SAMSUN (AA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi ve Samsun Zootekni Derneği Başkanı Prof. Dr. Ergin Öztürk, "Türkiye'nin önümüzdeki dönemde gıda yetersizliği çekmemesi, ürünlere erişimde sıkıntı yaşamaması için yerli kaynaklarla yem ham maddeleri üretiminin en öncelikli konularımız arasında yer alması bir zorunluluktur." dedi.

Öztürk, AA muhabirine, tarımsal ve hayvansal işletme sahipleri ile üreticilerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle tedirginlik yaşadığını ancak alınacak tedbirlerle yaşanabilecek sorunların üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Değişik bakteriyel ve viral hastalıkların bulaşma riskinin Kovid-19'dan önce de bulunduğuna, bundan sonra da olacağına işaret eden Öztürk, "Üreticilerimizin kısa ve orta vadeli ihtiyaçları araştırılarak acilen tedarik yoluna gidilmelidir. Tarımsal üretimde söz sahibi olan işletmeler, akademisyenler ve bürokratlar, kısaca sektörün paydaşları bir araya gelerek kriz masası oluşturup, geleceğe yönelik olası senaryoları hazırlayıp, hayata geçirmelidir." ifadelerini kullandı.

Öztürk, tahıl ve kaliteli kaba yem üretiminin hayvansal üretim zincirini aksatmayacak şekilde garantiye alınması için üreticilerin teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayarak, ekilmemiş tarla, nadasa bırakılan arazi kalmayacak şekilde Anadolu'nun ilmek ilmek işlenmesinin zorunlu olduğunu dile getirdi.

Hayvanların tüketeceği bazı yemlerin ekimine bu aylarda başlanması, hangi üründen hangi bölgelerde ne kadar ekileceğinin bir an önce planlaması gerektiğini anlatan Öztürk, "Bazı ürünlerin fiyatının açıklanması yanı sıra satın alma garantisinin devlet tarafından verilmesi, üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak en önemli teşvik unsurlarından biri olacaktır. Ülkemiz 25 milyon tonu bulan karma yem üretimi, 25 milyon tona yaklaşan süt üretimi, 2,4 milyon ton beyaz et, 1,2 milyon ton kırmızı et, 700 bin ton su ürünleri ve 20 milyar yumurta üretimi ile temel hayvansal ürünlerde dünyanın sayılı ülkeleri arasındadır ancak bu bizi rehavete sevk etmemelidir. Milyonlarca ton tahıl ve yağlı tohum, küspe ve bitkisel yağ ithalatımızın olması da göz ardı edilmemelidir." diye konuştu.

Yem ve yem ham maddeleri tedarik zincirinde sadece Türkiye'de değil, dünyada kısmi sıkıntı yaşandığının altını çizen Öztürk, şunları kaydetti:

"Bu günlerde ülkeler, maliyetleri azaltmak için bazı ürünleri stoklayarak satmama eğilimine girmiştir. Yaşanan krizin ekonomik boyutu, girdi maliyetlerinin artması, dolayısıyla yem fiyatlarının kısmi artışı şeklinde varlığını hissettirmektedir. Bu durumun önümüzdeki aylarda daha da artarak devam edeceği öngörülebilir. Önümüzdeki yıl yurt dışından ithal edilecek yem ham maddelerinin hem daha pahalı olacağı hem de temininde bazı güçlükler yaşanabileceği dikkate alınmalıdır. Virüs nedeniyle yaşanan kriz, ürün ithal ettiğimiz ülkelerin üretimlerinde de muhtemelen düşüş oluşturacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin önümüzdeki dönemde gıda yetersizliği çekmemesi, ürünlere erişimde sıkıntı yaşamaması için yerli kaynaklarla yem ham maddeleri üretiminin en öncelikli konularımız arasında yer alması bir zorunluluktur."