Turizm şehri olarak övündüğümüz her platformda turizmin geleceğimiz olduğunu söylediğimiz şehrimizde bir takım işler turizmin aleyhinde işlemeye devam ediyor.
Bunların en sonu çömlekçi kentsel dönüşüm alanında karşımıza çıktı.
TOKİ’nin haber sitesinde müjdelediği haberde;
“29 Temmuz 2020 Çarşamba günü gerçekleştirilen ihale kapsamında yapılacak proje ile mevcut alan dükkânları, parkı, modern mimarisi ve mahalle konsepti ile yeni bir yaşam alanı olacak.
Proje alanında konut-ticaret etapları ile OTEL etabını bağlayan bir kentsel uzantı olacak tarihi meydan, Trabzon için yeni bir odak noktası oluşturacak. Korunan tescilli binaların ve ticaret aksının beslediği meydan çeşitli kullanımlara olanak sağlayacak şekilde tasarlandı.” satırlarına yer verilmişti.
Ancak gelinen süreçte bir sabah ansızın bir haberle uyandık.
İlgili haberde otel alanı olarak müjdelenen alanın bir anda hastaneye dönüştüğünü ve ihalesinin yapıldığını öğrendik.
Kruvaziyer limana dönüştürülmesi hayalleri kurduğumuz, hâlihazırda kruvaziyer gemilerin gelmeye devam ettiği limanın karşısında bulunan, yöresel mimariye uygun binaların yapıldığı, tescilli tarihi yapıların korunduğu bu alanda otel alanının aniden özel hastaneye dönüştürülmesi akıllarda soru işareti bıraktı.
Bu karar hangi gerekçe ile alındı?
Burada otel ihtiyacının olup olmadığının kararını kim verdi?
Burada otel ihtiyacı yok ise ilk projede burası neden otel alanı olarak servis edildi?
Hangi sihirli güçler bu oteli bir anda sağlık alanına çevirdi?
Hastaneye dönüşen alanın ihalesine kaç firma girdi?
Bu firmalar kimlerdi?
İhaleye giren firmalar içinde buranın hastaneye dönüştürülmesi için gayret sarf eden firmalar var mıdır?
Bu firmaların siyasi bağlantıları var mıdır?
Gibi birçok soru cevaplanmak üzere kamuoyu vicdanında yerini korumaktadır.
Kıymetli okurlarım;
Şehrimizde hastane ihtiyacının varlığı ya da yokluğu hususunda bilgi paylaşacak bir tecrübeye sahip değilim.
Bu konuda Sağlık Bakanlığımız gerekli çalışmaları yaptığından hiç şüphem yoktur.
Trabzon’da yaşayan bir birey olarak özel hastanelerin fiziksel altyapılarının yetersiz olduğu konusunda kişisel deneyimlerim neticesinde fikir beyan edebilirim.
Kişisel deneyimlerim ile şehrimizde üst düzey fiziksel imkânlara sahip özel hastanelere ihtiyacımız olduğunu söyleyebilirim.
Ancak bunun yerinin ya da sayısının belirlenmesi konusunda fikir beyan etmek yine beni aşar.
Burada da şehir plancılar devreye girer. Bakanlığın nüfusa göre belirlediği hastane ihtiyacının nereye yapılacağı hususunda şehir plancıların fikir beyan etmesi gerekmektedir.
Ben bir turizmci olarak TOKİ’nin çömlekçide yaptığı projede otel ihtiyacının turizm için hastaneden daha elzem olduğunu söyleyebilirim.
Tabi ki bu fikir şahsi fikrimdir.
Şehrin ortak aklı bu ve buna benzer fikirlerle desteklenmeli, o yapının hastane mi otel mi olmasına karar vermelidir.
Şehrimizde bulunan turizm ile ilgili kurumlardan bu konuda bir ses çıkmadığına göre o alanda otel olması sadece benim desteklediğim bir fikir olmaktan öteye geçmiyor.
Soçi’den başlayacağı müjdelenen feribot seferleri ile ilgili haberlerin gazetelerde çarşaf çarşaf yer bulduğu bu günlerde konu ile doğrudan ilgili bir kararın turizmciler tarafından gündeme gelmemesi enteresan bir durumdur.
Bunları söylerken bizler bu duruma çokta yabancı değiliz aslında!
Turizmden, şehirleşmeden, planlamadan bihaber insanları şehrimizde misafir etsek ve onlara bu şehirde turizm alanı olması gereken alanlara yapılan projeleri sayın desek sanırım; Haçkalı Baba Devlet Hastanesi, Trabzon Şehir hastanesi, Akyazı Stadı, Molozda yapımı devam eden cami gibi cevaplar alırız.
Bunları söylerken bu projelerin gereksiz olduğunu vurgulamaya çalışmıyorum.
Sadece yerleri daha farklı konumlanabilir ve turizme katkı sağlayacak alanlarımız daha ektin kullanılabilirdir kanısındayım.
Önümüzdeki yıllarda şehrimizde yapımına karar verilen yapıların turizm ile ilişkisi hususunda turizmcilerinde fikirlerinin alınması ümidi ile minareye bir kılıf önerisi vererek yazımı sonlandırayım.
Çömlekçideki otel-hastane dönüşümü için sağlık turizmi güzel bir kılıf olabilir.
Kalın sağlıcakla…
