İYİ Parti Lideri Meral Akşener'in "Ben başbakan adayıyım" sözleri, HDP'nin en baştan Akşener'i "veto" etmesiyle Millet ittifakında bir çok gösterge Kemal Kılıçdaroğlu'nu gösterse de ortak adayın kim olacağı tartışmaları devam ediyor.

Başkent Kulisi programında AK Parti Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'u konuk eden Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber 7 Yazarı Mehmet Acet, Kurtulmuş'un Millet ittifakının ortak adayı konusundaki hassas değerlendirmelerini köşesine taşıdı.

İşte Mehmet Acet'in "Muhalefet ismi hiç konuşulmayan bir aday mı arıyor?" başlıklı yazısı;

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde verdiği bir mülakatta, “Hedefim İstanbul’da tarihin en başarılı belediye başkanı olmak. Daha ötesi yok” deyince, bu sözleri CHP Genel Merkezi’nden gelen baskılar nedeniyle cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçtiği şeklinde yorumlanmıştı.

Bu yorum hala geçerliliğini korumakla birlikte, İmamoğlu’nun içindeki ‘adaylık ateşinin’ düşmediğine işaret eden bir takım yeni gelişmeler ortaya çıktı.

Bu ifadelerle kendisinin hafta sonu Bayburt, Gümüşhane ve Erzurum’dan verdiği fotoğrafları kast ediyorum.

Bu türden ziyaretler sanki, “Öyle dedim ama bu bir taktik icabı böyle oldu. Genel Merkez’dekilerin gönlü hoş olsun diye öyle şeyler söyledim ama adaylıktan vazgeçmiş değilim” mesajını bünyesinde barındırıyor.

Belki de öyle değildir tabi.

O açıklamasından sonra, İstanbul dışına yaptığı her ziyarete, ‘mesaj kaygılı’ ziyaretler olarak da bakmamak daha doğru olur belki.

Bilemiyorum.

Hafta sonu, Kanal 7’de yaptığımız Başkent Kulisi programında muhalefetin cumhurbaşkanı aday/adayları ile ilgili tartışmalarla ilgili AK Parti içinden bana hayli ilginç gelen bir yorum dinledim.

Kimden mi?

Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’tan.  

Numan bey, engin siyasi tecrübesiyle, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı belirleme arayışlarına dikkat çekici bir yorum getirdi.

Kılıçdaroğlu eliyle bir tür ‘mıntıka temizliği’ yaptırıldığını, Meral Akşener’in de HDP vetosu nedeniyle adaylıktan çekildiğini söyledikten sonra  "Düşük profilli yani siyasal tabanı olmayan, -ola ki Cumhurbaşkanı seçtirebilirlerse- Cumhurbaşkanı seçildikten sonra kendilerinin önünde engel olmayacak isim ya da isimler üzerinde konuşacaklarını ya da konuşmaya başladıklarını tahmin ediyorum." değerlendirmesini yaptı.

İlginç bir yorum bu

Öyle değil mi?

Bu tezi dillendirdikten sonra Numan beye, "Konuşulan isimlerinin hiçbirinin aday olmayacağını mı öngörüyorsunuz." diye sordum.

Öyle düşündüğünü belli edecek şekilde, “Bugünkü gelişmeleri yan yana koyduğunuzda böyle bir tablo görünüyor” dedi.

Günün sonunda böyle bir senaryo ile karşı karşıya kalacaksak eğer, bugün ismi cumhurbaşkanı adaylığı için konuşulanlardan her hangi bir ismin adaylık şansının olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.

Tabi bu dinamik bir süreç.

Zaman ilerledikçe, şartların ve fikirlerin değişebileceği unutulmamalı.

Bu karar verilirken, tek bir karar vericinin olmaması, hatta siyasi liderlerin kendi iradelerini de aşan bir mesele olması hasebiyle sürprizlere açık bir süreç bu.

Numan beyle yaptığımız programdan küçük bir not daha paylaşayım:

Kendisi, erken seçim söylentileriyle ilgili bir bahis açınca, “Erken seçim yok” deyip geçmedi.

Seneye bu vakitlerde seçim sath-ı mailine girilmiş olacağını söyledikten sonra,  "Siyasal şartlar bakımından da Meclis aritmetiği bakımından da erken seçimin şartlarının oluşmadığı kanaatindeyim." dedi.

Bu sözlere bakarak “Erken seçim yok” demekle, “Erken seçimin şartları yok” demenin aynı yere çıkmadığını fark etmiş olmalısınız.

KAYNAK: HABER7