Her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini belirten Ahmet Kokur (55), "Evde bir hastamız olsa hastaneye götürmek için araç yoluna kadar ya sırtımızda ya da salla götürmek zorunda kalıyoruz. 2009 yılından bu güne kadar gitmediğim çalmadığım kapı kalmadı en sonunda anladım ki her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini öğrendim. Evimize181 metre mesafede olan yolumuzu eşimle birlikte gücümüzün yettiği yere kadar yapacağız. İki defa mide ameliyatı olan ve bir ay önce hastaneden taburcu olan eşimle birlikte yolumuzu biran evvel yapmak için hasta haliyle bana yardım ediyor” dedi.

Biri 1993 biri de 1998 yılında vefat etmiş 5 çocuk annesi olduğunu ifade eden Gülüzar Kokur (42) ise, "Evimiz Deregözü Köyü merkezine yaklaşık 3 kilometre mesafede bulunuyor eşim Trabzon’un Of İlçesinde bir özel çay fabrikasında mevsimlik geçici işçi olarak çalışıyor. Evimize araç yolu olmadığı için ölen iki çocuğumu hastaneye götüremedim ikisi de evimde öldü. Bende iki defa mide ameliyatı oldum hastaneye gitmek için 181 metre yolu eşim sırtında taşıyarak araç yoluna ulaşabiliyoruz. 181 metre yolun yapılabilmesi için gitmediğimiz kapı kalmadı.

Doktor yük taşımamı yasakladı, bir kilo dahi yük taşımayacağımı söyledi. Ben yinede ameliyatlı halimle eşime yardım ederek kendi yolumuzu yapıyoruz. Yaptığım doğru değil ama biz fakir insanlarız. Her şeyin de devletten beklenmeyeceğini biliriz. Gücümüzün yettiği yere kadar yapacağız ama gücümüzün yetmediği yerde devletimizin bize sahip çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.