Ülkemizde yaşanan, 1915'deki mübadeleden sonraki en büyük insan göçü, Almanya'nın ülkemiz genelindeki işgücü alımıyla başlar.

1969 yılında Almanya'ya işçi olarak gitmek için başvurduğunda henüz 23 yaşındaydı, istek kağıdı gelince çok sevinmiş ve bir tahta bavulla, önce İstanbul Sirkeci'ye, oradan da, trenle Bremen Vegasack'a.

Sirkeciden 1969 yılında kalkan tren geride inanılmaz gözyaşları bırakarak bilinmeyene doğru yol alır.

1972 yılı Almanya'daki ilk yıllar

Normalde 8 kişilik kompartımanlarda 20 kişi, gelecekleriyle ilgili kurduğu hayallerle yolculuğun bir an önce bitmesini merakla beklemektedirler.

Trenin sirkeciden hareket etmesiyle birlikte, herkeste ister istemez daha şimdiden bir vatan hasreti başlamıştır.

Oysa ki daha yolun başındaydılar. 

Başlarına ne geleceğini henüz hiç kimse kestiremiyordu bile.

1969 yılında Almanya'ya ilk giden işçilerin arasında en küçük amcam Fethi Kandaz da vardı.

Bremen Almanya'nın en büyük eyaletlerinden birisi aynı zamanda bir liman kenti, Vegasack ise büyük gemilerin ve yatların inşa edildiği bir tersane bölgesi.

Amcam Fethi Kandaz o dönemler herkes tarafından yapılması zor olan su altı gemi kaynakcısıydı.

Yıl 1970 dünyaca ünlü Bremen mızıkacıları önünde Pazarkapılı bir Trabzonlu

Mesleği Pazarkapı Mahallesi'nde öğrenmiş, tabiri caizse kolundaki altın bilezikle Almanya'nın Bremen kentine gelmişti.

Hemen işe başlayan ve mesleğini başarıyla yapmaya çalışan amcam Fethi Kandaz zaman içinde yabancı dilini geliştirince, su altı kaynakcılığını bırakarak Bremen Vegasack'da ilk Türk bakkalını açmıştır.

İlk Türk bakkalı olması sebebiyle işleri son derece iyi olunca, Trabzon'dan kendinden bir büyük ağbisini Metin Kandaz amcamı da yanına alarak iş hayatına büyüyerek devam etmişlerdir.

1974 yılı Bremen'deki ilk Türk bakkalı sahipleri, iki kardeş Fethi Kandaz ve Metin Kandaz

1978 yılında ilk iznine Trabzona geldiğinde İtalyanların en ünlü marka arabalarından Alfa Romeo'yu da ilk kez Trabzona getirdiğinde, çocuk halimizle çok şaşırmıştık.

Beş vitesli full otomatik alev kırmızısı, spor bir araba daha önce hiç görmemiştik. 

Amcam izni bitip Almanya'ya döneceği zaman bizim kullanmamız için Alfa Romeo'yu bize hediye ederek Almanya'ya gitti.

Yıllarca Alfa Romeo'yu Trabzon'da sürerken insan kendini farklı hissedebiliyordu çünkü, o yıllar Trabzon'da bu konsepte öyle bir araba yoktu.

Almanya'ya dönüşünde baktı ki zaman içinde bakkallık mesleği çok cazibeliğini yitiriyor, hemen Vegasack'daki 1945 de ikinci dünya savaşında bombalanmış olan sonradan tadilat görmüş en büyük tarihi binayı satın alıyor, üstünü otel, altınıda Divina adını koyduğu restaurant yapıyordu.

1980 yılı sahibi olduğu Divina Restaurant'ta

Yıllar yılları kovalamış kendi iş yerinin sahibi olmuştur artık.

Bremende kendi vatandaşları haricinde, özellikle Almanlar tarafından, çok tanınmış ve sevilmiştir. 

Üç yabancı dili ana dili gibi konuşan amcam Fethi Kandaz Türk ve Alman arkadaşlarının tavsiyesi üzerine bir dönem siyasetede girmiştir.

Bremen eyaletinin en önemli yerel parlemontosu Bremen belediyesi meclisidir.

Amcam Fethi Kandaz Bremende yaşayan Türkleri temsilen, Almanya'nın sosyal demokrat partisi SPD'den Bremen'deki  belediye meclisi üyeliğine, ilk Türk belediye meclis üyesi olarak seçilme başarısını göstermiştir.

Amcam Fethi Kandaz'ın Almanya'da teferruatlı bir adresi yoktur. 

Günümüzden...Alman arkadaşları Helga ve Ursula ile Bremende çay sohbeti..

Bremen'de herkes tarafından tanınan, sayılan ve sevilen amcamın herkesçe bilinen takdir edilen adresi kısaca, Laz Feti, Bremen Vegasack'tır.

Trabzon Pazarkapılıdır, yaşadığı Bremen Vegasack'ta her zaman Trabzon'u ve Trabzonluları temsil etme, kültürünü, yaşatma başarısını ve misafirperverliğin en güzel örneklerini göstermiştir.

80'yıllardan 90'lı yıllara kadar Rahmetli Atilla Damlacı'yla başlayan Trabzon ASKF karmasının, Almanya maçları Bremen'de oynanmaktadır.

Her giden kafileyi bir Trabzon aşığı ve pazarkapı mahallesi çocuğu olarak amcam Fethi Kandaz karşılamaktan ve ağırlamaktan büyük zevk duyardı.

Ahhh ahhh ahhh!!! Breme'nin dünyaca ünlü sembolü, Bremen mızıkacılarının dilleri olsada konuşsalar.

Trabzon'dan gelen, ne insanları, ne misafirleri, ne kafileleri ağırladı amcam Fethi Kandaz.

O yıllar telefon yok, bilgiyar yok, Whatsapp yok, internet yok, yok oğlu yok.

Trabzon'dan karma futbolcu kafilesiyle bir çok zorluklarla otobüsle yola çıkıyorsun ve tanımadığın bir memlekette,bilmediğin bir eyalette seni ve kafileyi karşılayan, sana gurbetcilik yaşatmayan, Pazarkapılı bir Trabzonlu var.

O yıllar bunlar çok önemliydi çooook.

80'li yıllarda,Almanya'ya Bremen'i ziyarete gelince herkes gibi amcamın misafiri olan Sözcü gazetesi sahibi Murat Akbay'ında babası olan, ünlü gazeteci, namı diyar gölge adam, Ertuğrul Akbay'la birlikte, amcam Fethi Kandaz ve Pazarkapı'dan mahalle arkadaşı olan ünlü kalkanoğlu pilavcısı Hüseyin Kalkanoğlu  ve Suriye Kalkanoğlu'nun oğulları olan Ahmet Kalkanoğlu'yla da birlikte çok yakın arkadaştılar.

Duayen gazeteci Ertuğrul Akbay, Fethi Kandaz. Ayakta olan Ahmet Kalkanoğlu..

Bu arada hatırlatmaktan geçemeyeceğim, meşhur kalkanoğlu pilavını en iyi yapan, rahmetli Hüseyin Kalkanoğlu'nun eşi Suriye Kalkanoğlu teyzeydi. Bu işe şahitlik yapacak en iyi kişi de rahmetli Ali Osman Ulusoy'un oğlu Kemal Ulusoy'dur. 

90'lı yılların hemen başında Almanya'nın en büyük ressamlarından, Peter Kuruger tarafından amcam Fethi Kandaz'ın Bremenin en tanınan yabancılarından üç kişiden birisi olarak, 
Bremen'deki tren garının önündeki duvara beş metrelik yağlı boya tablosu çizilmiştir.

Bremen'e giderseniz trenden iner inmez duvardaki yağlı boya tablodaki üç kişiden birisi olan, Amcam Fethi Kandaz'ı görebilirsiniz.

Amcam Fethi Kandaz, Eşi, Uğur Kandaz, Bremen'de tren garının önünde, Bremen'deki en çok tanınan üç yabancıyı ifade eden yağlı boya tablo önünde..

İki binli yılların başında işlerini çocuklarına devreden amcam, yazları balıkesir Burhaniye'de, kışlarıda çok sevdiği Trabzon'da geçirmektedir.

Bir zamanlar TRT'de yayınlanan ve çok sevilen Mardin Münih hattı dizisi gibidir, amcamında Pazarkapı mahallesi, Bremen hattı  hikayesi.

Öncelikle, başlarda işçi olarak giden, herkesin Almanya acı vatanda bir hayat hikayesi vardır.

Amcamın hikayesini kısaca özetlesemde, eksik çok yerleri vardır.  Tamamını yazsam kitaplara sığmaz.

İyiki varsın amcam seni çok seviyoruz, Allah'ım sana sağlıklı sıhhatli uzun ömürler versin.

Kalın sağlıcakla...

1962 yılı Fethi Kandaz ve Ailesi