Türk Milli Futbol Takımı ve Avrupa Kupalarında oynayan kulüplerimizin başarısızlığı tesadüf değildir. Trabzonspor, Bursaspor ve Eskişehirspor Avrupa Ligine katılamadı. Fenerbahçe kolay bir gruptan şampiyonlar Ligine yükselemedi. Galatasaray çok büyük yatırım yapmasına rağmen şampiyonlar liginde sıfır çekti. Milli futbol takımımız üç maçın ikisinde yenildi. Galip geldiği maçı da rakibinin 10 kişi kalmasına borçlu. Dünya kupası hayali erken bitti. Ülke puanımız alt seviyelere düştü ve gelecekte kulüplerimizi Avrupa’da çok daha zor günler bekliyor.
Bu başarısızlığın ana nedenlerini bana göre şunlardır:
FEDERASYON BAŞKANLARININ SEÇİMİNDE LİYAKAT DEĞİL SADAKAT ÖNEMLİ
Futbol Federasyon Başkanı seçimlerinde liyakatten ziyade büyük kulüplerin menfaatlerine sadakatin ön planda tutulduğunu anlamak için uzağa gitmeye gerek yoktur. Mevcut Futbol Federasyon Başkanı’nın kendi şirketlerini zarara uğrattığı ve şirketlerini ondan kurtarmak için babası tarafından BJK’nin başkanı olmasının sağlandığı, daha sonra başkanı olduğu BJK’yi batırdığı için BJK camiası tarafından (ondan kurtulmak amacı ile) büyük bir hevesle Futbol Federasyon Başkanlığı’na önerildiği basında geniş olarak yer aldı. Ceza alma ihtimali yüksek olan kulübün ve yöneticilerinin menfaatlerini koruma karşılığı onlardan destek almış olduğu da dillendirilmiştir.
TÜRK FUTBOLU ÜÇ BÜYÜK KULÜBE FEDA EDİLİYOR
Türk futbolunun kuruluşundan beri, üç büyük kulübün menfaatlerini ön planda tutan ve ülke futbolunu önemsemeyen zihniyetler tarafından yönetildiğini biliyoruz. Ancak, hiçbir dönemde son yıllarda olduğu kadar pervasızca bu kulüplerin desteklendiği olmamıştır.
Çok zorda kalınmadıkça Anadolu Kulüplerinden Milli Takıma futbolcu alınmıyor. Bir futbolcunun Milli Takım’a alınması için İstanbul kulüplerine transfer olması koşulu aranır hale gelmiştir.
Yurt dışında çok iyi maçlar yöneten hakemlerimiz ülkemizdeki maçlarda ciddi hatalar yapıyor. Maalesef bu hataların hemen hepsi ismi büyük kulüplerin lehine yapılıyor. Bunlar tesadüf değildir.

ÜLKEMİZ YABANCI FUTBOLCU CENNETİ HALİNE GELDİ
Büyük kulüpler istedi diye yabancı futbolcu sayısı giderek artırıldı. Ülkemiz adeta yabancı futbolcu cennetine döndü. Üstelik yabancı futbolcu transferlerinde hiçbir kriter yok, vergi yok, kara para aklamak için çok ideal bir yol haline geldi.
YÖNETİCİLERİN ÖNCELİĞİ ÜLKE FUTBOLU DEĞİL
Bu ülkede futbolda öncelik büyük kulüplerin menfaati ve koltuk sevdasıdır, Türk Futbolu değil. Yeni Federasyon Başkanı’nın ilk icraatı Fenerbahçe’nin ve başkanının ceza almasını önlemek olmadı mı?. Hatta şike olayında taraf olmanın ciddi bir hata olacağı ve ülkemizin UEFA’dan ceza alabileceği hatırlatıldığında GEREKİRSE 5 YIL AVRUPA’YA GİTMEYİZ” demedi mi?. İyi düşünüldüğünde bu insanlar için ülke futbolunun önemli olmadığı kolayca anlaşılabilir.
SONUÇ OLARAK;
Türk futbolunda ADALET, GÜVEN DUYGUSU, POZİTİF ENERJİ VE SİNERJİ kaybolmuştur. Geleceğin bu günden daha iyi olacağına dair hiçbir ipucu da yoktur.