Kaybeden Kim

 İslam coğrafyasında kan durmaz, kavgalar ve savaşlar bitmez; ihanetlerin ardı arkası kesilmez. Çünkü çabuk inanan, dostunu düşmanını tanımayan, bir olmayı bilemeyen; İslam’ın o mükemmel mesajı olan –müminler, ancak kardeştir- ayetinin şuurunda olmayan, daha doğrusu inandığı gibi değil de yaşadığı gibi inanan bir toplum olmuş birçok İslam devleti. İslam ve Müslüman düşmanı odaklar bunu çok iyi biliyor. Yeni senaryoları; İran ve Arabistan devletlerini Şii ve Sünni diye iki kutba ayırarak savaştırıp bölgemizi kan gölüne çevirmek. Bunu da başarmak üzereler. Sonuçta yine kaybeden, yine kanı akan Müslümanlar olacak. Batılı ülkelerin İslam devletleri içinde onlara uşaklık eden hainleri her zaman vardır. Bizim ülkemizdeki olay çok da farklı değil. Bugün Doğu ve Güneydoğu’da da yaşadığımız budur. Ülkeyi bölmek parçalamak için her türlü hainliği yapan PKK terör örgütü ve sözcüleri Kürt halkını ırk üzerinden istismar etmektedir. Gariban Kürt halkının çocuklarını dağa kaçırarak okumalarını engellemektedir. Bu hainler kaçıramadıkları çocukların da okumaması için güneydoğudaki fakir-fukaranın okulunu yakarak, camını kırarak, evini talan ederek demokratik hak aradıklarını söylemektedirler.

Kesinlikle istemediğim bir şey olsa da hiç duyduk mu bu bölgelerde özel bir okulun yağmalandığını ya da çok lüks bir semtteki evlerin, villaların talan edildiğini? Evet, olan yoksul halka oluyor. Olan okula gidemeyen bir babanın evladını okutmak için verdiği mücadeleye oluyor. Ama malum partinin mensupları kendi çocuklarını Amerika’daki ya da İngiltere’deki pahalı lüks kolejlerde okutabiliyor, ondan sonrada ben Kürdüm, Kürt halkını savunuyorum, diyor. Hadi oradan! Alçak hainler. Yine seçim öncesi halkın gözünü boyamak için yine bu cenahtan bir siyasetçi gazeteye kendi ailesinin resmini veriyor. Yanında çocukları, annesi, kardeşi tam bir mutlu aile. Bu kadar utanmazlık olur mu? Milletin aklıyla dalga geçmek değil de nedir bu? Bu şahsın hiç mi aklına gelmedi, terör yüzünden yok olan aileler, ölen çocuklar? Alın size çarpıcı bir olay daha; terör örgütü sırf evini teröristlere açmayan 70 yaşındaki bir vatandaşı katlediyor. Sonra da Kürt halkını koruyorum diyor. Yine terör örgütü bölgeyi hendekler açarak yaşanmaz hale getirmiş durumda. Buna tepki göstermesi gereken HDP tam tersi bir durum sergileyerek her zaman olduğu gibi yine terörün sözcülüğünü yapmakta. Bu hainlere şunu sormak gerekmez mi? Siz dünyanın hangi demokratik ülkesinde devlete kafa tutabilir, terör örgütü kabul edilen örgüt ve onun liderlerine böylesine övgüler yağdırabilirsiniz? Örneğin bir HDP’li vekil madem özgürlük diyor, madem demokrasi diyor, madem meydan okuyor; madem Avrupa’nın, ABD’nin özgürlüklerini demokrasisi övüyor o zaman gitsin Almanya’da Hitler lehine, Amerika’da Usame Bin Laden lehine, Fransa’da El Kaide lehine konuşsun da görelim. Adamın feleğini şaşırtırlar. Türkiye’de ise o kadar sınırsız özgürlük var ki şımarıklık serbest, Devlete küfretmek serbest; hatta Devlete “Katil” demek serbest. Dahası her gün “özerklik” “öz yönetim” “bağımsızlık”  ilanı bile serbest. Peki, bütün bu hainliğe rağmen devlet ne yapıyor? “Terörle mücadele demokrasi içinde kararlılıkla devam edecek.” İyi de nereye kadar?