Maç öncesi, rakiplerin puan kaybetmesi , bordo mavili ekibin üst sıralara tırmanması için büyük bir fırsat olmuştu. Galibiyet halinde yarış tekrardan başlayacaktı.
Devre arası kupa müsabakalarında gösterdiği başarı ile bir toparlanma sürecine giren bordo-mavili takımdan beklentiler biraz daha üst seviyedeydi.
İki takımda açık futbolu tercih edince, daha oyunun başından itibaren kalelerde gol pozisyonları görülmeye başlandı.
İlk golü yiyen tarafta bordo-mavili takım oldu.
Cevap çok gecikmedi, Alanzinho’nun asistini değerlendiren Vitek düzgün bir vuruşla golü buldu.İlk devre sonunda bedava olarak satılamayan oyuncu, ikinci devre başında ilk on birin değişmez elamanı oldu.
Sağda solda forvet arayan Trabzonspor’un gözünün önünü görmemesi de içler acısı.
Bu takımın kanat oyuncularından ses seda yok, beklerinde ofansı besleyecek kabiliyet yok.
Bu kanat oyuncuları , bir tane orta atmaz mı, rakibi zora sokacak, bindirmeler yapmaz mı?
Bunları yapamazsanız dünyanın en iyi forvetlerini de alsanız felçli bir halde top oynarsınız. Hem de tek taraflı değil iki taraflı felç.
Yasin,Olcan,Serkan ve Emersondan bahsediyorum.
Sadece göbekten gelen ataklarla sonuç bulmaya çalışırsınız. Oda her zaman yeterli olmaz.
Serkan ceza alanı içinde topa elle müdahale etti , penaltı doğru karar.Vitek’in ceza alanı içinde indirilmesi de penaltı .Ama Cüneyt Çakırdan ses seda yok.
Karabük eksik oyuncuyla gelse de sistemleri takır takır işliyor.Orta alanı iyi geçiyorlar, bordo-mavili takımın orta sahasının defansif özelliğinin zayıf olması da bunda etkili oldu. Yine de öne geçmelerine rağmen geriye yaslanmadılar.
Trabzonspor geriye düşmesine rağmen pes etmedi,ataklarını ve baskısını artırdı.Fakat nadir pozisyon bulmasına rağmen onları da değerlendiremedi.
Rakibin gerçekten iyi kontratak çıkışları tehlikeli oldu.Buldukları üçüncü golle de oyunu kopardılar.
Trabzonspor için aslında söylenecek çok şey yok.
Oyunu sadece tek yönlü oynarsanız, defansınız çok zayıf ve kanatlarınız felçse bu sonuçlara mahkumsunuz.