısır’la özdeşleyen tek bir yere gidemedi. Biz ise Kahire’nin keyfini çıkardık. Bayraktar sadece ecdat yadigarı Osmanlı Camii’ni gitti. O Camii’deyken biz de piramitlerdeydik.

ELBETTE PİRAMİTLER VE NİL

Elbette, Mısır denince akla piramitler geliyor. Gizemini anlatmaya gerek var mı? Okuyarak değil görerek şahit olduğunuzda bir kez daha küçük dilinizi yutuyorsunuz. Devası yapılan ve binlerce yıl önce yapıldılar. İnanmak çok zor.

Amaaaaa..

Piramitlere giriş para ile. Taşa dokunmak. Fotoğraf çektirmekte. Bir develi adam gelse yanınıza, hani hatıra fotoğrafı çekeyim dediğinizde para veriyorsunuz. Yani develi adamlar star niyetine sizinle fotoğraf çektiriyor(!)

Ve elbette Nil.

Hayatın kendisi Kahire’de. Toplumsal sınıf ayrımcılığı Nil’in kıyısında adeta fışkırıyor. Batılılar Nil’i ve Piramitleri keşfettiğinden bu yana Nil’in bir yakasını kendilerine benzetmişler. Süper lüks villalar oteller. Ya öteki yaka.. Yani şehrin varoşlarındaki Nil…

Aman Allahım bu ne sefalet. Bu ne kirlilik. Bu ne düzensizlik.

MEZAR EVLERİ İLE KAHİRE

Gözlerimle gördüm inanmadım. Yeşilçam filmlerindeki gibi N’ayır, N’lomaaz diye bağırdım içimden.

Kahire’nin en uzun caddesinin sağında ve solunda mezar evler var. Yani açalık bunu mezar ev ne demek. Mısırlı zenginler ölülerini toprağa değil kuma gömüyor, sonra mermerle kapatıyor sonra o mezarın üzerine ev yapıyor sonra yoksul Mısırlı bir aileye veriyor.

O Mısırlı aile ayda 20 ile 50 dolar karşılığında o evde kalıyor. Böyle binlerce ev var. Mezarlığın içinde. Mezar odaları öldükçe evin içinde çoğalıyor. Mezarlıkta bir yaşam var. Ve hatta organik tarım bile.

İçeri girmek mümkün ama fotoğraf çekmek çok zor birkaç tane basabildim ancak.

VE TRAFİK

Kahire’de trafik mükemmel(!). Kuralsız ir trafik var ve kurallı trafikten daha iyi işliyor. İnanın öyle. Ancak araçların içinden ben tek bir tane kaportası zarar görmemiş otomobile rastlamadım.

At arabası, otomobil kamyon tır ve motosikletlilerle aynı anda trafikte akıyorsunuz. Işık yok yom çizgisi de. Peki bu trafik nasıl işliyor. Valla işliyor işte. Karşıdan gelen sizin yolunuza giriyor siz de karşıdan gelenin. Kargaşa harika işliyor. Sıkıntı yok yani anlayacağız…

YA MÜBEREK BİR ŞEY DE YAPSAYDIN YA MÜBAREK

Bu Mübarek 30 yıl bu ülkeyi yönettin yahu bir şey de yapsaydın ya. Allah aşkına adam ülkesine böyle kötülük yapar mı?

Çöp dağları Mübarek’ten kalma bir tatlı(!) miras.

Şimdiki nesle çöp dağları desem anlamayacak. Asılında bir zamanlar İstanbul’da da vardı o çöp dağları. Bereket çok şükür kurtulduk. Şimdi Kahire’de çöplerle birlikte yaşıyor insanlar. Onun için Erdoğan Bayraktar’ı Kahire can simidi gibi görüyor. Kurtar bizi bu çöplükten ve de çarpık şehirleşmeden.

Bayraktar’ın işi zor.

VE KADINLAR

Mısır’da kadınlar hayatın içinde. Örtülü de var mini etekli. Ama mini eteklileri batılıların Nil’in kıyısında kurduğu Kahire’de görebiliyorsunuz. Varoşlarda yoklar. Ve semt pazarları. Harika. Gizemleri ve ilginçlikleri ile..

VE TÜRKİYE HAYRANLIĞI

Yeni hükümet kendine rol model olarak Türkiye’yi aldığı için Kahire’de kiminle konuşsak en büyük Türkiye diyorlar. Müslüman Kardeşler Türkiye rol modelliğinin izinden giderek kendine bir yol çizmiş.

Ve son söz..

Memleketimin taşına toprağına hastayım…

İyi ki Türkiye’de doğmuşum. Ve Türk olmuşum…