Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş Akhisar Belediyespor maçı öncesi “BİR GALİBİYETLE HERŞEY DÜZELECEK” demişti. Trabzonspor Genel Sekreteri Hasan Yener de “BİZİM BİR GALİBİYETE İHTİYACIMIZ VAR” şeklinde ifadeler kullandı. Beklendiği gibi Trabzonspor bu maçtan galip ayrıldı. Peki gidişat Şenol Hoca ve Hasan Yener’in dediği gibi olur mu sizce?.

ADRİAN’DAN MÜTHİŞ GOL
Maçın ilk yarısında erken gelen ve ilki Adrian’ın olağanüstü güzel vuruşundan oluşan iki gol buldu. Bu yarıda Trabzonspor’un oynadığı oyun da kısmen tatmin edici idi.

YİNE İKİNCİ YARI SENDROMU
Beşiktaş, Bursaspor ve Antalyaspor maçlarında ikinci yarılarda oynanan kötü oyun aynen sahneye konuldu. Bazı spor yazarları daha önce oynadığı takımların en az Trabzonspor kadar güçlü takımlar olduğunu ve bu durumun normal olduğunu yazmışlardı. Ancak herhalde Akhisar için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Son derece mütevazi bir bütçe ile kurulmuş bu takım bile ikinci yarının önemli bir kısmında Trabzonspor’u perişan etti ve eziyet 77. dakikada Adrian’dan gelen ikinci müthiş gole kadar devam etti.

ŞENOL HOCA’DAN KLİŞE SÖZLER
Bazı oyuncularımızdan beklenen verimi alamadık, henüz hazır değiliz” gibi sözler Süper Lig’in ilk yarısının üçte ikisinin bittiği bu aşmada da söylüyorsa oturup düşünmek lazım, SORUN NEREDE? diye. Başkan Sadri Şener Biz çok iyi bir takım kurduk ve görevimizi yaptık, kötü gidişatın nedenini hocaya sorun” diyerek Şenol Hoca’yı toplumun önüne atıyor. Şenol Güneş ise sürekli felsefe yaparak lafları eziyor ve ne sorumluluğu kabul ediyor, ne de diğer sorumlulardan bahsediyor”.

ELDE VAR OLAN FUTBOLCULAR İYİ DEĞERLENDİRİLEMİYOR
Ben ve diğer bazı yazarlar Şenol Hoca’yı eleştirdiğimizde bazı yöneticiler ve taraftar grupları “hocam Şenol Güneş’e biraz haksızlık yapmıyor musunuz?” diye sitemde bulunuyorlar. Ben de “hayır, Şenol Hoca’nın bizzat kendisi transferler konusunda bütün sorumluluğu üzerine alıyor, ayrıca elde var olan oyuncuları da iyi değerlendiremiyor bence” diye cevap veriyorum ve burada da aynı şeyleri tekrar ediyorum. Bir kaç soru sorarak bu konuyu irdeleyelim:

· SAPARA’nın sezon başında Gaziantepspor’a satılmasını isteyen kim veya kimler idi?.

· COLMAN’ın yaptığı yanlışlar sonrası onu adeta hafızalardan silen ve gönderme aşamasına getiren kim veya kimler idi?

·
OLCAN VE HALİL sezon başından beri bu kadar kötü performans gösterdiği halde onları çoğu kez 90 dakika oynatmak doğru mu idi?.

·
JANKO üç hafta öncesine kadar hiç oynatılmadığı halde nasıl oldu da birden bire 90 dakika oynar hale geldi, 2-3 haftada mı hazır hale geldi?.

·
ADRİAN iki hafta öncesine kadar gidecek oyuncuların başında gösterildiği halde oynatıldığı son iki haftada 3 gol atmadı mı?, Akhisar maçında takımını ipten alıp maçın adamı seçilmedi mi?.
Bu örnek sorular çoğaltılabilir, bunların cevaplarını size bırakıyorum.

EN SIK YAPILAN TEKNİK HATALAR

· Hata yapan oyuncuyu oynatmamak, onu hedef tahtasına veya satılacaklar listesine koymak yapılan en büyük hatadır. Bu durumda oyuncu değil kulüp cezalandırılmış olur.
· Bir oyuncuyu verimi az, iyi çalışmıyor veya daha iyileri var diyerek uzun süre oynatmamak ona yapılacak en büyük haksızlıktır. Onu en kısa sürede motive edip verimini artırmak ve galibiyetin garantilendiği maçlarda kısa sürelerle de olsa oynatmak onu yeniden kazanmayı sağlar.
Trabzonspor’da aylarca oynatılmayan, ancak sakatlık veya cezalar nedeni ile mecbur kalınıp ilk 11’e alınan çok sayıda futbolcu var. Buna rağmen iyi performans gösteren Onur, Sapara, Colman, Janko ve Adrian gibi oyunculara başarısız da olsalar hiç kimsenin, özelikle de Teknik Kadro ve Yönetimin bir şey söylemeye hakkı yoktur.

SON SÖZLERİM SAYIN ŞENOL GÜNEŞ VE HASAN YENER’E

Beyler; Akhisar maçında oynanan futbol sizi yalanlıyor. Bir çiçekle bahar gelmediği gibi, kötü oyun sonrası gelen “BU GALİBİYETLE HİÇ BİR ŞEY DÜZELMEZ”. Bu tür yersiz sözlerle kendinizi de taraftarı da kandırmayın.