Thomas Meunier geldikten sonra bir takımın beki veya beklerinin tek görevleri kalesini tehlikelerden korumak değildir.

Öne çıkarlar, pas atar, şut atar, orta atarlar kale önünde beklemek olmadığını göstere göstere anlatınca eyleme koyunca Eren napsın üzüm üzüme bakarak kararırmış dercesine haklısın usta dedi birde o meşhur yana geriye rahmetlik olunca başta Trezeguet , Enis, Visca , Bardhi, Berat, Batista Mendy ama hepsi zincirin halkaları gibi birbirine kenetlendiler.

Şutlar ortalar birbirini kovalarken Denswil,Trezeguet, Enis , Visca 'nın ayağından, kafasından gollük pozisyonlar kaçarken birde direk nasibini aldı.

Diyeceğim odur ki Adana Demirspor 5'lik olurdu ilk yarı.

Yanisi Trabzonspor buydu böyle oynamalıydı.

Neymiş Trabzonspor oyuncu  grubu birilerinin dediği gibi kötü değilmiş.

Yanlış oynatılıyorlarmış.

Bu nedenle özgüven fakiri olup kimliklerini kaybetmişlerdi.

Bakın daha önceleri bir iki kişi ile rakip cezaalanına üç beş kere giren oyuncular dün ilk yarıda 21 kez dalış yaptılar. Demem odur ki bir kişi hariç kadro aynı.

Şimdi gelelim sadete...

Türkiye takımları yabancı çöplüğüne dönüştü diyen ben ismi üzerinde bu ustaya veya yabancılara saygı duyar şapka çıkarırım.

Hem takımın olan kimliğini geriye gelmesini sağladı hemde diğer genç oyunculara idol oldu bu bir, ikincisi iki stoperin yedekte dururken Mendy 'nin stopere çekilip orta saha gücünün azaltılmasına bir anlam veremiyorum.

Bir başkası şu skor koruma hastalığından bu takım kurtulsun artık.

Gelelim zurnanın son deliğine futbol sanat oyuncular sanatçı deyip dururum seyirci yani taraftarlar oyunu ve oyuncuları alkışlamak için stada giderler.

Azap çekmeye değil deyip taraftarları hep haklı bulmuşumdur.

Ancak Meuiner 'in gelişi ile oynanan oyun alkışa değer arkadaşlar lütfen stad boş kalmasın.

Son sözüm teknik adamlara son yarım saat takım neden fabrika ayarlarına geri döndü ikincisi ise kafacı Onuachu oyuna girdikten sonra ilk yarıdaki atılan ortalar neden kesildi bilmem anlatabildim mi?