Trabzon'un unutulmayan, hafızalarda yer edinen, damaklarımızda tat bırakan mekanlarından, 
Kayıkçoğlu balık lokantası 1971 yılında uzunsokakta açılınca büyük bir eksiği de doldurmuş oluyordu.

Genellikle, mısır unuyla harmanlarak tavası ve buğulaması yapılan Hamsi ve dev bakır kazanlarda pişirilen işkembe çorbasına İnanılmaz bir talep patlaması olmuştu.

O güne kadar TRABZON'da meydanın göbeğinde balık ve işkembe çorbası pişirip satan böyle bir işletme hemen hemen yok gibiydi.

Uzunsokak daki Beton helvanın hemen yanındaydı kayıkçıoğlu balık lokantası.

,-2

Şehir merkezinde olması nedeniyle, çok gözde bir mekandı. 

Şehir dışından gelen misafirlere tavsiye edilecek tek balık lokantası, kayıkçıoğlu balık lokantasıydı.

Şöhreti, bütün şehre yayılmış. 

Yerli ve yabancı turistlerinde gözde mekanlarından biri olmuştu.

Sami ve Hami kayıkçı iki kardeş 60'lı ve 70' li yıllarda eski sebze ve meyve halinden komşularımızdı.
Hami kayıkçıoğlunun oğlu İlhan kayıkçıoğlu halen daha baba mesleğini sahildeki yeni sebze halinde sürdürmektedir.

O yıllar Sami kayıkçıoğlunun, eski sebze halinde de bir esnaf lokantası vardı.

Sebze halindeki esnaf lokantasını sabah üç'te açar öğleden sonra üç'te kapatırdı. Sebze halindeki sistem böyle işliyordu.

Onun hedefi meydan civarında yöresel simgemiz olan, daha çok Hamsi balığı ağırlıklı olan bir balık lokantası açmaktı.

1971' de uzunsokaktaki yerini açıp oraya geçince kendisi bile, lokantasının bu kadar rağbet göreceğini tahmin edemiyordu.

O yıllar başta hamsi olmak üzere balık bol, çeşitleri de boldu. 

Hamsinin yanına genellikle salata yerine dilimlenmiş siyah turup koyarlardı. Hamsiden sonra bu işin olmazsa olmazıda tahin helvasıydı. 

Oda bitişikteki meşhur, 
Beton helvadan başkası olamazdı.

Hamsi öyle görüldüğü gibi  kolay pişirilen bir balık değildi. 

7bef6ea3-2670-493a-aee2-6536b1bb9934

Çok sevilmesine rağmen evlerde pişirilince kokusu üç gün çıkmazdı. Trabzon'da balık özellikle Hamsi sonbahar aylarında çok rağbet görürdü. 

Haftada üç gün balık veyahut hamsi yediğimiz olurdu. 

Çok lezzetliydi ama yedikten sonra temizliğide adam akıllı uğraş vericiydi. 

Ev hanımları evlerde hamsi balık pişirmekten gına gelmişlerdi.

Zahmeti çoktu!!!

Sıkıntılı bir ayıklama ve sonrasında pişirme ve daha sonrasında  temizleme işi olduğundan, 

Tabiri caizse ,
Kayıkçıoğlu lokantası, adeta yıldırım hızıyla herkesin imdatına yetişmişti.

Esnaflar, öğrenciler, pazarlamacılar, şehre gelen yerli ve yabancıların vede hepimizin
en kolay, zahmetsiz ve pratik bir şekilde, Hamsi ve diğer balıkları yememiz için, Kayıkçıoğlu lokantası bir numaralı adresimiz olmuştu.

Akşamlarıda, 
Aynı zamanda dev bakır kazanlarda işkembe çorbası yapardıki, İstanbul'da kızıltoprak'taki meşhur işkembe lokantacılarını bile aratmazdı.

Resmen, parmaklarımızı yemek garantiliydi.

1971'den 1985'e kadar aralıksız olarak 14 yıl uzunsokaktaki yerinde hizmet etti. 

Uzunsokaktaki yerinde aralıksız 14 yıl hizmet ettiği yıllarda çok bilinen bir efsaneyide hatırlatmadan geçemiyeceğim.

9e04e2d1-e732-42e0-9bc3-ee27fc8cb38b

Lokantanın çok popüler olduğu zamanların birinde, 
o yıllar döviz alımı ve satımı vede bulundurulması yasaktı.

Bir gün lokantaya bir müşteri gelir yemeğini yedikten sonra hesabını verip lokantadan ayrılınca masayı toplamak için Sami kayıkçının oğlu Sabri kayıkçı masanın altında bir siyah çantanın olduğunu farkeder, 

O yıllar ihtilal yıllarına yakın yıllar, dükkanlarda ve kahvehanelerde sahipsiz görünen çantaları bomba zanneder korkardık.

Nitekim, oğul Sabri kayıkçı da bomba zannederek korktuğu çantaya istem dışı ayağınla vurarak sokağa atınca, 

oradaki çantayı gören çocuklarda tekmeleyeme başlamış, 

çantanın bomba olmadığını farkeden Sabri kayıkçı, çantayı alıp lokantanın içinde açmış içinde bir şey göremeyince bir kenara koyup belki sahibi gelir diye düşünmüş.

Akşama kadar çantanın sahibi gelmeyince tekrar çantayı açıp karıştırmaya başlayınca gizli fermuarlı bir gözü olduğunu görür, 

fermuarı açınca içinde bugünkü parayla iki tirilyona yakın dolar mark olduğunu görünce şaşırır, afallar bugüne kadar bu kadar parayı hiç bir arada görmemiştir.

Bu efsanede, uzun sokaktaki balık lokantası zamanında çocuk aklıyla yaşamış olduğu, unutamadığı bir anı olarak kalacaktır.

Sami kayıkçıoğlu, eski sebze halinden tanıdığı, mal alışverişi yaptığı, Mersinli dostlarının tavsiyesi üzerine 
1985' de uzunsokak'taki balık lokantasını kapatıp Mersin'e yerleşti.

Aynı işi , balık lokantası işini, 2010 yılına kadar Mersin'de de yaptılar. 

1929 doğumlu Sami kayıkçıoğlu 2010 yılında vefat edince, oğlu Sabri kayıkçıoğlu'da baba mesleğini bıraktı, 

Şimdilerde Mersin'de emlak ve oto alım satım işi yapmaktadır.  

945bbc20-800c-4cf2-b5e8-55f0d011edcd

Özellikle Trabzon'daki balık lokantası günlerini  hatırladıkça,  sohbetlerimizde duygulandığını, gözlerinin yaşardığını görürüm.

Güzel günlerdi o günler, bir dönem Trabzon'a yıllarca hizmet etmiş bu güzel mekanı hepimiz çok sevmiştik.

Sahibi ve kurucusu Sami kayıkçıoğlu amcamıza Allah'tan rahmetler, oğlu Sabri kayıkçıoğlu'na da sağlıklı sıhhatli uzun ömür diliyorum.

Kalın sağlıcakla...