Turizm konulu herhangi bir toplantıda ya da makalede turizm kendinden başka 50 sektörü daha etkilediği sözünü çok duyarsınız.

Hatta o kadar çok duyarsınız ki bu söz çoktan hafızalarınızda klişeleşmiş bir söz olarak yerini almıştır bile.

Evet turizm kendinden başka birçok sektörü etkilemektedir ancak kendinden başka birçok sektörü etkilediği gibi, Turizm Bakanlığı haricinde birçok kurumla da doğrudan ilişkilidir.

Öyle ki sağlık turizmi ve turistin sağlığı ile ilgili Sağlık Bakanlığı ile ilişkiliyken, yaylalar mesire alanları ile Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilişkilidir.

Karayolları ve havalimanları ile Ulaştırma Bakanlığı ile ilişkiliyken spor turizmi ile Gençlik Spor bakanlığı ile ilişkilidir.

Bu ilişkilendirmeyi tüm bakanlıklarımız ile yapmamız mümkündür.

Bu haftaki yazımda turizmin ilişkili olduğu bakanlıklardan İçişleri Bakanlığını konu alırken, İçişleri Bakanlığının bir Genel Müdürlüğü ile ilgili özel teşekkür ile sonlandıracağım.

İçişleri bakanlığının birimlerine baktığımızda Nüfus ve Vatandaşlık işleri Genel Müdürlüğü, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ile Afet ve Acil Durum Koordinasyon Başkanlığını doğrudan turizmle ilişkilendirebilmekteyiz.

Ana hatları ile belirtecek olursak;

  • İller İdaresi Genel Müdürlüğü: Belediyelerle,
  • Emniyet Genel Müdürlüğü: polislerle,
  • Jandarma Genel Komutanlığı: jandarmayla,
  • Sahil Güvenlik Komutanlığı: kıyı emniyeti ve plajlar ile,
  • Göç İdaresi Başkanlığı: ikametlerle,
  • Afet ve Acil Durum Koordinasyon Başkanlığı ise turizm bölgelerinde olabilecek her türlü kaza vb. durumlardaki kurtarma operasyonları ile turizmden yakından ilgilidir.

İlk etapta turizm ile ilişkisini kurmakta zorlanacağımız ancak turizme pozitif katkısı ile bu yıl birçok turizmcinin zarar görmesini engelleyen bir genel müdürlükten ana hattı ile değil detayı ile bahsedeceğim.

O genel müdürlük; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

Bu ismi duyduğumuzda birçoğumuzun aklına kimlik değişimi, yeni doğan çocuğumuzun kaydı, evlilik işlemleri veya ikamet belgesi alınmasının gelmesi oldukça doğal bir durumdur.

Ancak 2 Nisan 2018 yılından itibaren yani pasaport işlemlerinin Nüfus Müdürlüklerinden yapılmaya başlaması ile birlikte Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü de doğrudan turizm ile ilişkilenmiştir.

Bu durum yurtdışı tatil programı yapan(kimlikle girilebilen ülkeler hariç); pasaportu olmayan veya pasaportunun süresi biten tüm Türk vatandaşlarını nüfus müdürlükleri ile ilişkilendirmiştir.

Tur programlarını satan seyahat acenteleri de bu ilişkiden payını almaktadır.

Çünkü tur satın almak isteyen vatandaşın kararlı olması veya bütçesinin olması yeterli olmuyor.

O turu satın almak isteyen vatandaşın pasaportu olmak zorunda.

Bahsettiğim durum ilk bakışta kulağa basit gibi gelse de pandemi sonrası çok önemli bir hale gelmiştir.

Çünkü pandemi kısıtlamaları sonrasında pasaport üretiminde kullanılan çip ve diğer malzemelerin temininde oluşan güçlükler dolayısı ile pasaport basım işlemlerini dünya genelinde olumsuz etkilemiştir.

Küresel ölçekli tedarik zincirinin bozulması nedeniyle bu durum tüm dünyada sorun haline gelmiştir.

Buna ek olarak seyahat engellerinden dolayı biriken tatil ihtiyaçlarının bir anda talebe dönmesi pasaport başvurularını artırmış, zaten tedarikle sorun yaşayan sistem daha da zorlanır duruma gelmiştir. Öyle ki Genel müdürlükçe açık kaynakta yayınlanan sayılara göre 2021 Temmuz ayında 889 bin 855 olan pasaport basım sayısı 2022 Temmuz ayında %65 artışla 1 milyon 360 bin 653 sayısına ulaşmıştır.

İşte bu noktada seyahat acenteleri ile vatandaşlar karşı karşıya gelmeye başlamışlardı.

Pasaport başvurusu yapan ve 2 ay sonrasına pasaportunun geleceğini düşünerek tur satın alan vatandaşlar gecikmeden dolayı turlarını iptal etmek isteyince acenteler zor durumda kalmaya başlamışlardı.

İşte bu noktada Genel Müdürlük devreye girerek tur satın aldığını ibraz eden, uçak bileti ve otel rezervasyonlarını belgeleyen vatandaşların işlemlerini hızlandırmaya başladı.

Bu durum pandemi döneminde büyük zorluklar çeken seyahat acenteleri için mutluluk verici bir durum olmuştur.

Vatandaşlar içinse; pandemi döneminde seyahat yasaklarından etkilenen psikolojilerinin başka bir engelden dolayı tekrar etkilenmesinin de önüne geçmiştir.  

Bu bağlamda Genel Müdürlük aldığı aksiyon ile hem yurt dışı tatiline çıkmak isteyen vatandaşlara hem de yurt dışı tatili satan seyahat acentelerine derin bir nefes aldırmıştır.  

İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu nezdinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Sayın Şefik Aygöl ve ekibi bu hamlesi ile kocaman bir alkışı ve teşekkürü hak etmiştir.  

Turizm ile ilgili tüm kurumların bu ve buna benzer durumlarda turizmcinin yanında olması ümidi ile.

Kalın sağlıcakla.