Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “İtalya’daki hukuki süreçte hakimin değişmesi, daha sonra aleyhimize verilen haksız karar ve ardından temyiz girişimimizin neredeyse 6 yıl sonraya ertelenmesi gibi sebepler nedeniyle ‘Lidya Yazıtı’ 20 yılı aşkın bir süredir ait olduğu topraklara dönmeyi bekledi” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milattan Sonra (M.S.) 215-216 yıllarına ait olduğu tespit edilen ve İtalya’dan Türkiye’ye iadesi sağlanan ‘Lidya Yazıtı’ için Anadolu Medeniyetleri Müzesinde gerçekleştirilen törene katıldı.

Bakan Ersoy, Anadolu Medeniyetleri Müzesinde gerçekleştirilen törende, İtalya’dan Türkiye’ye iadesi sağlanan ‘Lidya Yazıtı’nın tanıtımını gerçekleştirdi. Bir hırsızlık olayına karşın kefaret için adanan Lidya Dönemi’ne ait tarihi eserin, yine bir hırsızlık sonucu bulunduğu topraklardan kaçırıldığına değinen Ersoy, “Sabırla, ısrarla ve inatla sürdürülen bir mücadele neticesinde çok değerli bir kültür varlığımızı ait olduğu topraklara getirmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Kültür varlığı kaçakçılığı ile mücadeledeki kararlılığımız ve salgın sürecine rağmen çalışmalarına ara vermeyen birimlerimizin üstün gayretleri sonucunda Lidya Medeniyetine ait M.S. 215-216 yıllarına tarihlenen değerli yazıtımızın iadesi sağlanmıştır. Yalnızca Batı Anadolu’ya özgü bir yazıt çeşidi olan bu eser İtalyan Kültür Polisi tarafından 1997 yılında bir antika tüccarının iş yerine yapılan baskında ele geçirilmiştir” diye konuştu.

Lidya Yazıtı ile ilgili hukuki süreci paylaşan Ersoy, “Bakanlığımız yetkililerince yapılan incelemelerde eserin 1987 yılında Prof. Dr. Hasan Malay tarafından yayınlandığı tespit edilmiş, Manisa ili Demirci ilçesinde bulunan Apollon Aksyros Tapınağı’ndan çalındığı anlaşılmıştır. İtalya’daki hukuki süreçte hakimin değişmesi, daha sonra aleyhimize verilen haksız karar ve ardından temyiz girişimimizin neredeyse 6 yıl sonraya ertelenmesi gibi sebepler nedeniyle ‘Lidya Yazıtı’ 20 yılı aşkın bir süredir ait olduğu topraklara dönmeyi bekledi. Bakanlığımızın ısrarlı tutumu hem Dışişleri Bakanlığımızca hem de Roma Kültür ve Tanıtma Müşavirliğince davanın yerinde ve özenle takip edilmesi sonucu Floransa’daki üst mahkeme, eserin ülkemizden kaçırıldığını kabul ederek, eser üzerindeki mülkiyet hakkımızı onaylamıştır” ifadelerini kullandı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) döneminde Türkiye’ye iadesi sağlanan eserler hakkında bilgi veren Ersoy, her eserin kendi vatanında güzel olduğuna vurgu yaparak, “Son 18 yılda 4 bin 441 eserin ülkemize iadesini sağladık. Kültür varlığı kaçakçılığıyla daha etkin bir mücadele için 2020 yılı Şubat ayı itibariyle kurumsal kapasitemizin arttırılma yoluna gittik. Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğümüz artık Daire Başkanlığı olarak Yurt İçi Kaçakçılıkla Mücadele, Yurt Dışı Kaçakçılıkla Mücadele, Eğitim ve Farkındalık şeklinde branşlaşan üçlü bir yapıda görevine devam etmektedir. Bu mücadele yalnızca devlet kurumlarının çabalarıyla kazanılamaz. Halkımız, vatandaşlık görevi bilinciyle kültür varlıklarına sahip çıkmalı, korunmasında duyarlılık göstermeli, destek vermelidir. Türkiye kendisine ait kültür varlıklarının iadesinde gösterdiği özeni, başka ülkelerin kültür varlıklarının iade süreçlerinde de göstermektedir. Birleşmiş Milletler çatısı altında örgütlenen uluslararası kuruluş ve konseylerin konuyla ilgili aldığı karar ve sözleşmelerine tam olarak riayet etmekteyiz. 2019 yılı Eylül ayında Irak hükümetiyle imzalanan protokol neticesinde 81 adet Irak kökenli eser kendilerine iade edildi. Ülkemizde tespit ettiğimiz Çin kökenli iki adet eseri de Anadolu Medeniyetleri Müzesinde gerçekleştirdiğimiz törenle Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi’ne teslim ettik. Bu alandaki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Her eser kendi vatanında, ait olduğu yerde güzel ve anlamlıdır” şeklinde konuştu.

Emin Kuvat - Bayram Türüdü / (İHA)