İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Gezi olayları davasında ara karar açıklandı. Mahkeme tutuklu sanık Yiğit Aksakoğlu’nun tahliyesine, Osman Kavala’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. 

Gezi olaylarına ilişkin, Osman Kavala, Ali Hakan Altınay, Ayşe Mücella Yapıcı, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Çiğdem Mater Utku, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekci, Memet Ali Alabora, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu ile Yiğit Ali Ekmekçi’nin sanık olarak yer aldığı ve ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması geçtiğimiz gün görülmeye başlandı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevi Kampüsü içerisinde yer alan duruşma salonunda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, 7 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Duruşmanın dünkü oturumunda Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay ve Mücella Yapıcı savunma yapmıştı. Bugün ise tutuksuz sanıkların ve avukatların savunmalarının alınmasına devam edildi. Savunmaların alınmasının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. 

“İTİRAZ EDEREK DEMOKRASİ YÖNETİMİNE KATILMAYA ÇALIŞIYORUZ” 

Duruşmada savunma yapan sanık Can Atalay, “Demokrasi denilen şey sadece sandık olabilir mi? Demokrasi sandığa sıkıştırılabilir mi? Devlet yönetimine katılmanın tek biçimi sandık mı? Dava açarak, itiraz ederek demokrasi yönetimine katılmaya çalışıyoruz. Taksim, İstanbul’un ötesinde Türkiye’nin meydanıdır. İnsanlar sevinçlerini, coşkularını, hüzünlerini Türkiye’nin meydanında yaşamak isterler. Bu nedenle son 50 yılda Taksim Meydanı önemli bir mekan olmuştur. Gezi, insanın kendi kaderini eline alma iradesi, kararlılığıdır. Gezi bu memleketin eşitlik, özgürlük ve adalet umududur” dedi. 

“SUÇU EN İYİ BİLENLERDEN BİRİYİM” 

Atalay’ın ardından söz alarak savunmasını yapan sanık Tayfun Kahraman, “İddianamede bana yöneltilen suçlamalardan biri olan ‘Kültür Varlıkları Kanunu’na muhalefet’ suçunu en iyi bilenlerden biriyim, çünkü bir dönem Kültür Bakanlığında uzman olarak görev yaptım. Taksim Dayanışmasının talepleri barışçıl, makul ve kabul edilebilecek basitlikteydi. Gezi korkulacak bir yer değildir” şeklinde konuştu. 

“ŞEHİR BETONA DÖNMESİN DİYE MÜCADELE ETTİK” 

Duruşmada savunma yapan sanık Mine Özerden, “Davanın sevindirici yanı cinsiyet eşitliğini yakalamış olmasıdır. 8 kadın, 8 erkek sanık var. Bir de heyette kadın üye var. Rant uğruna şehir betona dönmesin diye sürdürdük mücadelemizi. Taksim’in her kesimden insanın ifade alanı olmaya devam etmesi için çalıştım. 22 yıldır Taksim, Gümüşsuyu’nda yaşıyorum. Gezi her zaman hayatımın bir parçası olmuştur” dedi. 

“SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM” 

Özerden’den sonra savunma yapan sanık Yiğit Ekmekçi, “Ne Gezi’yi finanse ettim ne de bir toplantısına katıldım ki toplantıya katılmak elbette suç değil. Gezi sürecini yakından takip ettim. Eylemler sırasında yaşanan şiddet olaylarını kınıyorum. İddianamedeki 16 kişiden 11’ini tanımıyorum. Hiçbir suç unsuru içermeyen ve hiçbir suça yönlendirmeyen telefon dinlemelerimin suç unsuru sayılmasını ve tarafıma yöneltilen suçlamaları kabul etmiyor, beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı. 

Duruşmada hazır bulunan sanıkların savunmalarının bitmesinin ardından avukatların savunmaları alınmaya başlandı. 

“EYLEMLER KORKUTUCU OLSAYDI BAŞBAKAN SEYAHATE ÇIKAR MIYDI?” 

Tutuklu sanık Osman Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar, “Cebir ve şiddet maddi unsurlara dayanır. İddianamede Gezi olaylarında meydana gelmiş 198 adet eylem, ‘şiddetsiz eylem’ diye nitelendiriliyor. Peki, madem böyle bir niteleme var, cebir ve şiddeti nereden buluyor anlayabilmek mümkün değil. Bu eylemler gerçekten korkutucu olsaydı, dönemin başbakanı Kuzey Afrika’da seyahate çıkar mıydı?” dedi. Avukat Bayraktar’ın savunmasını tamamlamasının ardından duruşmaya ara verildi. 

Aranın ardından mahkeme başkanı, zamanın kısıtlı olması nedeniyle yalnızca tutuklu sanıkların avukatlarının beyanlarının alınacağını söyledi. 

“HÜKÜMETİ DEVİRMEK İSTEYEN YAPILANMA DAVA AÇAR MI?” 

Bayraktar’ın ardından söz alan Yiğit Aksakoğlu’nun avukatı Turgut Kazan, “Müvekkilim elinde bir tuvalet kağıdı poşetiyle ofisinin önünde görüntüleniyor. Polis bu görüntüye ‘faaliyete katılma’ dedi, savcı da aldı iddianameye ekledi. Gezi eylemleri yoluyla hükümeti devirmek isteyen bir yapılanma hiç dava açıp yayalaştırma projesini durdurmak ister mi?” ifadelerini kullandı. Duruşmaya katılmayan sanık İnanç Ekmekçi’nin avukatı Aynur Tuncel Yazgan söz alarak Ekmekçi’nin ifadesinin istinabe yoluyla alınmasını talep etti. 

MAHKEMEDEN YİĞİT AKSAKOĞLU’NA TAHLİYE KARARI 

Savunmaların ardından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu’un üzerine atılan suçun vasıf ve mahiyeti göz önüne alınarak tutukluluk halinin devamını istedi. 

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yiğit Aksakoğlu’nun tahliyesine karar verirken, tutuklu sanık Osman Kavala’nın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, kararın oy çokluğuyla alındığını açıkladı. 

Mahkeme, Yiğit Aksakoğlu hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve haftada bir imza vermek suretiyle adli kontrol tedbirleri getirdi. 

Mahkeme, ayrıca yurtdışında bulunan tutuksuz sanıklar hakkında çıkarılan yakalama kararlarının devamına hükmetti. 

Heyet, İnanç Ekmekçi’nin ifadesinin istinabe yoluyla alınması talebini ‘suçlama sebebiyle istinabe şartı oluşmadığı’ gerekçesiyle reddetti. 

Heyet, Gezi olayları davasının ikinci duruşması 18-19 Temmuz tarihlerine erteledi. 

(İHA)