Çebi, açıklamasında “Bizler siyaseti aziz milletimizden aldığımız emanet doğrultusunda ‘Halkın gücünün üstünde bir güç yoktur’ şiarıyla yerine getiriyoruz.” diyerek “Önce devlet ve millet diyerek 19 yıllık iktidarımızda aziz milletimizin taleplerini doğrultusunda, milletimizin emanetini baş tacı eyledik.” ifadelerine yer verdi.

O GÜNLER GERİDE KALDI

Çebi şöyle devam etti: “Karın ağrını anlıyorum. Türkiye’nin bölgede sözü dinlenir bir güç haline gelmesini, hakkını aramak için masaya yumruğunu vurmasına katlanamıyorsunuz. Siz, cephede kazanılanları masada iade etmeye alışmışsınız, o Türkiye artık geride kaldı. Artık sahada da masada da dik duran, eğilmeyen bir siyasi irade ve Türkiye var. Sizi rahatsız eden, Türkiye’nin dik duruşudur. El pençe divan durmaya alışmışınız, o günleri de özlediğinizi biliyoruz.”

ÇEBİ İZAH ETTİ

Banknotların üzerinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ibaresinin bulunduğunu metal paralar üzerinde ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ifadesi yer almadığını hatırlatarak sözlerini sürdüren Çebi “İlkokullarda ‘okuduğunu anlama’ etkinliklerinde öğretildiği üzere her iki ibare arasında bir “harf” fark bulunuyor. İş başa düştü, izah edeyim. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait değil, aynı şekilde belirttiği gibi belli oranlarda paylar bulunmaktadır. 

RAHATLIKLA GÖRÜLEBİLİR

Kurulduğunda yüzde 15 olarak ayrılan pay şu anda yüzde 55’e yükseltildi. Diğer paylar içerisinde kamu kurumlarının ufak miktarda payı olmakla birlikte yüzde 100’ü devletimize ait değildir. Örnek verdiğin yüzdelik dilimlere bakarsan rahatlıkla görebilirsin. Günün şartlarında, kuruluş döneminde yüzde 15 olarak belirlenen devlet hissesi zamanla artırıldı. AK Parti öncesinde ise yüzde 51 olan devletin hissesi AK Parti iktidarı döneminde yapılan çalışmalarla birlikte yüzde 55,12’ye yükseltildi. Ayrıca Ziraat Bankası’nın hissesi yüzde 19,22’ye yükselirken Merkez Bankası’nda yüzde 1,11 Halk Bankası hissesi, yüzde 2,33 İş Bankası hissesi yer alıyor.”

BİZİ ANLAMALARINI BEKLEMİYORUZ

Konuşmasında herhangi bir bölümünde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etmediğini, hakaret etmesinin de söz konusu olmadığını ifade eden Çebi, “Tam aksine Atatürk’ün partisinin bugünkü duyarsızlığını, vurdumduymazlığını açıkladık, bir gerçeği dile getirdik. Atatürk’e sahip çıkmayı Atatürk’ün sözlerini tekrarlamakta görenlerin bizleri anlamalarını beklemiyoruz. 

ATATÜRK’ÜN HEDEFLERİNİ BİZ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

AK Parti, iktidarı boyunca Atatürk’ün hedef gösterdiği noktalara ulaşmak için siyaset yapıyor, adımlar atıyor. Atatürk’ün “İstikbâl göklerdedir” sözü bugün AK Parti iktidarı ile vücut bulmuştur. Türkiye yerli ve milli hamleleriyle savunma sanayiinde destan yazıyor. S/İHA’larla, milli muharebe uçağıyla, savunma envanterimize kattığımız yerli ve milli ekipmanlarla geleceğe daha bir güvenle bakan, dik duran bir Türkiye var. Özetle Atatürk’ün geleceğe yönelik hedeflerini bizzat AK Parti yerine getiriyor.” ifadelerine yer verdi. 

TEK HEDEFİMİZ MİLLİLİK

Çebi şöyle devam etti: “İsteğimiz Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın millileştirilmesidir. AK Parti’nin yaptığı da millileştirmedir. Esas mesele de ülkemizin ekonomik olarak bağımsızlığıdır. Bizlerin milli hassasiyetlerini sorgulamak, kimsenin haddine değildir. Bizler milli hassasiyetimizi ülkemize şimdiye kadar yapılmamış eserleri kazandırarak, ülkemizin başını dik tutarak, iç ve dıştaki hainlere boyun eğmeyerek gösteriyoruz.” 

İFTİRALARLA BİR YERE VARILAMAZ

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine katılmadığı yönündeki eleştirilere katıldığı etkinlikten fotoğraf paylaşarak cevap veren Çebi, “Valiliğimizin hâmiliğinde düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri hava muhalefeti doğrultusunda Trabzon Fen Lisesi Konferans Salonu’nda akabinde de Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde yapıldı. Bizler de yönetimimizle birlikte törenlere iştirak eyledik. Sosyal medya hesabıma bakma zahmeti gösteren cevabı bulacak. “Çamur at, izi kalsın” nutuklarına, aslı astarı olmayan paylaşımda öğretmeni linç ettiğin iftiralarına alışkınız. Her gün pot kıran, iftirada sınır tanımayan CHP Genel Başkanı’nın ilçe temsilcisinden de yüksek beklentiler içine girmemek gerekir. Gerçekler karşısında gözünü kapayan, kulaklarının tıkayanlara Ziya Paşa’nın dizeleriyle cevap verelim. Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar/ Rencide olur dîde-i huffâş ziyadan.”

KOL KOLASINIZ

Çebi, kendisine yönelik kullanılan tehdit ve hakaretamiz ifadeleri üzüntüyle karşıladığını ifade ederek şunları söyledi: “Kukla sözüme alınmışsın. Türk Dil Kurumu sözlüğünde kuklanın anlamlarında biri de  “Başkasının etkisinde olan, onun isteklerine göre davranan (kimse) demektir. Bugün eli kanlı terör örgütü PKK’nın siyasi şubesi HDP ile olan gayri resmî ittifakınız herkesin malumu. HDP istiyor, siz yapıyorsunuz. En son tezkere konusundaki talebi koşulsuz yerine getirdiniz, terör örgütünden “aferin”i kaptınız, tebrik ederiz! 

KEFENİMİZİ GİYEREK YOLA ÇIKTIK

Bizler, fildişi kulelerden, halka tepeden bakan anlayışınıza aşinayız, aynı şekilde habis zihniyetinizin tehditlerinin de bilincindeyiz.  Biz sizi de ağa babalarınızı biliriz, tanırız. Şunu çok iyi okumalısın ki ‘Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık’. Bu tür kuru tehdit ve ithamlara pabuç bırakmadık, bırakmayız da. Ancak bir meslektaşım olarak, makine mühendisi bir kardeşimin tehdit dili kullanmasına üzüldüğümü belirtmek isterim.”