Soylu'nun açıklamaları şöyle:

Mesele sadece çocuklarımıza bir hedef göstermek değil, onları değişim içinde tutabilmek için motive edebilmektir.

Gelişmiş ülkelerden öne geçtiğimiz diğer konu Nüfus ve Vatandaşlık hizmetleridir.

1990-2000 yılları arasında bizi öyle bir psikolojiye mahkum ettiler ki... Siyaseti çelimsiz hale getirdiler. Terörü ülkenin en çok uğraşması gereken ve tüm maliyetlere katlanması gereken bir konu haline getirdiler. Yüzde 1000'lik gecelik faizler... Bir hatırlayın... O tarihler unutulmuş olabilir belki.

Sanayi sitelerini gezerdik. Camların kirleri içeriyi göstermezdi. Çünkü uzun zamandır çalışmıyordu. Siyasal, ekonomik istikrarsızlık ve güvensizlik hakimdi. Bir şeyi becerdi Türkiye'yi bu durumda tutmayı isteyenler. Dünyada özgürlük rüzgarlarının estiği, Kafkasya'da bambaşka tablonun oluştuğu dönemde Türkiye'yi 1990-2000 yılları arasını ıskalattılar.

99 depreminin getirdiği bir maliyet... Ardından süregelen 2000-2001 ekonomik kriz... Bugünün Türkiye'sinin o günden hayal etmek mümkün değildi. Böyle bir tabloyu hayal etmek mümkün değildi.

Kafamızın karıncalandığı o dönemin rövanşını alır gibi Türkiye hiçbir saniyeyi ıskalamamak için çaba sarf etmektedir.

Devletten alınan hizmetin memnuniyet standartını yükseltmek, kamu kaynaklarının israfını önlemek... Devlet-millet arasındaki güven tesisi için adımlar atılmaktadır.

90'lı yıllardı... İlçe başkanı olduğum, gençlik kolları başkanı olduğum yıllarda, vatandaşların en çok isteği, en çok kuyruk 2 yerdeydi... Nüfus ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma... İyi hatırlarsınız. Bu milletin kaderi olmamalıdır dediğimiz yıllardı. Bir nüfus cüzdanı alacaksınız... Bu kadar zor muydu?

 Şimdi ise göğsümüzü kabartan bir tablo ortada. Bizden sonraki nesillere yüzü ak bir tablo bırakmanın onuru içindeyiz.

O günleri yaşayamayanlar, bilmeyenlere anlatmakta zorlanabiliriz ama inanın, benim güzel vatandaşım bir Nüfus'taki işini halletmek için gündüz 2-3 saat kuyrukta duran, o insanlar keşke bugünü yaşasalardı. Randevuyu 199'dan alabildiği, dijital ortamdan alabildiği bir tabloyu yaşayabilseydi... İsmiyle birlikte çağrıldığı bu günü yaşasaydı...  Bunlar Türkiye için bir meseleydi. Bunların hâlâ mesele olduğu ülkeler var. Bu büyük dönüşümü onlara ihraç etmeliyiz.

Çok büyük yatırımlar yapıldı ve köklü bir dijital dönüşüm gerçekleştirdik. Kimlik kartlarında yeni nesil çipli kimlik kartlarının dağıtılmasıyla tüm Türkiye nüfusunun yüzde 70'inin nüfus kartını değiştirmeyi başardık... 60 milyon...

OCAK AYINDA BAŞLIYOR!

2018’den itibaren sürücü belgesi ve pasaport işlemlerini de nüfus müdürlüklerine devrettik ve kimlik kartıyla birlikte üç belgeyi, aynı bilgilerle ve aynı yerden, tek başvuruda vermeye imkan sağlayan 3’ü bir yerde projesini başlattık.

Bunlar öyle kolay işler değil. Her yere parmak izi veren anlayıştan, şimdi tek bir işlem yapan dönüşüm ve devrimi tamamlayan, birçok kurumla bunu entegre eden, bir anlayış da en yüksek noktaya geldi.

Halihazırda müracaattan itibaren büyükşehirlerde 1+1 günde, diğer illerde 1+3 günde teslimat yapabiliyoruz. 2 Nisan 2018 tarihinden bugüne kadar 10 milyon adet sürücü belgesi ve 4 milyon adet pasaport düzenledik

Sürücü kartlarındaki bilgileri de kimlik kartına yüklüyoruz. Bu da yeni proje. 

Pilotunu Ocak ayında inşallah Noterlerde başlatacağız. Bu da yeni bir adım. Notere gideceksiniz, daha sonra bankalar, daha sonra başka kurumlar, isminizi soyadınızı söyleyeceksiniz, noterdeki görevli, 'parmağınızı şu cihaza basar mısınız' diyecek... Bastıktan sonra resminiz, kimlik bilgileriniz oraya çıkacak. O entegrasyon da sağlanmış olacak. Sizin o kişi olduğunuzu, güvenilir olarak anlayan görevli hizmetini verecek ve Türkiye bu sayede özellikle karşı karşıya kaldığı birçok mağduriyetin olduğu meselelerden kurtulacak.

Önemli bir projemiz de kısa kadı 'KPS' olan Kimlik Paylaşım Sistemi'dir. 7/24 online hizmet verilecek. Hayatımızı kolaylaştıran bir projedir. Toplam 2005 kurum ve kuruluşa hizmet verilmektedir. 22 milyar sorgu yapılmıştır.

(Hürriyet)