Fotoğrafa iyi bakın. 

Bu insanlar ne saklambaç oynuyor…

Ne alışveriş çılgınlığı için izdihamdalar…

Ne de 8,5 şiddetindeki deprem nedeniyle çıkış kapısına üşüşmüşler.

Alayı sağlıkçı…

Kimi doktor…

Kimi hemşire.

Kimi stajyer.

Kimi ise sistemin olmazsa olmazı yardımcı personel.

Gördüğünüz bu kare kaydedilmeden beş dakika kadar önce…

Hepsinin gayesi tekti.

Yaraya merhem, ağrıya derman olmak.

Yani bulundukları bu durumdan ziyade, yalnız insan sağlığına hizmet için kol kolaydılar.

Peki.

Bahse konu bu insanlar fotoğrafta ne yapıyor?

Hemencecik, en başından izah edelim.

Bi’ kaç gün önce…

Ankara’nın Keçiören İlçesinde bulunan bir berber dükkânında müşteriler arasında silahlı kavga yaşanıyor. 

Ateşlenen silahtan çıkan kurşunların isabet ettiği iki kardeşten biri, kaldırıldığı Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamıyor.

Peki sonra…

Sonrası şu:

Haberi alan jet hızıyla hastanede…

Üzülmek, takdire boyun eğip bir köşede ağlamak bazılarını kesmiyor.

Tıpkı kredi kartı borcu yüzünden hastaneye koşup (!) görev başındaki doktora saranlar gibi…

Tıpkı eşiyle arası bozulunca, hıncını acildeki hemşireden çıkaran denyolar gibi…

O şeref yoksunları da sağlık çalışanlarına şiddet uygulamadan geri kalmıyor.

Cehennem alanına dönüyor birçok insana cennet olan hastane koridorları.

Yaralının tüm uğraşılara rağmen yaşamdan koptuğu ameliyathane kapısına çullanıyorlar.

O an…

İçerde bulunanların da birilerinin annesi olduğunu…

Birilerinin kızı...

Gelini…

Kardeşi olduğunu düşünmeden, ağızlara ne gelirse artık.

Hakaret, tehdit, küfür gırla.

Köşeye sıkışan merhamet yüklü yürekler…

Her daim yaşam için uzanan eller şiddet nedir, nerden bilecek?

Korku, panik, telaş havası…

Zira.

Kapının hemen arkasında gözü dönmüş bir grup cani…

Irza, nefse, vatana düşman yunan askeri…

Dağılırsa facia…

Hemşiresi, doktoru omuz veriyor kapıya.

Yetmedikleri yerde kalkan oluyor hayata taşıyan travma sedyeleri.

Tam ümitler tükendi derken…

Polisin gelmesiyle son buluyor işkence.

Velhasıl.

Sadede gelecek olursak efendim.

Her zamanki gibi…

Ne ilk, ne de son olacak sağlıkçıların bu cenk hali.

Ortalık toplandı, mesailer tamamlanacak.

Gerçi yine de kurtarmış sayılmazlar.

Zira.

Aziz bildikleri millet ile korona virüs arasına etten duvar lazımdır.

Köşe Vuruşu:

Sağlık çalışanlarına şiddet uygulamayı kültür haline getirenler, aşı çalışmalarında denek olarak kullanılsın.

Netice alınamazsa bile, en azından fareler kurtulur!