Strateji,günümüzde geniş anlamda hemen hemen tüm sahalarda (Barış, Savaş, Politika, Ekonomi, Psikoloji, Askeri, Sanayi, Gıda, Tarım, Turizm, Teknoloji, İnovasyon, Sivil toplum örgütleri, Eğitim, Sivil halk vs.) anlık ve ileriye yönelik yılları içine alan zaman dilimleriyle önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için takip edilen bir yol olmakla birlikte yukarıda sıralanan ve daha birçok ayrıntısı verilebilecek güçleri bir arada kullanma bilim ve sanatıdır.

Burada kapıyı planlı bir şekilde yavaş yavaş aralayarak sırasıyla yapılabilirlik ölçüsüne kabul oranına ve yetisine göre aşama aşama amaçları gerçekleştirmektir.

Onun için ilde oluşturulacak stratejinin temelini zayıf yönler, kuvvetli yönler, fırsatlar, riskler ve bugüne kadar yapılanlar ve yapılamayanlar teşkil ederse yıllardır devam eden TRABZONU'tartışarak heba edilen zamananın düştüğü merkezkaç döngüsünden kurtularak asıl olan özneye dönülmüş olacaktır.

Bu bağlamda herbiri bir sosyal dinamik olan ve toplumumuzun ortak değerlerini ihtiva eden sözü geçen unsurların ciddi üretken katkılarının yerelde iyi analiz edilip Trabzon'a endeksli kuvvet haline dönüştürülerek stratejik politika üretilmesi geliştirilmesi Trabzonun topyekün kalkınması anlamında kullanılmalıdır.

Böyle bütüncül bir kavramı kullanmak çalışma ile gelişimci bir anlayışın temelini teşkil edeceğinden bu temeli yetenek disiplin özveri içten insan ve yurt sevgisiyle doldurmak kesinlikle başarıyı yakalamakta ortak akıl oluşturacağından ancak o zaman gerçek ve hakedilmiş strateji ve başarı olur.

Yoksa kronikleşmiş tartışmalar hız kesmez ve önceden ne isek aynı durumdan ileri gidemez ve yüzde kırklara varan fakirlik travmasının tetiklediği.GÖÇ olgusu sosyal profili bozmaya devam eder.Onun için Trabzon'u hakettiği yere taşımanın reçetesini bir an önce planlayarak hesapların yanlış çıkmasına son verilmelidir.

Zira bu güç ve potansiyel güzel ilimizin misyonunda ziyadesiyle mevcuttur. Bu hususlarda sivil toplum örgütlerine ve siyasilere büyük görev düşmektedir.

Siyasiler üretkenlik, projelendirme ve planlamada insiyatif kullanamadıkları için Trabzon gelişme konusunda stabil olma durumunu devam ettirmektedir.

Cumhuriyet tarihinde olmayan bir ilk gerçekleştirilerek ilimizde dört bakan olmasına karşın bunun toplumsal yansıması geçen beş yıl içerisinde görülememiştir. İlin ileri gelenlerinin ve yöneticilerinin bu gücün varlığını kullanma anlamında ortaya bir performans koymadıklarıda Trabzon için çok büyük bir kayıp olmuştur.

Bundan sonraki zaman içerisinde seçim sonuçları nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Trabzon’un kabuğunu kırarak eski misyonunu güçlü bir şekilde gündeme getirip bunu ilin refahı için kullanması bir zorunluluktur. Aksi takdirde gelişen dünya düzeninde ve 81 il içerisinde Trabzon gittikçe irtifa kaybedecek ve içinden çıkılmaz sorunlar yumağına dönüşecektir.

Bu durumu Trabzon’un ve şimdiki 818.000 yaşayan nüfusun haketmediği bir gerçektir.

Onun için şimdiden Tüm çözüm paketleri hazırlanarak kurulacak hükümete sunularak arkası muhakkak kesintisiz bir şekilde takip edilip hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.

Böyle bir ivmenin temelleri ancak geleceğe yönelik strateji politiğinin yolundan geçme zorunluluğu vardır.

NETİCE OLARAK, Trabzon bizden sonraki kuşaklara NASIL KALMALI ifadesinin çözümü TRABZON'UN GELECEK STRATEJİ POLİTİĞİNDEN GEÇMEKTEDİR.