Bosingwa'dan özür dilerim
Geçtiğimiz sezonun 20. haftası... Saatli maarif 9 Şubat'ı gösteriyor. Trabzonspor'un konuğu Akhisar Belediyespor... 
Bünyesinden sancı eksik olmayan Trabzonspor'a, 4-2'lik skorla ağır bir yumruk indiriyor konuk ekip: Nakavt.
Maç sonrası yönetim, teknik heyet ve futbolcuların yedi tekmil sülalesi, dilin cilasından nasibini alıyor... 1 kişi hariç: Onur Recep Kıvrak...
Statta kar patlaması gibi bir gürleme: "Onur gol gol gol..." 
Tribünlerin bu acıklı türküsüne daha fazla dayanamayıp başlıyor ağlamaya Onur... Rakip kaleci gelip teselli ediyor, kaleci antrenörü teselli ediyor. Havlu tutan mı ararsın, yanağından makas alan mı...
Ağlıyor... Ağlıyor...
Parmağı klavye gören Onur'un gözyaşlarına kurban oluyor. 
*
Ancak bir yabancı çıkıp, 'yeter' diyor Onur'un duygu sömürüsüne:
"Görmüyor musun takıma nasıl tepki gösteriyorlar. Neden burada ağlayıp takım arkadaşlarını satıyorsun? Bu mağlubiyet sana gerçekten dokunduysa, git soyunma odasında ağla!"
Bir kitap sana derdini anlatamaz ama birkaç cümleden yersin tokadı.
Afiyet olsun.
*
Geldiği günden bu yana hep eleştirdim Bosingwa'yı.
Televizyon programlarında da çattım, makalelerde de...
Şimdi tüm söylemlerim, tüm cümlelerim hükmünü yitirdi.
Trabzonspor'u koruma adına hareket eden bu yabancı karşısında ceketimi ilikliyorum...
*
Ey martı kaşlı;
Kendi kalene üç gol de atsan...
Bastonla da yürüsen...
Ne olursun gel; Trabzonspor'un iyi oyuncuya değil,
'Adam'a ihtiyacı var.
Aziz Yıldırım, Trabzon amatörüne 
210 Bin TL verdi mi?

Meslektaşım Ümmügülsüm Aydemir, bu sezon 1. Amatör kümede mücadele edecek olan Vakfıkebir Belediyespor'un Genel Sekreter'i Güngör Yılmaz ile bir röportaj yapmış.
Röportajın bir bölümünde şöyle diyor Yılmaz: 
"Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Trabzon amatöründe mücadele eden üç kulübe 70'er bin lira yardım yaptı. Bana da para verecekti ancak kendisi o dönem tutuklandı."
*
Trabzonspor yönetimi, yıldız müsveddelerine servet akıtırken, Trabzon'un nefret ettiği portre olan Aziz Yıldırım, şehrin üç kulübünü ayakta tutuyor. Dördüncü Trabzon kulübüne yapacağı yardımın önüne, Trabzonspor'dan çaldığı kupa geçiyor.
"Bu ayıp kimin" tartışmasını aranızda yaparsınız... Benim derdim başka...
*
Hani şu; Aziz Yıldırım, "Trabzon'da Fenerbahçe Futbol Okulu" açacağım dediğinde ortalığı ayağa kaldıranlar vardı ya... 
Laf aramızda, uyuyorlar.
Yıldırım, futbol okulunu 210 Bin TL'ye açmış bile. 
Tatlı rüyalar.
Usta’nın basın toplantısı

Yemekli, afili basın toplantılarından nefret ederim. Ancak haber alacaksam Ay'a bile giderim.
Bu heyecanla, geçtiğimiz pazar günü İbrahim Usta'nın basın toplantısına katıldık. 
Usta, toplantıya hiç hazırlanamamış. Ne meramını anlatabildi, ne de haber verebildi.
Tam haber geliyorum derken de, meslek büyüklerimiz devreye girdi: "Detaya girme başkan!"
Bu yönde ikazlar "bunları yazmayalım arkadaşlar" ile devam etti, "şimdi kameraları kapatalım" ile son buldu.
Meslektaşlarımız, arkadaşlarının düzenlediği toplantıda gazetecilik yeleğini çıkarıp danışmanlık moduna girdiler. Sorulan sorular karşısında, sorunun muhatabı zor duruma düşer diye kaygılandılar.
Ben de Trabzon Basını için kaygılanıyorum!
*
Sayın Usta;
Toplantı boyunca sizi yönlendiren insanlar sizin danışmanınız olabilirler ancak bizler sizin halkla ilişkiler sorumlunuz değiliz. Sizin istediğinizi değil, haber olanı gazeteye taşırız, bu bir. 
Kamerayı kapatacaksam, yazmayacaksam bir daha ne zâtı haliniz yorulsun, ne ben. Bu iki...
“Başkan detaya girmeyecekse” 40 gazeteci pazar sabahı oraya neden dikildi, siz neden oradasınız? Bu üç...
Hayat hikâyenizi kalabalık bir gruba anlatmak istiyorsanız, sizi toplantıda yönlendiren dinlemeye hevesli danışmanlarınız ile aile eşrafınızı toplayın, istediğiniz kadar anlatın. Bu da dört...
Sanırım danışmanlarınız bunları size anlatmadı.
Bilin istedim.
O takımı senin elinden alacağım

Asbaşkan Ali Kemal Başaran, basketbol takımının sponsoru Muharrem Usta’nın gırtlağına sarıldı ya…
Hepiniz kızdınız Ali Kemal Başaran’a, hepiniz yüklendiniz…
Siz hiç, 2 yıl boyunca kulüpte bir mobilyaya dahi müdahil olamamanın acısını bilir misiniz?
Bir Asbaşkanın hiçbir noktada dikkate alınmaması nedir bilir misiniz?
Asbaşkanın gazetelerde kibrit kutusu kadar bile demecinin yer almaması nedir bilir misiniz?
Kızmayın Başaran’a…
2 yıldır bir işe yarayamamanın verdiği hezeyandır o eylem.
Hayatında ilk kez kendisini Asbaşkan hissettiği andır, o an.
Bir daha kulübün yanından geçemeyeceğini bildiği içindir o isyan.
Kızmayın Başaran’a; “Olsun, verelim sana o kulübü” deyin.
Üzülün ona.