İtalya koronavirüs nedeniyle tel tel dökülüyor.

Bizim hacıları da karantinada tutamıyoruz.

*

ABD, virüsle mücadeleye 8,3 milyar dolarlık bütçe ayırıyor.

Bizimkiler, merdiven altı maskelerle milleti kekleme gayretinde…

*

Dünya Sağlık Örgütü evinizde kalın diye bas bas bağırıyor…

Bizimkiler sahilde balık tutuyor.

*

Diyanet namazlarınızı evinizde kılın diyor.

Bizimkiler camiyi basıp, imamla kavga ediyor.

*

Fransa, 2. Dünya savaşından sonra en büyük mücadeleyi verdiklerini söylüyor.

Bizimkiler, bana bir şey olmaz diyor.

*

Virüs çok bulaşıcı deniyor.

Ahmet emmi, “Buraya virüs gelmez” diyor.

*

Kalabalıklaşmayın, toplanmayın, tokalaşmayın deniyor.

Bizimkiler otogarda asker uğurlama partisi veriyor.

*

Uzmanların toplumu aydınlatması öneriliyor.

Bizim sanatçılar, internetten çakma korona ilacı pazarlıyor.

*

Yani demem o ki muhterem,

Kolonyayı sadece elimize sürdüğümüzden emin değilim.

Devletimizin ve özellikle sağlık Bakanlığımızın virüsle mücadele konusundaki tüm gayretleri, kendini bilmez bazı insanlarımız tarafından suiistimal ediliyor. 

Hem kendilerini, hem de başkalarını riske atıyorlar.

Hâlbuki evimizde kalıp, virüsün yayılma hızını minimize etsek, herkes rahat bir nefes alacak.

Ama inatla bunu yapmıyoruz.

*

Bu nedenle, topyekûn steril kafalara sahip olmadığımız için, 

Dünya beşiğinde kendimizi sallayıp, uyurgezer bir şekilde, umursamaz bir tavır takındığımız için,

Ve çukurda kalmış ferasetimiz ile ayazda kalmış vicdanımıza ağladığımız için, tüm yurtta sokağa çıkma yasağı şart olmuştur.

Aksi halde, deterjan reklamlarında oynayan virüs bile, kendi aklıyla bizimkine tur bindirecek.

Benden söylemesi…