Deprem bize..!

Deprem bize toplum olarak şu özelliğimizi gösterdi.

Çubuğun iki ucu.

Bir tarafta;

Sevgi

Paylaşım

Yardım

Vefa

Sahiplenme

Kucaklaşma

Öz güven

Empati

Diğer tarafta;

Yağma

Hırsızlık

Fırsatçılık

İki yüzlülük

Acı ama gerçek bu.

Bir vekile telefon gelir!

İktidara mensup Trabzonlu eski bir vekile telefon gelir. Irak’tan yardım Tırımız yurda sokulmuyor. Lütfen yardım.

Vekil, Ticaret Bakan yardımcısını arar.

Bakan yardımcısının dediği vahim

“Yardım adı altında ülkeye gümrük vergisi ödemeden sokulmak istenen depremzedelere de hiç faydası olmayan bir sürü bir sürü emita sokuluyor..”

Deprem fırsatçılığına en çarpıcı örnek.

Güncel konu tribünler!

Önce fikrimi hemen belirteyim.

Camiye, kışlaya ve tribünlere siyaset girmemeli.

Peki, giriyor mu?

Evet, giriyor.

Hepsine karşı durmak gerek.

Cami’de siyaset ruhuna aykırı.

Kışlaya girdi mi, çöktük demek.

Tribünler toplumun aynası, hepimiz ordayız orada takım ruhu yaşatılmalı.

Siyaset, kulvarında yapılmalı.

Trabzonspor tribünleri!

Gördüğüm, izlediğim, bildiğim, yaşadığım kadarı ile

Trabzonspor tribünlerine siyaset hiç hakim olmadı.

Kulüp genel şiarımız şöyle şekillendi

Trabzonspor siyaset yapmaz ama siyaset Trabzonspor’un emrinde olur.

Bu ilke ile kulüp yürüdü.

Tribünlerimiz hiç kullanılmadı.

Bundan sonra da olmayacak.

Camianın en çok canı yandığı şike sürecindeki; Hak, hukuk, adalet mücadelemizde bile siyaset tribünlerimizi kullanamadı.

Dünyada ses getiren eylemler yaptık.

Hepsi futbol ahlakı sınırları içinde.

Rahmetli başkanımız Özkan Sümer, siyasetin futbolu yönlendirdiği, dönemlerde siyasete de futbolu siyasetleştirenlere de dik durdu.

Bizim tarihimiz böyle pür pak tertemiz.

Ama…!

Kabul edelim, siyaset şike sürecinde hak ve hukuk mücadelemize sırt döndü.

Maç oynanırken kural değiş.

Şike yasaları bir çırpıda iktidarı muhalefeti el ele vererek, değiştirdi.

Feto operasyonları bahane edilerek, hakkımız gasp edildi.

Bir sürü belge bilgi yok sayıldı.

Siyaset-Futbol ilişkisinde Trabzonspor aleyhine ne varsa hayata geçti.

Trabzonsporlular olarak bunu unutmadık. Unutmayacağız.

Biline

Siyasi işaretler!

-Ahmet Ağaoğlu’nun deprem bölgesini ziyareti

-Trabzonlu iş adamı Ayhan Sürmen’in İyi Parti’ye katılması

-Vakıfbank Genel Müdürü hemşerimiz Abdi Serdar Üstünsalih’e Akçaabat’tan ziyaretçilerinin artması

-Partisi tarafından Haydar Revi’nin Hatay deprem bölgesine görevlendirilmesi

-Görünen o ki, Murat Zorluoğlu’nun daha çok deprem bölgesinde mesaisini harcayacağından hareketle siyasi iktidar tarafından daha etkin bir yerde görevlendirileceği

ZAYTUNG

Deprem nedeniyle tutuklanarak kendi inşa ettiği cezaevine gönderilen müteahhit, ilk 7 büyüklüğündeki depremi umutla bekliyor...