Trabzon da ki ilk köşe yazımda bu kadar sivri olmak istemezdim lakin ülkemizin bazı gerçeklerini göz ardı etmemek gerek. Bildiğiniz gibi süper bir eğitim sistemimiz var; eksiği yok fazlası var madem bu kadar fazlası var üstünde bir şeyler yazılır, çizilir. Buyurun bide benim yazdıklarımı okuyun ama çizik çok gelebilir. Yıllardır yazarım ve sanırım yazmaktan da bıkmayacağım bir konudur bu.

Türkiye gibi nüfusunun önemli bir kısmı genç olan bir toplumun geleceği yakalaması için nitelikli eğitim çok önemli. Çocukları resmen öğrenmekten bıktırıyoruz.

Hayatına üç saatle belirleyecek olan ülkemiz insanı bir şeyleri çok iyi bilmesi de yetmez tabii ki sınav psikolojisi de çok önemli. Bu kadar kaygı korku aile baskı ile bu çocukların psikolojisi nasıl iyi olabilir ki. Okulu bitirince KPSS adlı dayatma geliyor dur diyor devletimiz dur seni yeterliminsin yetersizimizin diye imtihan edeceğim… eeee madem imtihan edeceksin diplomayı niye verdin diplomalı issiz olsunlar diye mi ? velhasıl kelam yurdum insanının ömrü sınavla geçiyor. Biri bitiyor biri başlıyor.

Herkesin devlete kapak atma derdi nedir ?. İstisnalar kaideyi bozmaz tabii ki. Herkes kendini aynı kefeye koyup alınganlık yapmasın lütfen. Geçenlerde Milli Eğitim ve Halk Eğitime gitme gafletinde bulundum gitmez olaydım . Devletimin memuru işe 8:45 de geliyor ha sorulara cevap almayı bırakın konuyla ilgili bilgi sahibi olan yetkiliyi bulmak mesele sabahın sekizinden beri, beklemek sıkıntı değil topu herkes birbirine atıyor. Bir sonun cevabı verdiğim dilekçe sonucunda iki gün sonra aldım. Vay ülkemin haline. Bu arada 657 tabi olmayan özelde çalışan meslektaşlarım MEB’in açtığı hiçbir seminerden faydalanamıyorsunuz bilginize. İşin kökeni eğitim sisteminde tek batarya ile çalışan devlet memuru, çift batar ya ile çalışan özel sektör . Devlet okullarımı yoksa özel okullar damı başarı grafiği yüksek …. Cevabını siz verin. Süper olan eğitim sistemimizde her şey yolunda gidiyorsa neden özel okullar ve dershaneler var diye sormak istiyorum . Yeni türemiş serbest kıyafet uygulamasını unutmamak gerek. Şimdi bir bakın her ailenin sosyoekonomik gelir dengesi aynı mı .Bakınız dört kişilik ailenin açlık sınırı 1.007 ve yoksulluk sınırı 3.280 lira olan … ülkemizde bu uygulamayı pilot okul uygulamasıyla yürürlüğe koymak yada uygulamaya meyilli olmak bile ne büyük gaflet.

Aslında her şey birbiri ile bağlantılı iyi eğitimcilerle donanımlı , beyinleri rahat öğretmenlerle eğitim kalitesi daha da iyileşecektir . Toplumun ihtiyacı olan nitelikli insan gücü okullarda yetişir. Bu bakımdan okullarda uygulanan ders programları nitelikli insan yetiştirmeye uygun mahiyette olmalıdır.

Eğitimci çiğ otları sindirip, yavrusuna berrak süt yapan koyun gibi; hazmedilmemiş ham bilgiyi telkin ve talim etmeli, boş beyinleri işlenmiş bilgilerle doldurmalıdır. Günümüz eğitim sistemi içinde ideal eğitim anlayışından ne kadar söz edebiliriz Ancak, sistemli ve ilkeli bir çalışmayla eğitim sistemi içindeki aksaklıkların giderilmesi zor değildir. İdeal eğitime ulaşmanın ana engelleri arasında bence; nitelikli öğretmen yokluğu, araç gereç eksikliği, eğitim programlarının niteliksiz ve ilkesiz oluşu, millî gelirden eğitime ayrılan payın azlığı sıralanabilir. Bu engellerin ortadan kaldırılması özlenen ve istenen, kaliteli eğitimin oluşturulmasını kolaylaştırır. Sonuç olarak; ideal eğitimin, demokrasinin tüm ilke, kurum ve kurallarıyla işletilmesi ve eğitim sisteminin demokratik yaşama uygun hâle getirilmesi ile sağlanabileceğini düşünüyorum Kendini devamlı geliştiren öğretmenlerin, anne babaların, bireylerin çoğalması dileğiyle şimdilik hoşcakalın.