Evvela Hacıosmanoğlu gidecek.

Trabzonspor’a başkan olmadan önce Selçuk Aydın kardeşimizin kemerini tutuyordu, başkan olduktan sonra Cumhurbaşkanı için camii önünde nöbet tuttu.

Kulübün itibarını çukurda gezdirdiği yetmedi, mali tabloyu da ele aldı…

Kulübü 500 milyon TL’lik borcun altına sokarak, iki kez yüzyılın takımını kurdu.

“İlkinde hata yaptık. Asıl yüzyılın takımı bu” dedi…

Transfer yasağı nedeniyle 1 oyuncu dahi kadrosuna katamayan Mersin, versin ağzının payını.

Arkasına da bakmadan, yönetici sıfatıyla kulüpte gezinenlerle beraber gidecek.

İsimleri de hazır: İstifa paydaşları.

*

Peşine Hurma…

Bugüne kadar görev yaptığı takımları kümeye atmasıyla ünlü Hurma’yı tam yetkili göreve getirmek kendisinin suçu değil ama…

Küçücük bir krizi dahi kendi lehine çevirmeye çalışacak kadar bencil birisi o…

Yıllık 2 milyon TL’ye yakın para alan adamın doğru bir hamlesi olmaz mı?

 ‘Ben merkezli’ yaptığı/yapmadığı tüm hamleler camiayı çıldırtmaya yetti de arttı bile Hurma’nın.

“Kreş mi yönetiyoruz” diyor ya bu direktör...

Kreşi eğitimci yönetir. Sen para kazanmaktan başka hiçbir şey bilmiyorsun arkadaş. Seni kreşe yanaştırırlar mı sanıyorsun?

Gitmen yetmez. Kulüp üyeliğini de peşinde götüreceksin.

*

Ardından Şota toplayacak valizleri…

İlk kez Süleyman abisini dinlemeyecek.

Gidiyorum diyecek…

Lider değil çünkü iyi bir taktisyen hiç değil, otoritesi hak getire...

Beceremedim diyecek…

Giderek bu kulübü sevdiğini gösterecek.

*

En son da, para karşılığı kulübün felsefesini satan taraftar çekecek elini Trabzonspor’un üstünden.

O arma var ya o arma…

Dikiş ipliği ile tutunmaz formaya…

Kalbi olanın işler sol tarafına.