Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Esin Kurt Çelik, bonzainin Türkiye’ye 2010 yılında girdiğini belirterek, 1 yıl içinde 400 çocuğun bu maddeden hayatını kaybettiğini belirtti.
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Esin Kurt Çelik, son dönemde binlerce çocuk ve gencin hayatını kaybetmesine neden olan bonzai ile ilgili açıklamada bulundu. Baro binasında basın toplantısı düzenleyen Çelik, okulların açılmasıyla birlikte uyuşturucu terörünün üzerine gidilmesini istedi. Bağımlılık yapıcı maddelerin merak, arkadaş baskısı, sorunlara çözüm arayışı, farklı olma duygusu, eğlence gibi nedenlerle kullanıldığını ifade eden Çelik, "Bu maddeler kişileri ve çocukları dönüşü olmayan yola sokmaktadır. İlk başta sahte bir iyi oluş hali yaşatan maddeleri kullanan çocuklar bağımlılık oluştuğunda artık maddeyi keyif için değil, acılarını dindirmek için kullanıyorlar. Uyuşturucu ve uyarıcı madde insana deneme şansı vermez. Her kullanıcı aynı zamanda potansiyel bir satıcı adayıdır" diye konuştu.

EROİNDEN DAHA TEHLİKELİ
Son yıllarda adı sıklıkla duyulmaya başlanılan uyuşturucu maddenin bonzai olduğunun altını çizen Çelik, "Ülkemize 2010 yılında giriş yapan bu uyuşturucu çeşidi, son bir yılda popülerliğini iyice arttırmış durumdadır. Bunun sebebi ise yapımı ve elde edilmesi. Yani maliyeti daha düşük olduğundan kolayca tüketilebilmesinden kaynaklanmaktadır. Bonzai kimyasal bir uyuşturucu maddesidir. ’Bir kereden bir şey olmaz’ çocukları bağımlı hale getiriyor. Bonzai, eroinden daha tehlikeli bir uyuşturucu maddesidir. Bu madde beyin hücrelerinde kısa sürede büyük hasara neden olmakta, devamında şizofreni etkileri oluşturmaktadır. En son ise ölümlere neden olmaktadır" şeklinde konuştu.

ANTALYA DÖRDÜNCÜ SIRADA
Türkiye’de son bir yılda ölümle sonuçlanan 400’e yakın bonzai vakasının olduğuna dikkati çeken Çelik, şunları söyledi:
"Narkotik Şube Müdürlüğü’nün iller bazında dağıtım raporuna bakıldığında en fazla bonzai yakalanan ilk 3 il sırasıyla İstanbul, Bursa ve İzmir, ardından ise Antalya geliyor. Antalya’da uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmaktan işlem yapılan ve polise bildirilmeyen vakalar düşünüldüğünde 10 binden fazla bağımlı olduğu tahmin edilmektedir. Madde kullanma suçundan işlem yapılıp mahkeme tarafından denetimli serbestlik verilen kişi sayısı, 2009’da 998, 2010’da bin 241 kişi, 2011’de bin 317, 2013’de bin 500 kişidir. Bu rakamların önemli bir kısmı çocuklar veya çocuk çağında uyuşturucuya başlayan gençlerden oluşuyor."

TEHLİKE ÇANLARI
Akdeniz Üniversitesi Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne (AMBAUM) 2008-2013 yılları arasında ayaktan tedavide 5 bin 982, 320 kişinin ise yatarak tedavi gördüğünün altını çizen Çelik, "Bu rakamlar ilimizde uyuşturucu madde kullanımında tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor. Bağımlı olan erkek çocuk hırsızlık ve gasp olayına, kız çocukları ise fuhuşa sürükleniyor" dedi.

KULLANIM YAŞI 11
16 yaşında bonzai satan bir çocuğun "Zeytinköy’den 5 liraya alıp 20 liraya peynir ekmek gibi satıyoruz" ifadesini de aktaran Çelik, "Kullanım yaşı 11’e düşen bonzai çocuk ve ergenlerin katili olmaya devam etmekte. Merdiven altı laboratuvarlarda üretilen bonzai çok ucuza elden ele geziyor. Yetkililerin sigara ve alkol kullanımının yasaklanması konusunda sergilediği tavır ve kararlı yaklaşımı uyuşturucu kullanımı ve satışına karşıda göstermelidir. Ağır cezalar yürürlüğe girmelidir" şeklinde konuştu.
Bonzai noktasında aile ve toplumun bilinçlendirilmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Çelik, hazırlanan kamu spotlarının televizyonlarda 24 saat yer almalı ve okullarda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti. Eğitim döneminde İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Emniyet Müdürlüğü’nün işbirliği ile çalışması gerektiğine değinen Çelik, "Konunun uzmanı polisler okullarda eğitim vermeli öğretmenler ve öğrenciler bilinçlendirilmelidir" dedi.

"ANTALYA’DA AMATEM YOK"
Uyuşturucu ağına düşen çocukların tedavi ve rehabilite edilmesinin önemli olduğunu işaret eden Çelik, "Türkiye’de madde bağımlılarını tedavi eden yer AMATEM’dir. Antalya’da AMATEM yoktur. Antalya’da bağımlılar 20 yataklı AMBUAM’a gönderilmekte burada onlara ayrılan yatak sayısı ise 6’dır. Bu bataklığın kurutulması için güçlü bir sağlık politikasına ihtiyaç vardır. Antalya’ya acilen bir AMATEM merkezi kurulmalıdır. Çocuğu cezaevine sokmak çözüm değil, önemli olan onun orada rehabilite edilmesidir. Madde bağımlısı bir çocuk tedavi altına alındıktan iki gün sonra sokağa bırakılıyorsa veya kaçarak tedaviyi reddediyorsa devlet bu çocuğun ölüp gitmesine göz yummaktadır" ifadelerini kullandı.
(İHA)