Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’daki İslam düşmanlığı ile ilgili olarak, “Avrupa Müslümanlara açtığı cephe ile aslında kendi sonunu hazırlıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kongrede yaptığı konuşmasında, “Kayseri yapılan her seçimde bizi sandıkta zirveye taşıdı. Girdiğimiz her mücadelede en küçük tereddüt göstermeden yanımızda yer aldı. Kayseri maruz kaldığımız her saldırıda göğsünü bize siper etmekten asla çekinmedi. Biz de Kayseri’nin gelişmesi, büyümesi, kalkınması için ne gerekiyorsa yaptık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kayseri’de bu gün il kongremizin ardından Sahabiye ve Seyrani Kentsel Dönüşüm kapsamında inşa edilen 800 konut ve 55 iş yeri ile sosyal donatıların açılışlarını yapacağız. Bu bölgelerdeki dönüşüm tamamlandığında 9 bin yeni konuta sahip olacak. Kayseri’de 100 bin konutu dönüştürdük. Böylece Kayseri gece kondusu kalmayan bir şehir haline geldi. Ülkemizin 2023 sembolü olan bu şehrimizin 2023 vizyonumuzun sancaktarlığını yapacağına inanıyorum.

Kayseri’nin bu yeni dönemin lokomotifliğini üstleneceğini düşünüyorum. Büyükşehir olarak ilk kongremizi Kayseri’de yapıyoruz” diyerek şunları söyledi:

“Türkiye bir yandan bölgesinde ve dünyada yaşanan değişimin tam merkezinde mücadelesini sürdürürken diğer yandan da kalkınma hedeflerine doğru yürüyor. Çarpık küresel yönetim düzeni krizlerle zaten yalpalıyordu. Korona virüs salgını ile yaşana gelişmeler bu sürecin açık şekilde görülmesine vesile oldu. Gelişmiş denilen devletlerin dünyayı yönetmeyi bırakın kendi vatandaşlarına faydaları olmadığını müşahade ettik. Sömürülen bölgelerin yıldızlarının hızla parladığını görüyoruz. Türkiye hak ettiği yerde yerini almanın mücadelesini veriyor. Bölgemizdeki her krizde kendimizi bulamamız sebebi asırlardır hakkımız olana sahip olma mücadelemizdir. Bizim kimsenin toprağında hakkında hukukunda gözümüz yok. Sadece kendimizin ve yüzlerce yıldır birlikte yaşadığımız kardeşlerimizin haklarını savunmaya çalışıyoruz. Sınırlarımızın dibinde terör koridoru kurmaya çalışanları seyredecek değiliz. 2016 yılının aralık ayında bombalı araç kullanılarak şehit edilen saldırının faillerinden birini bulup ülkemize getirdik. Bunları yapmayıp da şehitlerimizin kanını yerde mi bırakalım? Suriye ve Irak’ta bize yönelik tehditlerin önüne geçmekten başka amacımız yoktur. Bakıyorsunuz orada bir terör devleti kurma gayreti var. Türkiye sınırlarının dibinde terör bataklığı terör devleti kurulmasına asla izin vermeyecektir. Ne gerekiyorsa onu yapacak ve terör bataklığını kurutacağız. Bu güne kadar yaptıklarımızın da unutulmamasını istiyoruz. Bu konunun müttefiklikle hiçbir ilgisi bulunmuyor. Doğu Akdeniz haritasına şöyle bir göz ucuyla bakmak dahi Türkiye’nin haklı olduğunu gösterecektir. Karadeniz’de bulduğumuz 80 milyar dolara tekabül eden doğalgaz kaynağı Akdeniz’deki ümitlerimizi artırmıştır. Libya’da darbecilerin yanında yer alan herkesin demokrasi sicili bozulmuştur. Fransa başta olmak üzere darbecilere destek veren hiçbir ülkenin söz etme hakkı kalmamıştır. Bu Macron denilen zatın İslam ve Müslümanlarla derdi nedir? Macron’in zihinsel noktada bir tedaviye ihtiyacı var. İnanç özgürlüğünden anlamayan ve kendi ülkesinde yaşayan milyonlarca farklı inanç mensubu insanlara bu şekilde davranan bir devlet başkanına başka ne denilir. Öncelikle bir akli noktada kontrol. İkide bir Erdoğan ile uğraşıyorsun. Erdoğan ile uğraşmak sana bir şey kazandırmaz. Bir yıl sonra seçim var akıbetini göreceğiz. Bizim ilkeli tavırlarımız kesinlikle bundan sonra da aynen devam edecektir. ŞU anda Azerbaycan’daki felaketlerin arkasında bunlar var. BU işgallerin arkasında bunlar var. MİNSK 3’lüsünün içinde yer alıyorsunuz. BU güne kadar ne yaptınız? Sadece Ermeniler silah gönderiyorsunuz ve bu silahlarla barış tesis edeceğinizi zannediyorsunuz. Edemezsiniz çünkü dürüst değilsiniz. Türkiye dürüst olarak bu kardeşlerinin yanında yer almaya devam edecektir. Ermenilerin Azerbaycan topraklarına saldırısı ile başlayan çatışmalar, Azerilerin işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesine dönüşmüştür. Azerbaycanlı kardeşlerimiz katledilirken kulakları sağır şekilde bekleyenler vardı. Aynı kesimlerin çatışmalar dursun açıklaması riyakarlığın dik alasıdır. Azerbaycan’ın işgal altındaki toprakları özgürleştirme mücadelesine her türlüğü desteği vermeye devam edeceğiz. Almanya’da bir camiye saygısız bir şekilde yapılan baskının başka bir gerekçe ile izahı olamaz. Bunun adı düpedüz islam düşmanlığıdır. Bunun benzerini Müslümanlar olarak biz Hristiyanların mabedine yaptık mı? Biz yapmadık ve yapmayız. Ama bunların liderleri ile görüştüğümüz zaman ‘Nasıl oldu ya’ hemen buna başlıyorlar. Bütün kayıtlar ortada. Biz kayıtlarla konuşuyoruz. Bunlarda özgürlük ve laiklik diye bir şey yok yalan yalan yalan. Özgürlüğün kalesi Fransa’da Peygamberimize hakaret eden sefilin fotoğraflarının binalara yansıtılması özgürlük değil sefillik ve İslam düşmanlığıdır. Batılı için Müslüman Türk’tür, Türk de Müslümandır. Şimdi kendi vatandaşı olan Müslümanların haklarına yönelik saldırılarla Avrupa Faşizmi yeni bir gelişmeye girmiştir. Avrupa’nın aklının hala başına gelmediğinin işaretidir. Avrupa Müslümanlara açtığı cephe ile aslında kendi sonunu hazırlıyor. Biz Türkiye olarak hakkın ve mazlumun yanında olmayı sürdüreceğiz. Müslüman toplumun tamamının huzurlu şekilde yaşaması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Türkiye pek çok cephede birden kendisi ve ümmet için böyle mücadele verirken, husumet cephesinin bayraktarlığını yapanları üzüntü ile seyrediyoruz. Yel kayadan ne götürür misali biz bu kayıpları başka yerden telafi ederiz. Böyle bir dönemde sergilenen kirli olayları tarihin hükmüne havale ediyoruz. Biz doğrunun yanındaki duruşumuzu bedel ödeme pahasına koruyacağız.”

-İHA-