Akıl uçuran teknoloji…

Hayatı kolaylaştıran sayısız yenilik…

Varın çokluğu, imkânların bolluğu…

Hepsi iyi, güzel de…

Yaşamlarımızda huzur, bereketten ne haber?

Eskiye özlem hiç mi yok yani?

Mesela bugün...

Sokakta oynayan çocuğunuzu kendi öz evladından ayırmayıp, sofrasında doyuran kaç tane anne tanıyorsunuz?

Acılarımız, hüzünlerimiz ne kadar azalıyor mesela…

Veya şöyle soralım:

Hangi cenaze evine, hangi komşu tencere tencere yemek taşıyor?

“Kızını evladımdan ayırmam” deyip, ele varışına hüngür hüngür ağlayan Fatma teyzeler, neredesiniz?

Özlemle arıyoruz ki…

Yerle yeksan olmak bu denli can yakmıyordu eskiden.

Şimdi.

Bugün.

Sırf sevap olsun diye…

Düşene kim el veriyor kardeşim!

Her günü bayram olan eski günlerin yanında…

Özü de, adı gibi bayram olan günlerimiz vardı bizim.

Misal, ahengi bozulmamıştı…

Büyüsü üzerindeydi Ramazanların.

Et, güveç olsa ne, olmasa ne…

Her hanede, her sofrada…

Tadı mis gibiydi komşulukla ısınan çorbaların.

Ne jest vardı, nede reklam kokan hareketler.

Halden anlamak…

Tıpkı olması gerektiği gibi.

★            

Erzak yardımını diyoruz.

İsimsiz, logosuz koliler habersizce bırakılırdı kapılara.

Allah aşkına söyleyin…

Hangi muhtaç kaldı ifşa edilmemiş?

Şen şakrak, en koyusundan muhabbetlerle, kahkaha doluydu mahalleler.

Peki, ya şimdi…

İzlediğimiz dizilere döndü hayatlarımız.

Dedikodu, gıybet gırla.

Kim kimle kavgalı, kim kimle kırıştırıyor bunları konuşur olduk sadece.

Konuşmayan da vardır tabi.

Onlar da asosyallikten evlere hapis.

Sözün özü.

Asıl derdimiz şudur ki…

Ağlanacak halimize, ağlayanımız yoktur bizim.

Sorsan hepimizin eksiği, elle tutulur cinsten.

Sorsan tanıdıkların tamamı, devrim için çabalıyor.

Devrim, mevrim herkes geçsin de…

İnsanlığımız için evrim lazımdır.

 ★ ★

BAŞKA BAŞKA HALLER…

Derdi olmak başka; dert edinmek başka.

Eksik kalmak başka; var olmamak başka.

Yar bilmek başka; yar olmak başka.

Düşünmek başka; akıl etmek başka.

Dürüst olmak başka; olmaya çalışmak başka.

Gönül vermek başka; gönle girmek başka.

Birlikte olmak başka; tek yürek olmak başka.

Sahnede olmak başka; orada kalmak başka.

İyi olmak başka, idare etmek başka.

Minnet etmek başka; borçlu görmek başka.

Taklit etmek başka; kendi olmak başka.

Halleşmek başka; helalleşmek başka.

Yalnız olmak başka; terk edilmek başka.

Özür dilemek başka; telafi etmek başka.

Güven duymak başka; teslim olmak başka.

Geçip gitmek; oraya kaçmak başka.

Bakmak başka; görmek başka.

Kulak vermek başka; işitiyor olmak başka.

Hakkı aramak başka; Hakk’kı bulmak bambaşka...