Çağımızın en güçlü silahı olmuştur, algı yönetimi. Toplumları yönetmek için artık güce, kuvvete ya da baskıya gerek kalmamıştır. Günümüzde olduğu gibi siz insanların hatta milletlerin algılarını yönelterek onları istediğiniz yönde etkileyebilir, amaçlarınız uğrunda kullanabilirsiniz.

Tabi bunu yapabilmek için de oldukça güçlü bir yapıya sahip olmanız ya da bazı güçlerden destek almanız gerekmektedir. Hani şöyle biraz geçmişe baktığımızda “bana göre” demokrasinin en iyi uygulandığı ülkemizde bile neler gördük. Nasıl algılar oluşturuldu ülkemiz için, hatırlasanıza. Nelere şahit olduk? Seçimle gelmiş Cumhurbaşkanına “diktatör” denip; sokakları ateşe veren, masum halkı öldüren teröristlere direnişçi denildiğini de gördük. Görevi başında bir hükümet varken; bazı hainlerin uluslararası güçlerin müdahalesi için yanıp tutuştuğunu da gördük. Velhasıl akla ziyan durumlar yaşadık.

Tabi bunlar geçmişten alışmışlardı ülkemiz üzerinde istedikleri tasarrufta bulunmaya ve hala öyle zannediyorlardı. Ama artık millet uyandı, devletimiz güçlendi. Tabi bunlar yine de şanslarını zorluyor; ülkemizin gelişmesine, güçlenmesine engel olmak için yeni algılar oluşturmak istiyorlar. Neymiş efendim? “Tek adamlığa gidiyoruz!” Neymiş efendim? “Rejim değişikliği yaşanıyor!” Neymiş efendim?  “Biz istemiyoruz.” Tamam da yeri gelince demokrasi diyenler: Demokratik bir süreç işlerken neden bu kadar baskıcı olabiliyor. Ben şunu anlamıyorum. Milletin seçtiği vekiller Anayasa değişikliği yapamaz mı? Eğer yapamayacaksa buna engel olan ne? Ya da her ne olursa olsun CHP’ye sorulmadan bu ülkede anayasaya değişikliği yapılamaz mı? Bakın mecliste bulunan dört partinin ikisi bu anayasa değişikliğini istemektedir. Üstelik bu iki partinin oy oranı da yüzde 60’in üzerinde. Alın işte çoğunluksa çoğunluk; çoğulculuksa o da var.

Daha derdin ne ey CHP? İlla senin dediğin mi olacak? Ki senin dediğin bir şey de yok ya. Sen sadece olmasın diyorsun. Keşke sen de bir akıl yürütsen, bir şey ortaya koysan da benim de fikrim bu desen. Ama nerde. Miras yemeye devam. Yazık. İşte ülkemiz böylesi zor bir süreçten geçerken ortaya sadece olmazlar, engeller koyan CHP, keşke alternatifler sunsaydı. Herkes üzerine düşeni yapacaktır. Ben inanıyorum ki yeni anayasa değişikliği ile ülkemiz daha güçlü olacaktır. Tabi burada CHP zihniyetinin hep dillendirdiği “tek adam” söylemi; yazımın başında belirttiğim algı yönetiminin açık bir örneğidir.


CHP ve destek aldığı Avrupalı devletler bu tür algılarla ülkemiz üzerinde operasyon yapmak istemektedir. Sonuç olarak; CHP’nin niyetini bilmem ve benim için önemli de değil ama eğer iktidarının devamını yalnızca halka bağlayıp, halka borçlu saymak “Tek adamlıksa” Evet Recep Tayyip Erdoğan “Tek Adam’dır. Yazıma son verirken bir vatandaş olarak bu anayasa değişikliğine katkı vererek ülkemizin birliğine ve dirliğine katkı sağlayan ve değeri zamanla daha da iyi anlaşılacak Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. Şimdi herkes susacak egemenliğin kaynağı olan Millet konuşacak.
Mehmet ÖZTÜRK.