Binlerce yıllık Tarihi misyonu olan,

Anadolu'ya gelen bütün kavimlerin yollarının bir şekilde kesiştiği,

Konstantinopolis’in(İstanbul’un) 1453'deki fethini,1461'de fatihin feth ederek anlamlaştırdığını bizzat ifade ettiği, Bizans’ın Anadolu'daki  son kalesi.

Evliya çelebinin seyahatnamesinde özellikle bahsedilen,Anadolu'daki en çok sihirbazın bulunduğu,

bir adı da tarihe sihirbazlar şehri olarak geçen,TRABZON'umuzda günlük hayatta kızgınlıklarımızı, öfkelerimizi,sevinçlerimizi belirten, eşyalarımızın ve yemek isimlerini ifade eden çok sık  kullandığımız, yeni nesilce, çok da bilinmeyen dilimizde yer edinmiş, sözcükler, kelimeler, ifadeler ve anlamları.

1) Sini (Sofranın üstüne koyulan büyük bakır tepsi)

2-) Bolaki (İnşallah)

3-) Hemide (Dikkat-önemli)

4-) Zaguda (Kırma yeşil zeytin)

5-) Goğor (Tahta tabure)

6-)  Kaybana (Kötü aksi)

7-) Kodesbana (Maharetli,yetenekli)

8-) Gucura (Alçak oturma şekli)

9-) Elinin hamuru.(Yemek yapan. Elinden her iş gelen bayanların, ölçü ayar kullanmadan göz kararıyla yaptıkları el ayarı)

10-) Hahurdan havuraya (Bir yerden bir yere)

11-) Hoşt köpeğum.(Çok konuşana uyarı)

12-) Gelirsem havuraya saçını başını yolarım  (Daha çok kadınlar arasındaki kavgalar öncesi ikaz etmek, uyarmak anlamında kullanılır)

13-) Fışkı yiyenin enükleri (Genelde bahçeye habersiz meyve toplamak için giren komşu çocuklarına hitap tarzı)

14-) Halbusam (Halbuki, doğrusu anlamında)

15-) Ace kız nereye gideysun.(Mahallede kapı önünde oturup hemen hemen yoldan geçen herkesi çekiştiren, teyzelerin pazara, çarşıya giden mahallenin genç kızlarına seslenişleri)

15-) Haburaya gel bakayum(Yanıma gel bakayım)

16-) Kafam Garmagudal (Hislerim, aklım, karmakarışık)

17-) Ular ularda (Onlar onlarda, komşuların birbirine gelip gitmeleri anlamında çok kullanılır)

18-) Bakan gözlerine kurban olayım (Renkli gözlü kızlara maşallah anlamında kullanılır)

19-) Cecet pontul (Ceket, pantolon)

20-) Citmek celmek (Gitmek gelmek)

21-) Uyanı uyanı git (Yanıma yanaşma uzaklaş)

22-) Yürü anca gidersin (Yol uzun erken kalkan erken yol alır)

23-) Koyayım o kafaya bir  odun (İzah edileni zor anlayanlara söylenir)

24-) Sokma akıl iki adım gider (Başkasının fikriyle hareket etme anlamında)

25-) Gel habule habule buraya (Yaklaş, yakınlaş)

26-) Oy asiye oy (Dillere destan güzellere hitaben iç çeke çeke ifade edilen hitap tarzı)

27-) Gulya (Fırınlanmış sarmısaklı salçalı bayat ekmeklen yapılan karalahana yemeği.

28-) Gıylı (Orjinal maydonozlu su böreğini pişiren en iyi tepsi)

29-) Piron (Çatal Bıçak)

30-) Gomr (Alçak İskemle)

31-) Çalpara (Tencere)

32-) Peşgo (Soba)

33-) Galandar (Eski takvime göre yılbaşı, çocukların, evlerin kapısına torba atma ayı)

34-) Parhana (kesilmiş odun yığını)

35-) Çürkü (Çorap)

36-) Mertek (Çit)

37-) Merek (Depo alanı)

38-) Gudi (Çömlek)

39-) Panti (İneklerin bağlandığı yer)

40-) Got (Ölçü kabı)

41-) Pines (Kümes)

42-) Pinekleme (Sinme,saklanma)

43-) Gongoroş (Toplu sevimli al yanaklı erkek çocuklarını severken büyüklerin hitap şekli)

44-) Barastar (Çatıyı dengeleyen ağaç desteği)

45-) Eza (Kibrit)

46-) Çiten (Çalıdan yapılan yaprak sepeti)

47-) Zavel (Süpürge)

48-) Libade (Elbise)

49-) Halastar (Bakır güğümün büyüğü)

50-) İsdol (Komidin)

51-) Zuzi (Plastik testi)

Trabzon..

Her zaman sihirbazların, büyücülerin, simyagerlerin ve falcıların şehri olagelmiştir.

Türkler bu konuda Rumları suçluyor.

Trabzon'a bu özelliğini Rumların verdiğini söylüyorlar.

Komşunun tarlasına büyü yapıp ekinleri bozabilecek, kuvvetten düşürüp hasta edecek, hatta öldürebilecek büyücüleriyle şeytani bir şehir

BBC'nin 60 yıllık arşivini ilk defa açmasıyla ortaya çıkan, insanın aklını alan belgeseldir.

Trabzon sahillerinde o yıllarda rüzgar satan büyücülerin olduğunu, her köşe başında sihirbazların olduğunu, hatta rüzgar falan satıldığını öğrenmeme vesile olmuştur.

Yaşadığımız sürece geçmişi çok uzun tarihi süreçlere dayanan söylemlerimizi geleneklerimizi yeni nesillere aktarmamız gerektiğine inanıyorum.