Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yaş günü ile Fatih Karagümrük-Trabzonspor maçı aynı güne denk gelmesi çok hoş bir tesadüf olmuş. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Nice yüz yıllarımız olsun. Emeği geçenlerin ruhları şad olsun. Abdullah Avcı ilk maçını iyi futbol sergileyemeden aynı zamanda gol de yemeden kazanmasını bilmişti. Alanyaspor karşısında üç puan alan Abdullah Hoca'nın bu seferki rakibi İstanbul'un Fatih Karagümrük ekibiydi. Yine iyi futbol beklenmiyordu ama hedef yine de galibiyetti. Galibiyetin yanında iyi futbol emareleri de gözlenirse harika olacaktı. Çünkü, zaman Trabzonspor'un futbolunun her geçen gün daha da iyileşme zamanıydı.
Abdullah Avcı maça Trezeguet ile başlayacaktı olmadı. Avcı, maç öncesi ısınırken sakatlığı nükseden Trezeguet'nin yerine Yunan futbolcu Fountas ile başlamak zorunda kaldı. Alanyaspor maçının moraliyle oyuna başlayan Trabzonspor, ilk yarı boyunca üçüncü bölgede etkili olmaya çalıştı. Evet sadece çalıştı. Batista Mendy, Vişça ve Onuachu ile rakip kalede tehlikeli ataklara imza atan Bordo Mavililer, topu üç direğin arasından geçiremeyince devre golsüz tamamlandı. Fatih Karagümrük takımı, geçersiz sayılan golü dışında Uğurcan'ın kalesinde etkili olamadı. İlk yarı yavan tatsız tutsuz bir maça şahit olduk. İkinci yarı tempo artar diye ümitlendik. Yanıldık. Trabzonspor'un ahı gitmiş vahı kalmış halini görünce üzüldük. Rakip kaleye tek bir isabetli şutu olmayan bir takım seyrettik. Fatih Karagümrük de rakibinden farklı değildi. Belki de Türkiye liglerinin en risksiz ve nahoş futbolu vardı sahada. İkinci yarıda da gol olmayınca takımlar birer puana razı oldu.
Abdullah Avcı iki maçta gol yemeden dört puan kazandı. Sahada futbol var mı? Hayır. Takım oyununu ve savunmasını oturtmak için aşırı risksiz futbolu tercih ediyor. Ya da oyuncularının fiziksel ve ruhsal kapasitesini gördü o nedenle risk almak istemiyor. Hoca'ya zaman vermek gerek. Lakin, maçlarda az da olsa hoca elinin değdiği hissedilmeli. Tıpkı Montella'nın milli takıma elinin değdiği gibi. Her zaman söylüyoruz "Trabzonspor, Trabzonspor gibi oynamalı". Futbolcular sahada çakı gibi olmalı. Futbolda uyuşukluğa, bencilliğe, yeteneksizliğe yer yok. Güzel oyun, akıl ile becerinin iyi organize edilmesiyle oluşur. Trabzonsporlu futbolcular hücumda çoğalamıyor, kanatları iyi kullanamıyor, ekstradan oyuna katılmıyor, şut atamıyor, tempo yapamıyor, rakip kalede pozisyon bulamıyor. Yani tek tek değil takım halinde büyük bir sıkıntı var. Abdullah Avcı bu büyük problemi nasıl çözecek bilemiyorum. Fenerbahçe maçı öncesi olumsuz bir hava estirmek istemezdim fakat dost acı söyler. Oyuncular tez zamanda kendine gelmek zorunda. Ligin en zorlu maçı öncesi en büyük görev teknik heyete düşüyor. Fatih Karagümrük maçındaki Trabzonspor'un, Fenerbahçe'den puan alması sürpriz olur. Tek istisna ise, oyuncuların kendilerine çeki düzen vermesi ve Trabzonspor ruhuyla sahada mücadele etmesi. Abdullah Avcı'nın işi hiç de kolay değil.
