Trabzonspor ortaya en zor olan şeyi koydu dün gece: Akıl

Pandemi, duran hayat, sancılı ve zor bir toparlanma sürecini en azar hasarla hafif sıyrıklarla kapatan Trabzonspor.

İk maçta tam da her şey yolundayken 10 kişi kalıyor..

Tüm bu olumsuzluklar bir sarmal gibi büyürken bu baskıyı önce kulübe sonra da takım kırmayı başardı.

Basit gibi görünse de kemik orta sahadan Mikel ve Sosa’yı kaybeden Trabzonspor Parmak’la maça tutundu.

Takımın saha içi organizatörü Sosa’nın yokluğu bu ani gelişen olumsuzlukları daha da büyütebilecekken Hüseyin Çimşirden gelen hamle seyircisiz tribünlerde bile hissedilen bir homurdanmaya sebep oldu. Fakat Hüseyin Hocanın ne kadar doğru bir hamle yaptığı çok geçmeden anlaşıldı. 

Kritik anların adamı Ekuban, her şeyin kötüye gittiği anlarda kendisinin bile ummadığı kadar iyi bir konsantrasyonla ayakta kalan Abdülkadir Parmak, onurunu emeğinde bir madalya gibi parlatan Sörloth, genç yaşına rağmen muazzam bir olgunluk ve cesaretle ortaya akıl koyan Abdülkadir Ömür, ikiz Kuleler gibi Trabzonspor savunmasını izinsiz uçuşlara kapatan Da Costa ve Campi...

Trabzonspor, skora bakıldığında kolay görünen, aslında bu sezon oynadığı en zor maç olan Göztepe maçını psikolojik kırılma anlarında ayakta kalıp mücadeleye devam ederek kazanmayı bildi.

Önce kulübe, sonra tüm takım  en derin saygıyı hak ediyorlar.