Teşekkürler...

Geçtiğimiz hafta ilk yazımla sizlerle buluşmuştum.
Bugün ikinci yazımla tekrardan huzurlarınızdayım.
İlk yazımdan sonra verdiğiniz desteklerin beni ziyadesi ile mutlu ettiğini belirterek teşekkürlerimi iletiyorum.
Bir teşekkürde beni sizlerle buluşturan 61saat ailesine...

İyi ki varsınız.
———

Mücadelemiz topyekün mü?

Vatandaş normalleşme mücadelesinde gereğini yapmasına rağmen NORMALLEŞEMEDİ.

Neden?

Hiç düşünen, soran oldu mu?

Elbette oldu fakat cevap bulamadı !

Vatandaş tüm kurallara uymasına rağmen normalleşemediyse, sorunu sadece vatandaşta değil, tedbirlerde ve denetlenmesinde aramamız gerektiği gerçeği ile karşılaşmaktayız.

Yani yönetenlerde!

Bu tedbirlere uymayanlar ve bu kişilere yaptırım uygulamayanların artık tıpkı vatandaş gibi süreçten etkilenmeleri gereklidir.

Demem o ki azizim artık yönetenlerde bedel ödemelidir!

İşte topyekün mücadele o zaman başlamış olur !

Gerisi laf-ı güzaf

—————-

*Kaçkarlar milli parkında antik kent varmış. *

Geçtiğimiz hafta içerisinde bir arkadaşım internette bulduğu bir görseli benimle paylaştı.
Latife yapıyor diye düşündüm ilk başta.
Olmaz böyle bir şey dedim.

Sonuçta bu projeyi öneren ve bu çalışmaları yapan firma böyle bir hata yapmayacak profesyonelliktedir dedim.

Bu projeyi onaylayan kurum bu işlerin duayeni insanların çoğunlukta olduğu bir kurumdur, böyle bir hatayı gözden kaçırmazlar dedim.

Bu proje onaylanmadan önce yerel yöneticilere, yerel halka ve STK’lara danışılmıştır, bunların hepsi muhalefet şerhini koymuşlardır dedim.

Fakat; maalesef hiçbiri olmamış. Fotoğraf doğruymuş.
Proje onaylanmış. Hatta firma internet üzerinden taş işçiliğini yaptıracak usta arayışına bile girişmiş.

Konumuz: Ayder yaylasınında içinde bulunduğu Kaçkarlar milli parkının giriş kapısı.

İnternetten aldığım ve sizlerle de paylaştığım görsele baktığınızda beni daha iyi anlayacaksınız.

Öyle bir tasarım ki sanki kapıdan içeri girdiğinizde Karadenizin eşsiz doğasını içinde barındıran bir milli parka değil, şatoların olduğu, antik kentin olduğu bir alanla karşılaşacakmışız gibi !...(...)