Muzip bir gülümseme, umursamazlığın en güzel aksesuarıdır.

İçinde bulunduğumuz bu enteresan günlerde bence bu aksesuarı sıkça kullanın.

*

Neden mi?

Çünkü

*

Çin’den alacağımız Sinovac aşısı için, “içine çip yerleştirdiler” diyenler oldu.

Burnumuza soktukları test çubukları ile “Bankamatik şifremizi çalacaklar” diyenler oldu.

“Aşılar kısırlık yapıyor. Avrupa ceddimizi kurutacak” diyenler oldu

Hadi bunları geç!

İçine el dezenfektanı kattıklarını iddia edenler bile oldu.

*

Güler misin, ağlar mısın?

*

Hal böyle olunca,

Ahalimiz, sokakta pekte beceremediğimiz sosyal mesafe işini, aşılara karşı uyguladı.

Bu günlerde, “Aşı yaptırmayı düşünmüyorum” diyenlerin sayısı oldukça fazla.

*

Peki, gerçekten Çin’in pazarladığı bu aşılar, tehlikeli mi?

İddialar ne kadar doğru?

*

Doktor değilim ama okuma yazmam var.

Yanı sıra, memleketimizin yetiştirdiği bilim adamlarımız, her gün bu konuyla alakalı, incir çekirdeğin hacmine fazlasıyla katkı sunuyorlar.

*

Şunu diyorlar;

*

Prof. Dr. Tevfik Özlü: “Aşı konusunda bir tereddüt olsa da bu tereddüdün bir süre sonra aşılacağını ve vatandaşın doğru kararı vereceğini düşünüyorum. Aşı olmak isteyenlerin sayısının fazla olacağını düşünüyorum. Çünkü en güvenli korunma yolu aşı. Aşıyı ben de olmayı düşünüyorum”

*

Prof. Dr. Pınar Okyay: “Pandemi dönemlerinde aşılar için erken kullanım izni kaçınılmaz bir süreç. Çünkü inanılmaz bir ölüm ve hastalık hızı var. Ölü virüs aşıları yıllardır kullanılan ve güvenlik konusunda en az kuşku duyulan aşılardır. Aşı gelir gelmez, ben aşımı olacağım…”

*

Prof. Dr. Nuri Zafer Kurugöl: “Çin mallarına karşı duyulan güvensizlik malum, ancak lütfen Çin aşısı deyip küçümsemeyin. Sağlık Bakanlığı’nca ücretsiz olarak sunulacak olan bu aşıyı mutlaka olun. Böylece ülke olarak önemli salgından kurtulmamız sağlanabilir.”

*

Prof. Dr. Ateş Kara: “mRNA teknolojisi, yaygın bir uygulama değil ama verilere baktığımız zaman hepsi olumlu. İnaktif aşı ise ölü bir mikroorganizmayı vücuda tanıtma işi. Ölü mikroorganizma olduğu için kolda biraz ağrı, kızarıklık olur. Bunun ötesinde çok büyük bir yan etki bekler miyiz? Hayır beklemeyiz. Salgında aşılama çok önemli…”

*

Mamafih muhterem;

Güven duygumu bilimin ışığında şekillendiriyor ve aşı olacağımı beyan ediyorum.

Çünkü ben Çin’e değil, bilime güveniyorum.

Ankara'da koronavirüse yakalanan ve filyasyon ekibi tarafından aranan kişi halay başında yakalanıyorsa, aşı olmamız büyük önem arz ediyor.

Çünkü aldığımız tedbirler, ölümsüzlük iksirini bulmuş gibi ortalıkta gezinen sorumsuz vatandaşlarımız yüzünden, hayatta kalmaya yeterli olmaz. 

TGC’NİN YENİ MEKÂNI!

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Ersen KÜÇÜK ile cemiyetimizin tadilatta olan binasını gezdik.

Başkan Küçük, her ayrıntıyı titizlikle düşünmüş.

Harabe olan binayı, gerçek kimliğine kavuşturmuş.

Emeklerine, gayretlerine sağlık.

Umarım ak saçlılar beğenir…

SMA HASTALARININ FARKINDA OL!

Siz de sosyal medya hesaplarınızdan SMA hastası çocuklarımızı sıkça görüyorsunuzdur. 

Hepsi süt kuzusu…

Hepsi pırlanta!

Ne yapabilirim deme!

Çok şey yapabiliriz.

Kimbilir,

Gönlünden kopanlar belki de cennette tamamlayacakların olur.

Sende bağış yap, sende destek ol!

Tolstoy’un da dediği gibi;

“Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın.”