Sıradan bir gün başlamıştım.

Geçici park ettiğim araca polis memurunun fotoğraf çektiğini görünce aracı kaldırmak için arabamın yanına giderken memur bey ile aracın benim olduğu bilgisini paylaştım.

Paylaşmaz olaydım.

Cevap şu şekilde geldi. “Seninse kaldır arabanı”

Aracı kaldırdıktan sonra yakasında kamera olan memur beye kameranız açıksa bu konuşmamın kayda girmesini istiyorum diyerek, memur bey bakın siz devleti temsil ediyorsunuz, milletçe zor bir süreçten geçiyoruz, sizler bu süreçte daha dikkatli olmalı ve kamuya yakışır bir biçimde insanlara yaklaşmanız gerekli dedim ki tekrardan pişman oldum.  Cevap “anana mı sövdüm, babana mı sövdüm ne var üslubumda” cevabını aldım.

Üslubu hakkında vatandaş olarak beklentilerimi sıralamaya devam edince, Trabzon Büyükşehir Belediyesine ait zabıta aracına binerek kapıyı aşırı sert bir şekilde yüzüme kapatarak bak işine dedi bana.

Birde araya “sana ceza yazmamıştım ama şimdi yazıyorum” demesin mi?

Hayda!

Yani cezayı ilk anda yazsa yaptığım hatanın bedelini ödemiş olacaktım ancak sonradan yazınca vatandaş olarak beklentimi söylemenin cezasını yemiş oldum.

Birde kapıyı öyle bir kapattı ki sanki o araba kamunun malı değil de babasından kendisine miras kalmış özgüvendeydi.

Ben o kapının kapanış şeklini bir teşekkür olarak algılayamadım. Şayet teşekkür ise ben o teşekkürü kabul etmiyorum. Trabzon il emniyet Müdürümüz Sayın Kenan Aydoğan’ında bunu teşekkür olarak yorumlamayacağını düşünerek konuyu Cimer üzerinden İl Emniyet Müdürlüğümüze ilettim.

Kıymetli okurlarım; çoğumuz Trabzon’un bir turizm şehri olması gerektiği gerçeği için çaba gösteriyoruz.

Bu gerçek uğruna esnafından-memuruna, vatandaşından-bürokratına kadar hepimiz bir paydada birleşmeliyiz.

Hep birlikte aynı hedef doğrultusunda mücadele etmeliyiz.

Gelen yerli ve yabancı turistlere sağlıklarının, emniyetlerinin, güvenliklerinin emin ellerde olduğunu ve onların huzurları için mücadele ettiğimizi hissettirmeliyiz.

Bahsettiğim konudan örnekleyecek olursak, o olayda taraf turist olsaydı o turiste huzurunu hissettirecek kişi de polis memuru olacaktı.

Sizce polis memuru ile o diyaloğa giren yerli veya yabancı bir turist, kendini huzurlu hisseder miydi?

Halbuki İçişleri Bakanlığımız, Trabzon Valiliğimiz, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğümüz şehirde yaşayan ve şehirde misafir olarak bulunan tüm bireylerin huzurlu hissetmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. 

Yani bir polis memurunun hatasını da tüm camiaya yansıtmak yanlış olur.

Bu vesile İçişleri Bakanlığımız, Trabzon Valiliğimiz, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğümüz başta olmak üzere, vatandaşı sırtında taşıyan, işinin arasında adres tarifi için zamanını harcayan, araç parkı vb konularda güler yüzünü eksik etmeden vatandaşa yardımcı olan bu veya buna benzer eylemlerle vatandaş odaklı çalışan tüm emniyet teşkilatına teşekkür borcumuzdur.

Sahada vatandaş ile iç içe olan, kamu görevlerini icra ederken vatandaş ile iletişim kuran tüm kamu personelinin kamu görevini yaparken turizme de katkı sağladıklarını hatırlatarak kendilerine sağladıkları katkı için teşekkürlerimi iletiyorum.

Kalın sağlıcakla.