Ak Parti'nin Yomra Belediye Başkan Adayı olan Prof. Dr. Volkan Yıldırım, Yomra sahil dolgu alanı ile ilgili açıklamada bulundu.

Yıldırım, Yomra sahil dolgu alanının sürdürülebilir arazi kullanım ilkeleri ve yasal mevzuat açısından bilimse bir değrlendirme yayınlayarak şu ifadeleri kullandı: "Uzun zamandır, ilçemizin sahil dolgu alanında yaşanan gelişmeler kamuoyunu meşgul etmektedir. Toplumun çeşitli kesimleri, farklı bakış açısıyla konuyu ele almakta, tartışmaya ortak olmaktadır. Bu bağlamda YOMRALI bir akademisyen olarak tartışılan konuyla ilgili; arazi yönetimi, planlama, kıyı vb. tescil dışı alanların yönetimi açısından bilimsel bir değerlendirme yapmak sorumluluğunu hissettim.

Olayı iki farklı açıdan teknik olarak değerlendireceğim. İlk değerlendirmem, Yomra özelinde kişi başına düşen yeşil alan miktarları üzerinden, ikinci değerlendirmem ise, ilgili alanın yasal mevzuat açısından irdelenmesi şeklinde olacaktır.

Öncelikle üzerinde bir haftadır çalıştığımız teknik bir detayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yomra’mızda, Şana Deresi ile Yomra Deresi arasında kalan yaklaşık 2 km uzunluğunda ve 500 m derinliğinde bir alanda, imar planı üzerinde yaptığım bir çalışmanın sonucu bu. Bilindiği üzere bu alan ağırlıklı Sancak Mahallesi olup yapılaşmanın yoğun olduğu bir bölgedir. Bu alanda hükümet konağı vb kamu idareleri, ilkokuldan fen lisesine kadar çeşitli ölçekte okullar, ticari alanlar ve yoğun konut alanları bulunmaktadır. Kuşkusuz bu bileşenlerin en önemlilerinden biri de özel üniversitemizdir.

İmar planı üzerinde yapılan tespitte, tarifini ettiğim bu alanda toplam 36 dönüm yeşil alan ayrıldığı görülmektedir. Kuşkusuz plandaki bu alanların tamamının fiili olarak yeşil alana dönüştürüldüğünden bahsedilemez. Zira yaptığımız arazi çalışmalarında da bunu gördük. Ama yine de değerlendirmeyi bu 36 dönüm üzerinden yaptık. İlgili alanda yaşayan yaklaşık nüfusun 10.000 olduğu değerlendirildiğinde, kişi başına düşen toplam yeşil alan miktarı 3.6 metrekare olarak hesaplanacaktır. Dünya standartlarında bu oran 10 metrekaredir. Yani bu durumda Yomra’mız, dünya ortalamasının çok altında kalmaktadır.

Kişi başına düşen yeşil alan oranlamasını, ilgili özel üniversite açısından ele alırsak; üniversite alanı 5 dönüm, tahsisi yapılan alan 47 dönüm ve üniversitenin ilgili fakültesinin 2017 yılı öğrenci sayısı 1868 olduğu dikkate alındığında, öğrenci başına düşen yeşil alan miktarı yaklaşık 28 metrekare olarak hesaplanacaktır. Oysa tarif ettiğim bölgede yaşayan vatandaşlarımız için bu oran sadece 3,6 metrekaredir.

Yasal mevzuat açısından bakıldığında; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 43. maddesinde, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu hükmü yer almaktadır. Kıyı Kanununun 5. Maddesinde ise; kıyıların, devletin hüküm ve tasarrufu altında, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu; aynı Yasanın 7. maddesinde kamu yararının gerektirdiği hallerde, uygulama imar planı kararı ile deniz, göl ve akarsularda ekolojik özellikler dikkate alınarak doldurma ve kurutma suretiyle arazi elde edilebileceği; bu arazilerin devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, özel mülkiyete konu olamayacağı hükme bağlanmıştır.

Yani özetle, her ne olursa olsun; kıyılar ve dolgu suretiyle sahillerden kazanılan alanlar halkın kullanımına açık olan alanlardır. Bu alanlarda gerek kiralama yoluyla ve gerekse kamusal kısıtlamalarla, halkın kullanım hakkı kesinlikle sınırlandırılamaz.

2003 yılında Danıştay tarafından verilen karar çok açıktır. Bu kararda özetle; dolgu alanında yapılan bir tesisin çevresindeki Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kamunun kullanımına açık tutulacağının ve bu alanlara girişin kesinlikle engellenemeyeceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. İlgili karara göre; kullanımı kısıtlayıcı, giriş ve çıkışları engelleyici, tel örgü, bariyer, çit vb. unsurların; kıyı ve imar mevzuatında öngörülen yetkili idare tarafından (belediyeler) kaldırılması gerekmektedir.

İlçemizde kurulan özel üniversitenin gerek sosyal gerek ekonomik ve gerekse stratejik anlamda halkımıza ve ilçemize önemli katkılar sağladığı açıktır. Bunu inkâr etmek mümkün değildir. Güvenlik, sosyal şartlar ve üniversite profili dikkate alındığında, öğrencilerin bağımsız olarak kullanacağı sosyal çevreye yani kampüs ortamına duyulan ihtiyacı bir akademisyen olarak elbette gerekli görmekteyim. Fakat bu sosyal çevre Yomra gibi, kişi başı yeşil alan ortalamasının çok düşük olduğu bir ilçede kesinlikle 52 dönüm olmamalıdır. OECD üyesi ülkelerde ya da Avrupa’da öğrenci başına düşen rekreasyon alanı üzerinden (ki bu oran öğrenci başı yaklaşık 3 metrekaredir) bir hesaplama yapılarak uygun miktarda alan, rayiç arazi satış değeri üzerinden kiralanabilir. Böylece öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz için çok etkin bir alan oluşturulacak, bunun yanında geri kalan alan Yomra halkının, tüm öğrencilerimizin ve tüm paydaşların kullanımına sunulacaktır

Böylece, kişi başı yeşil alan miktarı 3.6 metrekareden, 7 metrekarelere kadar çıkabilecektir. Buda sürdürülebilir planlama açısından kabul edilebilir bir orandır.

Bu bağlamda sonuç olarak, kişi başına düşen yeşil alan miktarlarına ve ilgili yerel ve üst mahkemelerin verdiği kararlara istinaden, sosyal yaşam alanı olarak kısıtlı imkanların yer aldığı ilçemizde; bütün sahil dolgu alanının ve üzerindeki bütün resmi/özel tesisler ve bu tesislerin kullanımına tahsis edilmiş alanların, sürdürülebilir arazi kullanım standartlarına uygun olarak, yerel halkın, çocukların, turistlerin, öğrencilerin vb. tamamına açık sosyal alanlar olarak, yeniden değerlendirilmesi ve yeniden planlanması gerektiği kanaatindeyim."