61SAAT HABER SERVİSİ- Samet Emirzeoğlu

Gümüşhane’de taş ocağında çalışan Hacı Arif Uzun, 2013 yılında şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetti. Otopsisi yapılan ve beyin kanaması geçirdiği belirlenen Uzun’un kafatasının ikiye bölünmesinden şüphelenen ailesi olayı mahkemeye taşıdı. Makineden çıkan taşın kafasına isabet etmesi sonucu babasının hayatını kaybettiğini iddia eden Gizem Uzun, 8 yıldır süren davaya 3 kere takipsizlik verilmesine rağmen pes etmeyerek olayın aydınlatılmasını istiyor. 

ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLDÜ
Gümüşhane’de özel bir şirkete ait kum-çakıl şantiyesinde çalışan Hacı Arif Uzun (61), 24 Nisan 2013 yılında şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetti.

KAFASINA TAŞ ÇARPTI İDDİASI
Kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Trabzon Adli Tıp Kurumu’na kaldırılan Uzun’a yapılan otopside künt kafa travmasına bağlı kafatası kırıkları ile birlikte bulunan beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiği belirlendi. Kafatasının ikiye bölünmesi nedeniyle şüphelenen Uzun ailesi, olayı mahkemeye taşıdı. 2013 yılından beri süren davalarına 3 kere takipsizlik kararı verilen Uzun ailesi, 3 karara da itiraz etti. Emsal davalar bularak babasının hak mücadelesini 8 yıldır sürdüren Gizem Uzun, babasının makineden çıkan taşın kafasına çarpması nedeniyle hayatını kaybettiğini iddia etti. Kamu davası sonuçlanan ve 2’şer yıl hapis cezaları para cezasına çarptırılan şantiye yetkililerinin bu karara itiraz ettiğini belirten Gizem Uzun, babasının hayatını kaybettiği anlarda şantiye şefi olarak çalışan şahsın da geçtiğimiz aylarda makineden çıkan taşın isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğini söyledi. 

‘İŞ KAZASI GEÇMEYEN TEK DAVA’
Birçok bilirkişi raporu istendiğini ancak bir tanesinin iş kazası olduğunu söylediğini dile getiren Gizem Uzun, “2013 yılında babamı kaybettik. İfadeler ve bize anlatılanlar doğrultusunda babamın düz zeminde yürüyerek yüz üstü düştüğü söylendi. Fakat otopsi raporları incelendiğinde babamın künt kafa travması nedeniyle vefat ettiği ve kafatasının ikiye bölündüğü görülüyor. Dava dosyalarında birçok inceleme yapıldı. Birçok bilirkişi raporu istendi. Sadece bir tanesi bunun iş kazası olduğunu söylüyor. Geri kalanın bir insanın yüz üstü düşerek kafatasının ikiye bölünebileceğini söylüyor. Aynı olay defalarca yaşandı. Onların da örneklerini emsal karar olabilmesi için bulduk. Her yerde bu iş kazası olarak görülebiliyor bir tek bizim dava dosyamızda iş kazası olarak geçmiyor” dedi.

‘HER ŞEYİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ AMA OLMUYOR’
Şantiyede iş güvenliği uzmanının bulanamadığına dair evraklarının olduğunu kaydeden Uzun, “Jandarmanın tuttuğu tutanakta iş güvenliği uzmanının bulunmadığının tespit edilmesine rağmen bu iş yerine hiçbir şey yapılmadı. 2013 yılından beri davamız devam ediyor. 3 kere takipsizlik kararı çıkartıldı. 3’üne de itiraz ettik. 3’üne de olumlu sonuçlar açtırıp davamızı açtık. En son kamu davamız sonuçlandı. 2’şer yıl hapis cezası verildi. 12 bin TL para cezasına çevrildi. Buna da kendileri itiraz etti. Dosyamız şu an Yargıtay’da. Yargıtay’daki dosyamıza da müdahalelerde bulunuyorlar. 12 bin TL’yi bile ödemekten kaçınıyorlar” dedi. 

ŞANTİYE ŞEFİ DE HAYATINI KAYBETTİ
Uzun, “Bu süreçte aynı işyerinde bulunan şantiye şefi diye bahsedilen şahıs da vefat etti. Onun da aynı şekilde vefat ettiğini düşünüyoruz. Adamın iş kazasından öldüğünü ve makinenin taş fırlatarak kafasına çarptığı söyleniyor. Bilirkişi raporlarının sadece birinde bu hasatın ancak çok hızlı hareketli bir ismin çarpmasıyla ya da en az 4 metre yükseklikten düşmesiyle oluşabileceğini belirttiler. Yüksek ihtimalle babamın da kafasına taş isabet ettiğini düşünüyoruz. Bu olayın bir anca önce aydınlanmasını istiyoruz. Hiçbir zaman avukatımızı bir tek başına bir yere götürmedik. Nereye gidilmesi gerekiyorsa gittik. Emsal kararlar bulduk, her şeyi yapmaya çalışıyoruz ama olmuyor. Bir türlü ne olduğunu öğrenemiyoruz. Adaletin tecelli etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.