Balıkesir ilinin Ayvalık ilçesinin şirin bir tatil beldesi olan Sarımsaklı’ da gezerken at üzerinde devriye atan turizm jandarmalarını gördüm. Devriye atan turizm jandarmalarının gözümün önünden geçmeleri 15-20 saniye sürdü.
Bu yazının neredeyse tamamı 15-20 saniyelik sürede kafamda şekillendi.
Hani bir trafik kazası olur ve o kaza sonradan 3-5 saniyede gözümünüz önünden geçer ya!
İşte bu yazı da aynı öyle!
Yazıya konu durumun hasarı büyük, süreci uzun ancak aklımdan geçmesi ve yazıya dökülmesi dakikalara sığdı.
Kıymetli okurlarım; son yıllarda bölgemizde yaşadığımız turizm hareketliliği tabiri caizse Yaradan’ın bize lütfettiği bir nimettir.
Hem de her şey dahil sistemi uygulayan Ege, Akdeniz veya Kıbrıs gibi sadece turizmcilerin yüzünü güldüren değil tüm bölge esnafının yüzünü güldüren bir nimet.
Malumunuz her şey dahil sistemin geliştiği bölgelerde turist otele girer birde çıkar.
Turistin tüm zamanı otelde geçer. Esnafa yansıması bölgemizdeki gibi olmaz.
Bölgemiz ise turist oteli sadece uyumak için kullanır.
Geriye kalan vaktinde şehrin her noktasına ulaşmaya çalışır, yemek yer, çay içer, alışveriş yapar, kuaföre gider.
Trabzon için örnek verecek olursak Uzungöl’e giden turist, şehir merkezinden Uzungöl’e kadar bütün ilçelerimize para bırakabilir.
Hal böyleyken bizlerin bu nimete sahip çıkma hususundaki gayretleri maalesef yetersiz kalmaktadır.
Her geçen yıl nitelikli turist sayımız azalmakta, doldur boşalt mantığında bir anlayış gelişmekte ve nimet olarak nitelendirdiğimiz bir fırsat avuçlarımızın arasından kayıp gitmektedir.
Ama üzülmeyin suçlusu belli.
SUÇLU ESNAF! SUÇLU TURİZMCİ!
Geçtiğimiz yıl neredeyse tüm sosyal mecralarda olumsuz haber olan dış hatlar terminalimizin ve bu haberlerden sonra o terminalde çiçek dağıtmasına rağmen palyatif çözümü bu sezona yetiştirmeyenlerin hiç suçu yok!
Seçim arifesinde TTSO’nun kapısını çalan siyasetçilere turizmciler ile ilgili nitelikli talepler sunamayan TTSO’nun suçu yok!
Rakamlar ile makamlarını manipüle edenlerin hiç suçu yok!
Turist sayısında %30 artış beklediği halde Mayıs-Haziran aylarında neredeyse sıfır çeken bir şehirde aksiyon almayanların suçu yok!
İçişleri bakanlığı makamında Trabzonlu bir bakanımız otururken halk tabiri ile “yumruğum kadar kravatları” ile poz verip şehre turizm polisi ya da jandarması kazandıramayanların suçu yok!
Fahiş fiyatları, komisyon çılgınlığını denetlemeyen yöneticilerin suçu yok!
Trafiği çileye dönen şehrimizde Yomra girişi ve Haçkalı Baba kavşağındaki trafiği bir türlü düzenleyemeyenlerin suçu yok!
Ülkemize vizesiz gelen turistlere sağlık sigortası mecburiyeti getirilmediği için hastanelerde oluşan turist mağduriyet karşısında aksiyon almayan yetkililerin suçu yok!
Uçak bileti bulamadığı için ya da fahiş uçak bileti fiyatlarından dolayı şehrimize turist gelmeyişini engellemeyenlerin suçu yok!
Enflasyonun suçu yok!
Kayıt dışı işletmelerin sorunu çözerek onları kayıt altına almayan sistemin suçu yok!
Savaşa girer gibi seçime girip ülkede patlamaya hazır fay hattı görüntüsü verenlerin suçu yok!
Deprem sonrası yeterli tanıtım çalışması yapmayan, deprem ile ilgili bölgesel özelliklerimizi vurgulamayan TGA’nın suçu yok.
Coğrafi işaretli ürünlerimiz Hamsiköy sütlacını Konya sütünden, Akçaabat köftesini Balıkesir etinden yaptırıp sattıran sistemin hiç suçu yok!
Doğamızı tüketen sisteme dur diyemeyen sistemin suçu yok.
Fuar merkezini yıktırıp yıllarca tamamlatamayan sistemin suçu yok
Trabzon gibi koca bir şehirde müze kart satışını şehir merkezine koymayıp sadece sümela manastırı girişinde yaptıran ve turisti dakikalarca bekleten sistemin suçu yok.
Plaka sorununu dile getirmeyip sektörü girdaba sokan yöneticilerin suçu yok!
Bunca olumsuzluğu görmezden gelip tren olsa şehre daha çok turist gelir diyen TURSAB BTK’nın suçu yok!
Evet.., Bu saydıklarımın hepsi masum. Tek suçlu turizmci, tek suçlu esnaf.
Bir suçlu da bu yazıyı yazan ben!
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Kalın sağlıcakla.
