El ele vermiş bir vaziyette…

Korona virüs muhabbetiyle, asıl sahibine ulaşan emanetleri sayıyoruz günlerdir.

Çarpmalar, bölmeler, bir önceki güne kıyaslar…

Geride kalanlar için öyle rutin hale geldi ki artık, son bulan yaşamlara grafik çizmek…

Her akşam ‘Z Raporu’ alırcasına ülkenin dört bir yanından bilançolar çıkarıyor, elde ettiğimiz verileri yaşam şansımıza endeksliyoruz.

Dolayısıyla.

Bu salgınla bambaşka bir hal aldı hayatlarımız.

Geleceğe dair beklentilerimiz değişti, kıymetlerimiz yeniden şekillendi.

Ölümü fark ettik anlayacağınız.

Deprem, sel, kaza.

Şimdi de veba…

Bir kez daha gördük ki, dünyalık serüvenlerimiz pamuk ipliğiyle bağlı.

Bundan mütevellit.

Aldığımız her virajda…

Yani her belimizi doğrulttuğumuzda;

‘Bundan da yırttık’ havalarına bürünüp, kalıba aykırı hırsların peşinde heba olmamak lazım.

Hele ki bir nefeslik sıhhatin, ucu görünmez heveslere kurban edilmesinin hiç mi hiç faydası yok yani.

Sevdiklerinizden uzak kalmanın fakirliğine…

Yaşadığımız şu üç günlük dünyanın, son dört günlük bayramına bakın mesela…

Aklınıza gelir miydi hiç böyle bir yokluk?

Sarılabildiniz mi sevdiklerinize hani şöyle doya doya?

Demem o ki kıymetlerim.

Bir sebeple gelip, bir şekilde göçeceğimiz şu fani dünya, ağzımıza çalınan bir parmak baldan ibaret…

Dolayısıyla şu kısacık ömür için reçete belli.

- Yeteri kadar umut

- Ederi kadar hesap

- Şükür için akıl

- Akıl için sağlık

- Yaşayan için merhamet 

Dahası için didinmeyin.

Nitekim…

Fazlasına da zaman yoktur.

KORNAYLA HALAY ÇEKİYORUZ VESSELAM

Mevzu ölümden açılmışken…

Göz göre göre de ecelle buluşmak anlamsız yani.

Özellikle yaşadığımız şu pandemi sürecinde yapılan uyarıların dikkate alınması lazım.

Bu manada…

Hem yolculuk için erken deyip, hem vur patlasın, çal oynasından geri kalmamak…

Yani, Edirne’den Kars’a uzanan halaylardan ısrarla vazgeçmemek…

Abesle iştigaldir biline.

O CEZALAR TAHSİL EDİLİYOR MU?

Daha dün televizyonda izledik.

Adamın biri maske takmadığı için polisten ceza yiyor…

Umurunda olmadığı gibi, pişkinliği cabası.

‘Hatır için takacakmış.’

Vatandaşın lütfetmesi şöyle dursun…

Kafamda iki deli soru:

1- Paramız mı çok?

2- Cezalar mı kâğıt üstünde?

Ne diyelim…

Ayıbımız öğrenmemek olmasın.

En azından garip gureba için…

Bilgililerin telkinlerine muhtacız.

Sağlıcakla…