Anne olan, eş olan, kardeş olan, evlat olan velhasıl bize emanet olan tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Her yıl kutlanır bu gün. Kimileri gerçekten bu güne değer verir, kimileri takvimdeki diğer önemli günlerden biri sayar, kimileri gündeme gelmek için kutlar bu günü. Bu gün geldi mi herkes bir şeyler paylaşır, sosyal medya hesabından. Birçoğu da başka yerden alınmış afili sözlerdir. Evet, yapılan bunlar yanlış değil. Fakat önemli olan bu günü anlayarak hayatımızdaki diğer günlerde de kadınlarımıza gereken değeri vermektir. Dinimiz ve kültürümüzde kadına hayatın her alanında gereken önem verilmiştir. Atalarımız kadını, diğer toplumlarda olduğu gibi baskı altında tutmamıştır, aşağılamamıştır. Kendisine verilen haklardan dolayı hanların, hakanların önünde saygıyla eğildikleri bir şeref abidesi olmuştu kadın. Kadına verilen değer İslamiyet’le daha da ileri taşınmıştır.

İslamiyet’le birlikte kadına verilen değer artmış adeta kadın koruma altına alınmıştı. Evet, bunların en büyük kanıtı Hz. Muhammed’in (s.a.v) eşlerine davranışıdır. Hz. Muhammed (s.a.v)  eşleriyle istişare ederdi, eşlerine yardım ederdi, eşlerine karşı nezaketli davranır ve eşlerine karşı hoşgörülüydü. Böyle bir Peygamberin ümmeti olarak biz bunları yapabiliyor muyuz? Ya da Veda Hutbesindeki “Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. “  sözünü hayatımızda ne kadar uygulayabiliyoruz. İşte böyledir bizim dinimizde kadına verilen değer. Hani ilerici, çağdaş, modern dediğimiz Avrupa var ya onlar kadını sadece göze hitap eden ya da çalıştırılması gereken bir obje gibi görür. Onlar için kadın, ürettikleri ürünlerin satış yüzüdür. Yeni geliştirdikleri bir ürün ya da kültürün pazarlama yönüdür. Kadını adeta teşhir ürünü olarak kullanırlar. Evet, sorsanız modern olmanın gereğidir bu.

Aslında durum hiç de öyle değil. Medyayı iyi kullanan Avrupa, kadına uyguladığı şiddeti ve baskıyı gündeme getirmezken aslı astarı olmayan haberlerle ülkemizi kötülemektedir. Mesela Batı ordularında görev yapan kadın askerlerin cinsel tacize uğramalarının vahim boyutlara varması, nasıl izah edilebilir? Veya Batı ülkelerindeki kadınların, son zamanlarda bir işte çalışmak yerine evlerine dönüp çocuklarının yanında olmak istemeleri neyin göstergesidir. Biz kadına bugün değil her zaman değer veren bir toplumuz. Unutmayalım geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın iyi yetişmesi, iyi bir evlat iyi bir vatandaş olması onları yetiştiren kadınlar sayesindedir. Sonuç olarak kadın; diri diri gömülürken onu oradan çıkarıp ayaklarının altına cenneti seren dindir, İslam.