Bilim Kurulu üyeleri ve uzmanlar, restoranların da açılabileceği kademeli normalleşmenin şartlarını yorumladı. Kademeli normalleşme hangi şartlarda başlar, kısıtlamaların esnetilmesi için ne gerekiyor?

İşte koronavirüs salgınıyla ilgili son dakika açıklamalar...

Türkiye'de son 24 saatte 5 bin 811 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 301 bin 861'e yükseldi. Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 5,1, yatak doluluk oranı yüzde 45,5, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 59,8, ventilatör doluluk oranı yüzde 31,2, ortalama temaslı tespit süresi 8 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak gerçekleşti.

Pandemide mevcut durum böyleyken gözler vaka sayıları hangi rakamlara düşerse restoran-kafelerin açılabileceğine çevrildi. Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç, kademeli normalleşmenin hangi şartlarda başlayabileceğini uzmanlara ve Bilim Kurulu üyelerine sordu.

KADEMELİ AÇILMA İÇİN 2 BİN HEDEFİ 

Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan: Sokak kısıtlamalarının hem vaka sayısında hem de hasta sayısının azalmasında etkisinin çok olduğunu hepimiz gözlemledik. O yüzden kısıtlamaların kalkması için acele etmemek gerekiyor ama peyderpey vaka sayısı, hasta sayısı daha aşağıya yöneldiğinde elbette bunların kalkması gündeme gelebilir.

Belki binli rakamları görürsek Türkiye genelinde kısıtlamaların biraz daha gevşetilmesi söz konusu olur. Restoranların ve kafelerin ne zaman açılacağının kararını İçişleri Bakanlığı veriyor. Şu an net bir şey söyleyemesek de binli, 2 binli vaka sayılarını görmemiz daha doğru olacaktır. Vatandaşlarımız vakaların aşağı düşmesi için tedbiri elden bırakmasın. Ancak bu şekilde bir an önce normal hayata dönebiliriz.

Prof. Dr. Levent Akın: Lokanta ve kafelerin açılmasıyla ilgili dünyada olmadığı gibi ülkemizde de özel bir kriter yok. Sadece okullar için bazı kriterler var. En önem verdiğimiz şey, yüksek miktarda aşının kullanılması ve toplumun güvenliği. Bulunduğumuz durum ağustos ayındaki gibi bile değil.

O dönemde hasta sayısı 200’lerde giderken, kurallar hafiflediğinde vaka sayısı 10 binlere geldi. Lokanta ve kafelerin açılması ancak testte pozitiflik oranları yüzde birin altına düştüğünde gözden geçirilmeli. Tabii toplumun 15 milyonunun aşılanmasının da büyük önemi var. Bunlara kesinlikle uyulması gerekiyor.

Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz: Vaka sayısı düşmüş olsa da hasta ya da ölüm oranları yüksek olabiliyor. Çünkü insanlar birkaç hafta yoğun bakımda oluyor ve tedavi devam ediyor. Biliyoruz bazı meslek gruplarındaki insanlar ekonomik olarak zor durumdalar. Lokanta ve kafe çalışanlarını anlayabiliyoruz. Ancak dünyada etkisini arttıran mutant virüslerin geldiği durum, bu kısıtlamaların gevşetilmesi konusunda etkili olacaktır.

Mutantlar gelecekte önlem alınmazsa, vaka sayısını yükselteceği gibi ölümleri de arttırabilir. O nedenle ülkemizde şu ana kadar başarılı şekilde yürütülen kısıtlamaların bir süre daha devam edeceği görülüyor. Mart ayına kadar vaka sayılarında yaşanacak ciddi düşüşler, yetkili makamlarca mutlaka değerlendirilecektir.

GÖZLER PAZARTESİDE 

Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele kapsamında, ülke genelindeki aşı uygulamasının 25 Ocak Pazartesi'den itibaren il bazında canlı takip edilebileceğini bildirdi. Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, uygulanan aşı sayısının 81 il için ayrı ayrı gösterildiği grafiğe yer verdi. Şu ana kadar 1 milyon 200 binden fazla kişinin aşı olduğunu belirten Koca, "Türkiye'de iller bazında aşı dağılımını görebilirsiniz. Pazartesi gününden itibaren bunu canlı olarak takip edebileceksiniz. En çok sağlık çalışanımızın bulunduğu İstanbul'da 224 binden fazla kişi aşı oldu." bilgisini paylaştı.

AŞININ ETKİNLİĞİNİ AZALTABİLİYOR

AŞININ ETKİNLİĞİNİ AZALTABİLİYOR 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, sigara ve alkol kullanımının, vücudun bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etki yaptığını ve bunun grip ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının etkinliğini azaltabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Erdöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tütün ürünleri ile alkol kullanımının sağlık üzerinde olumsuz etki yaptığına, tedaviyi olumsuz etkileyebildiğine işaret ederek sigara dumanının bağışıklık tepkilerini değiştirdiğini söyledi.

Sigara kullanımının aşılar üzerindeki etkisini de değerlendiren Erdöl, "40 yıldan daha uzun süre önce yapılan ve günümüzdeki tekniklere göre daha basit yöntemlerin kullanıldığı çalışmalarda, sigara kullanan kişilerde aşılama sonrası bağışıklık yanıtının zayıf olduğu gözlemlenmiştir." dedi.

Bu konuda Avustralya'da yürütülen bir çalışma hakkında bilgi veren Erdöl, şunları söyledi: "Yürütülen karşılaştırmalı grupların yer aldığı bilimsel çalışmada, sigara içmenin grip aşılamasında (subünit aşı ve canlı zayıflatılmış aşı) vücudun verdiği yanıt üzerindeki etkileri araştırıldı. Çalışmada, antikorlardaki değişimlere göre sigara içenlerin, sigara içmeyenlere göre salgına yol açan gribe (epidemik influenza) önemli ölçüde daha duyarlı olduğu bulundu.

Bu ve benzeri çalışmalarda, sigaranın immün yanıt tepkilerini zayıflattığına dair güçlü kanıtlara ulaşılmaktadır. Bir başka yerde yapılan ayrı bir çalışmada da sigara dumanına maruz kalmanın, CD4 T hücre efektör üretimini etkilediği gösterildi. Çalışma sonuçları, sigara dumanının, hücre bölünmesini azaltarak ve hücre ölümünü artırarak doğrudan CD4 T hücreleri üzerinde etkili olduğunu gösterdi.

Aynı çalışmada ayrıca, sigara dumanına maruz kalmanın, aşıların uyardığı koruyucu immün yanıtın devamlılığı için kritik öneme sahip olan hafıza hücrelerini oluşturma yeteneğini bozduğu gösterildi.

Vücuttaki CD4 T hücrelerinin, Kovid-19 ile diğer enfeksiyonlarda kritik görevleri olan hücreler olduğunun altını çizen Erdöl, "Yani bu hücrelerin görevleri bozulursa antikor aşıların koruyucu etkinliğinde kritik önemi olan B hücrelerin görevleri de bozulacaktır.

Üstüne sigara dumanının hafıza hücrelerinin oluşmasına verdiği zarar eklendiğinde ve sigaranın doğrudan hastalık şiddeti ile ilişkili riski artırması da eklendiğinde durum daha da ciddi olmaktadır." diye konuştu.

HASTALIĞIN SEYRİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR 

Prof. Dr. Erdöl, alkol kullanımının da aşılar üzerindeki etkisine ilişkin araştırmalar yapıldığını anlatarak, "Alkol kullanımımın aşılarla elde edilmesi hedeflenen bağışıklık uyarılmasını bozduğu da bilimsel olarak kanıtlanmıştır." dedi.

Prof. Dr. Erdöl, yurt dışında yapılan bir çalışmanın, tüberküloz aşılaması öncesi dönemde alkol alan kişilerde bağışıklık tepkisinin gelişiminin köreldiğini gösterdiğini aktardı.

Cevdet Erdöl, "Bağışıklık sistemlerindeki bu bozulmalar, temel fonksiyonlarda olduğu için aynı sonuçlar, Kovid-19 aşılama süreci için de geçerlidir. Alkol kullanımı, karaciğer yağlanmasına neden olmakta ve karaciğer fonksiyonlarını da bozmakta olup her iki durum da Kovid-19 seyrini olumsuz olarak etkilemektedir." bilgisini verdi.

(Milliyet)