Çaykur Rizespor takımının arka dörtlüsünün tamamı sakat…

Kolu kırık, kanadı kırık…

Trabzonspor, bu çaresiz Rizespor takımı karşısında çaresizlere oynadı işte…

Bu mağlubiyet, teknik heyet işi değil.

Trabzonspor, kulüpsüzlükten ötürü hezimete uğradı.

Mevcut yönetim, geçmişten süregelen hatalar zincirine bir halka ekleyince, bu son kaçınılmaz oldu işte…

*

Trabzonspor yönetimi, Sadi Hoca’ya güvenmediğini, ona 3 maçlık sözleşme teklif ederek gösterdi. Bu hoca, takımı nasıl özgüvenle çalıştırıp sahaya çıksın?

Yönetim, güvenmediği hocasına maça 1 gün kala mecburiyetten sözleşme imzalatarak, ona, kendisi için her maçın final niteliği taşıdığını gösterdi.

Bu baskı ile hoca nasıl doğruyu bulsun?

Bildiğimiz Sadi Hoca Douglas’ı takım otobüsüne alır mı?

Maç haftasında üst üste yapılan yanlış hamleler, beyine çifter çifter soru işareti çengelleri asıyor:

Yönetim ligden mi umudunu kesti, yoksa Rizespor’u mu ciddiye almadı?

*

Mevcut yönetim, taraftar gibi sorunun para olduğunu düşünüyorsa, feci şekilde yanılıyor.

Yönetim iyi bilsin ki; parayla ancak ‘madde’ alışverişi yapılır.

Yürek, apayrı bir olgu.

Devre arasından itibaren uygulanacak transfer stratejisi, şehir, takım ve yürek üzerine kurgulanmalıdır.

Taraftarın alkışına yönelik yapılacak her popülist hareket, kadroya dahil edilecek her yıldız müsveddesi, armanın kalbine saplanacak bir hançerdir.

Altyapı yani Sayın Usta…

Trabzonspor’un olmazsa olmazı, kurtuluşu, altyapıdır.

HAMİŞ: Maçın orta hakemi Ali Palabıyık’ın yönetimi, tek kelimeyle rezaletti. Trabzonspor lehine verilen penaltı, uydurmaydı. Vermediği 3 penaltı ise netti. Yetersizlik bir seviyedir; Palabıyık’ın maç yönetme becerisi, çukur.